English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Damn

Damn Çeviri İngilizce

80,252 parallel translation
Onu neredeyse öldürdün.
You damn near killed him.
- Doğru tabii.
Damn right.
Lanet olsun!
Damn it!
Bütün merdiveni kontrol et.
Check the whole damn stairwell.
Lanet olsun!
Damn!
Lanet olsun!
God damn!
Lanet olsun.
Oh, God damn.
Lanet bir sıcak hava dalgasına benziyor.
It's like a damn heat wave.
Vay be, resmen yeni bir vajinan olmuş.
Damn, you just ripped yourself a new taint.
HPV virüsü istemiyorsan bacaklarını kapasan iyi olur, tatlım.
Well, unless you want the HPV, better close them damn legs, girl.
Ama önce şu lanet lambayı yak.
But first, turn on the damn lamp.
Allah belanı versin Holden, kapat şu çeneni.
Damn it, Holden, shut up!
Lanet olsun.
Damn it.
Lanet olsun.
Damn.
Eğer yapmazsa O zaman biz sadece lanet olası yapmak zorunda kalacağız Zach ve ben de etiket için aynı şeyi istiyoruz.
Well, if she doesn't, then we're just gonna have to make damn sure that Zach and I want the same thing for the label.
Quayle bana geldi, ve kendini kurtarmak için bütün hücreyi teslim etmeye hazırdı.
Quayle came to me and was ready to give up the whole damn cell to save his own ass...
Kendini kurtarmak için, bütün hücreyi elevermeye hazırdı.
Quayle came to me. He was ready to give up the whole damn cell to save his own ass...
Lanet olsun Noah, şu lanet telefonunu aç.
God damn it, Noah, pick up your fucking phone!
Lanet olsun, orada mı evleneceksiniz?
Damn. I mean, you're not gonna get married in...
Lanet olsun!
- Damn.
Lanet olası omzum ve...
It's-it's my damn shoulder, and...
- Kahretsin!
 Damn it!
Lanet olsun, Greg.
God damn it, Greg.
Lanet olsun, biz de öyleyiz.
God damn it, so are we.
Kod Safir, kahretsin!
Code Sapphire, damn it!
Klon İmha Yasası'nın canı cehenneme.
I don't give a god damn about the Clone Extermination Act.
Lanet olsun, şimdi yüzeysel bir görsüye ihtiyacım var!
God damn it, I need a surface visual now!
Dünya ve Mars bu lanet şeylere dikkat çekti. Yüz yıldır birbirlerine.
Earth and Mars have pointed those damn things at each other for over a hundred years.
Giysiyi bir şekilde tekrar çıkardı.
Somehow he got the damn jumpsuit off in the back of the squad.
Lanet olsun sen bir kurtulansın.
Damn, you're a survivor.
Hatırladığım şey, senin Wall Street dürüstlük timsalinin temiz tarafta kalmaya gayret edip pisliğimin bulaşmadığından emin olduğundu.
What I do remember is you, the exemplar of Wall Street rectitude, steering clear and making damn certain that my stink didn't waft anywhere near you, lest it stick.
Kahretsin!
Damn! Damn it!
Şimdi ise bir kutunun içinde.
Now she's in that damn box, and...
Şu lanet filmi izleyebilir miyiz?
Can we watch the damn movie?
Bu salak bahçeme işemeyi kesecek.
This damn fool stop pissing on my property!
Ayakkabılara bak.
Look at the damn sneakers.
Parmak izini lanet ayakkabının heryerine bulaştırdın.
You already got your prints all over the damn shoe.
Siktir git!
Get! Ow! Damn!
Kahretsin.
Damn... it.
Kahretsin.
God... damn!
Karın öldü ama ben hâlâ onun pislikleriyle uğraşıyorum.
She's dead, and I'm still cleaning up her damn mess.
Sonra konuşuruz.
I'll talk to you about it later! Damn.
- Sikik Melton.
Damn Melton.
Kahretsin.
Oh, damn.
Tüh.
Damn.
Kahretsin!
Damn.
Ne günlerdi.
Damn.
Chester'ın takım taklavat kutusunda bir kapıya dair hiçbir halt hatırlamıyorum.
I don't remember a damn thing in chester's lunchbox. About no gate.
Vietnam'da siyah olmak kendi ülkemde siyah olmaktan daha kolaydı.
It was easier for me being black in vietnam. Than it is in my own damn country.
Hiç uğraşmadan lanet ilmiği boynuma kendim geçirsem daha iyi.
Might as well just put that damn noose around my neck myself.
Bunu bir tür kırda bir yürüyüş olarak düşün.
Well, think of it as a... As a walk in the country, like golf. We never played no damn golf.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]