Dava düşmüştür Çeviri İngilizce
87 parallel translation
Birleşik Devletler bu adamın... Noel Baba olduğunu kabul etmişse... bu mahkeme bunun tartışmasını yapmaz. Dava düşmüştür.
Since the United States government declares this man to be Santa Claus this court will not dispute it.
Dava düşmüştür.
Case dismissed.
Dava düşmüştür.
Er... case dismissed.
Tanığın kişiliğine güvenimizden, dava düşmüştür...
Based on the suitability of the witness, The charges are dropped.
Suçsuz. Dava düşmüştür.
NOT GUILTY.
- Dava düşmüştür.
I really am!
Dava düşmüştür.
Court stands to recess.
Lawrence Monk ve Arthur Cooms'a karşı açılan dava düşmüştür.
The motion is granted. The case of People v. Lawrence Monk.
Dava düşmüştür!
This trial is a mistrial.
Dava düşmüştür.
Courts adjourned.
Dava düşmüştür.
Me?
- Dava düşmüştür.
- Case dismissed.
Talep kabul edildi. Dava düşmüştür.
Motion granted, case dismissed.
Dava düşmüştür. Sıradaki.
Case dismissed.
Dava düşmüştür. Ne?
This case is dismissed without prejudice.
Dava düşmüştür!
Case dismissed!
Hikâyenin sonu, dava düşmüştür, bütün yazdığı bu kadar.
End of story. Case closed. That's all she wrote.
- Dava düşmüştür.
- l rest my case.
O halde gereksizliği yüzünden bu dava düşmüştür.
Then, this case is adjourned because it is unnecessary.
Dava düşmüştür!
Case dismissed.
Dava düşmüştür.
The charges are dismissed.
Dava düşmüştür.
Case is dismissed.
Tamam o zaman. Dava düşmüştür.
It's decided.
- Dava düşmüştür.
- The case will be dismissed.
Dava düşmüştür.
Dismissed.
Dava düşmüştür.
Court is adjourned.
Dava düşmüştür.
- Enough. Case dismissed.
Dava düşmüştür.
- Dismissed.
Dava düşmüştür.
Dismissed!
- Dava düşmüştür.
- I'm dismissing the case.
Dava düşmüştür.
This petition is dismissed.
Hiç kimse yanlış birşey yapmadıysa dava düşmüştür!
If no one is wronged, case dismissed!
"Karınızın ölümüyle ilgili olan dava düşmüştür."
"The case about your wife's death has been dropped."
Dava düşmüştür.
Very well, case dismissed. ( gavel bangs )
Bu yüzden dava düşmüştür.
Prosecution's case is therefore dismissed.
Bu yüzden daha fazla kanıt bulunana kadar bu dava düşmüştür.
And so until you can find more, this charge is dismissed.
Dava düşmüştür.
Mr. Hagan is a free man.
Dava düşmüştür.
Case dismissed. - [Gavel Raps]
Dava düşmüştür.
Case dismissed. [Gavel Bangs]
- Dava düşmüştür.
Case dismissed.
- Dava düşmüştür.
- This case is dismissed with prejudice.
- O hâlde bu dava düşmüştür.
Then this case is dismissed.
Dava düşmüştür.
The case is dismissed.
Dava düşmüştür.
Case dismissed!
- Dava düşmüştür.
Textbook closet case.
Sonuç bu. Dava ihtirazi kayıtla düşmüştür.
The petitioner's lawsuit is dismissed without prejudice.
Dava düşmüştür. Avukat Bey, sizi odamda görmek istiyorum.
This court is adjourned.
Dava hüküm verilmeden düşmüştür.
This case is dismissed without prejudice.
Bu dava, tekrar açılma hakkı saklı kalmak üzere düşmüştür.
This case is hereby dismissed without prejudice.