Delice Çeviri İngilizce
3,623 parallel translation
Pekala Güzellik, bu biraz delice gelecek aynasızları yakandan düşürmen için çift şeritliye çekirge yapman lazım.
All right, Beauty, this is gonna sound insane, but I need a two-lane grasshopper in order to get these guys off your back.
- Şimdi kulağa delice gelebilir ama az önce filmimi bir sinemada gördüm.
It may sound insane, but I just saw my movie in a theater.
Kulağa delice geldiğini biliyorum ama bu doğru.
I know it sounds crazy, but it's true.
- Bunu göstermek için delice bir yol seçtin.
Well, you've got a crazy way of showing it.
O ölümcül, delice kıskanç paranoid şizofren biriydi ve erkek arkadaşının o zamana kadar yattığı herkesi öldürdü en sonunda da erkek arkadaşını öldürdü.
She - She was a paranoid schizophrenic... with a homicidal jealous mania... and she killed everyone her boyfriend ever slept with... and then she killed her boyfriend.
Bu sana delice gelebilir, ama beni kahve fincanıyla içmek ister misin?
I know this sounds crazy, but would you like to have a me of coffee with cup?
Bu tamamen delice!
It's all crazy!
Senin delirdiğin zaman ile başına gerçekten delice bir şey geldiği zamanı nasıI ayırt ediyorsun? Çok makul, evet.
Very safe, yes.
Sırf deli olman başına delice şeyler gelmesinden seni muaf yapmaz.
Just because you're crazy doesn't make you immune from crazy things happening to you.
1.7'lik alkol seviyesiyle 90'da gidiyormuşsun, o yüzden... Bu delice.
Uh, you were going over 90 with a 1.7 alcohol level, so...
Ve varsayımsal olarak onların delice tepkisi, 7 rakamlı bir paraya mal olurdu ve bende bu konu hakkında konuşamazdım
- Exactly! And their hypothetical batch of crazy response, would have cost them a hypothetical seven-figure sum, which I guess I wouldn't be able to talk about right now, right?
Delice olduğunu biliyorum ama ben artık seninim sonsuza dek.
"I know its kind of crazy but I am yours forever now."
Öyle ama muhtemelen bizim eşyalarımızı düzenli bir şekilde koyup saklamamız da tamamen delice ve sıkıcı görünüyordur.
Yeah, but probably the way we stack things and put things together really neatly seems completely insane and constricting.
- Bu delice.
- This is crazy.
Delice.
It's crazy.
Burada olduğuma inanamıyorum, delice.
I can't believe I'm here. It's insane.
Delice geldiğini biliyorum ama dizinin bitişini gördüm.
I know it's crazy, but what I see here, it's going to end.
Biraz da delice.
And a little insane.
Aşırı delice.
Oh, it's super insane.
Bu delice, adamım.
This is crazy, man.
Delice sevmek.
Babban! Leave me. - She'll be right back.
Delice bir şey yapma sakın.
And don't get excited.
- Çok da delice bir fikir değil.
- It's not such a crazy idea.
- Delice, değil mi?
Crazy, right?
Seninle yattığımı inkar etmem kadar delice.
Crazy just like me denying that I had slept with you.
- Orada delice bir şeyler var...
There's the crazy thing to do which is...
Gerçekten evli olmamız sana da biraz delice gelmiyor mu?
Isn't it crazy to think that we're actually married?
Hiçbir maddenin etkisi altında olmadığı hâlde delice bir şey yapan adama deli deyip onu deli eden bir maddenin etkisinde olan adama nasıl aklı başında diyeceksin?
How you gonna say a man who's not on anything is insane because he did something crazy but a man who's on something that made him crazy is sane? You know what I mean?
Tuttle ailesi ve Eyalet Polisi hakkındakiler kulağa ne kadar delice geliyor biliyor musun?
this shit about the Tuttles and the State PD, do you know how fucking crazy that sounds?
Bu delice, Sally!
It's crazy, Sally!
Seni orda durduracağım, çünkü delice konuşuyorsun.
I'm gonna stop you right there, because that's crazy talk.
Bu delice!
That's crazy!
Kulağa delice geldiğini biliyorum.
I know, it sounds daft.
Evet, Tanrım biliyorum bu çok delice değil mi?
- Yeah! Oh, my God! - I know.
Bu delice.
It's-it's crazy.
Delice ama tatlı.
Insane, but sweet.
Delice.
Insane.
- Delice.
- Crazy.
Bana delice bir şeyler oluyor.
A crazy thing is happening to me.
Kulağa delice geldiğini biliyorum.
Now, I know how this sounds.
Bu delice gezinme yetti artık.
Enough of this crazy wandering.
Kendini öldürmeye çalışması yine de delice.
He's lucky. It's crazy though, right... that he tried to kill himself?
- Delice eğlenmek istiyorum.
Okay. I wanna have crazy fun.
Bu delice. Bizimle açıkça dalga geçen bir şeyi soruşturmamalıyız.
This is crazy, we shouldn't investigate something that's obviously fucking with us.
Bu delice.
Okay, that is crazy.
Artık bu delice hareketlere bir son verebilir miyiz Bay Bryton?
Now, shall we dispense with the chuffa, Mr. Bryton?
Bu delice.
That's crazy.
Delice!
Crazy!
- Delice bir şey yapma tamam mı?
Mm-hmm. Okay.
Delice bir şey yapma dedim.
No. No, I said just don't... don't do anything crazy.
- Bu delice.
That's... insane.