Delorean Çeviri İngilizce
157 parallel translation
Bu bir DeLorean...
Well, it's a DeLorean...
Bana, bir zaman makinesi yaptığını mı söylüyorsun? - Hem de bir DeLorean ile?
Are you telling me that you built a time machine out of a DeLorean?
Uçan bir DeLorean mı?
A flying DeLorean?
Uçan bir DeLorean mı?
Flying DeLorean.
Bırak yaşlı Biff başardığını düşünsün ve 1955'i terk edip - DeLorean'ı geleceğe getirsin.
We must let Old Biff believe he's succeeded, so that he'll leave 1955 and bring the DeLorean back to the future.
Beni buradan çıkar.
You gotta fly the DeLorean over here and get me the hell out of here.
DeLorean'ı alamam. Endişelenme.
I can't take the DeLorean out in the daylight, but don't worry, Marty.
Biz ise DeLorean'ız.
We're a DeLorean.
" bu mektup, DeLorean'a yıldırım düştükten hemen sonra eline geçecek.
"you will receive this letter immediately after " you saw the DeLorean struck by lightning.
Ben kitabı aldığımda, 1985'ten gelen sen DeLorean'ın içindeydin ve arabayı yıldırım çarpıp seni 1885'e gönderdi!
So once I got the book back, you, that is the you from 1985, were in the DeLorean, and it got struck by lightning, and you got sent back to 1885!
" DeLorean'a düşen yıldırım zaman devrelerini karıştıran
"The lightning bolt that hit the DeLorean " caused a gigawatt overload
" DeLorean'ı, ekteki haritada işaretlediğim yere
" I have buried the DeLorean in the abandoned Delgado Mine
Sen zaman devrelerini onarıp DeLorean'a yeni tekerlekler takınca 1885'e geri gidip seni eve getireceğim.
After you fix the time circuits and put new tires on the DeLorean, I'm going back to 1885, and I'm bringing you home.
DeLorean'ı alıp geleceğe geri dönelim.
We'll get the DeLorean and get ourselves back to the future.
Benzin olmadan da DeLorean'ı 140 km hıza çıkaramayız.
Without gasoline, we can't get the DeLorean up to 88 miles per hour.
DeLorean'ı işte burada lokomotifle iteceğiz.
This is where we'll push the DeLorean with the locomotive.
Uçurumun kenarına varmadan DeLorean'ı saatte 140 kilometre hıza ulaştırabilirsek anında, köprünün bitmiş olduğu bir zamana varacağız.
Therefore, as long as we get the DeLorean up to 88 miles an hour before we hit the edge of the ravine, we'll instantaneously arrive at a point in time where the bridge is completed.
DeLorean'ı hazırlayıp burayı terk edelim.
Let's just get the DeLorean ready and get the hell out of here.
Pazar gecesi, yani yarın gece DeLorean'ı terk edilmiş gümüş madeninin yanındaki raylara yerleştiririz. BURADAN BAŞLA GÜMÜŞ MADENİ
Tomorrow night, Sunday, we'll load the DeLorean onto the tracks here, on the spur right by the old abandoned silver mine.
DeLorean'a geliyor.
Pull up to the DeLorean!
DeLorean'ı itiyor ve saatte 140 km hıza ulaşıyor!
Pushing the DeLorean up to 88 miles per hour!
Çabuk, DeLorean'ı ört!
Quick, cover the DeLorean!
DeLorean'ı yükleyip yola çıkmalıyız.
So listen, we've got to load the DeLorean up and get ready to roll, all right?
Mesela Miami Vice, Delorean, Ebony and Ivory vardı.
Well, take Miami Vice, the DeLorean, "Ebony and Ivory."
FBI'dan John DeLorean'ı 50 kilo kokain satarken gösteren bir kaset
Is CBS interested in a video tape of the FBI selling John DeLorean 50 kilos of cocaine?
John DeLorean.
John DeLorean.
DeLorean...
DeLorean...
Bunun DeLorean davasıyla ne ilgisi var?
What has this got to do with the DeLorean trial?
Hayır, ben DeLorean kasetleri dedim.
No. I just said I had the DeLorean tapes.
- John DeLorean.
- John DeLorean.
- DeLorean marka bir araba olur mu?
- Like a DeLorean?
Parayı koydu ve kazandı. Kullanılmış bir DeLorean aldı.
He put money down, won, and bought a used DeLorean.
Geleceğe Dönüş'teki araba DeLorean gibi.
It kind of looks like the DeLorean from Back to the Future.
Gerçekten güzel DeLorean'dan bahsetmiyorum bile.
Not to mention a really nice DeLorean.
DeLorean'dan çıkmak için bir zaman makinesi bile icat ettim.
I once built that time machine out of a DeLorean.
Kimim ben, John Delorean mı?
Who am I, John Delorean?
Eğer Doktor Brown, DeLorean ile zınk diye yanında duruverse, kapıları açıp
I mean, honestly, like, if Doc Brown screeched up in front of you in the DeLorean. Open the door, he's like,
DeLorean'ı yani zaman makinesini icat etti.
He invented the DeLorean, the time machine.
Seni DeLorean'ıma atıp 88'e vınlayacağım.
I'm gonna throw you in my DeLorean, gun it to'88.
Bayan Delorean, Bay Page, sizi görmek ne güzel!
Mrs. Delorean, Mr. Page. How nice to see you again.
- Dedektif Dixon, Abigail Delorean.
Detective Dixon. Abigail Delorean.
Biri Jack Delorean'ın bürosu, diğeri bir cep telefonu.
One is for Jack Delorean's office and the other one is for a cell phone.
Robbie Kononsberg'le Jack Deloran'ın son birkaç aydır neden yakın temasta olduklarını biliyor musun?
Do you know why...? Robbie Kononsberg and Jack Delorean were in close contact for the last month and a half?
Jack Delorean tarafından kurulan Colin, McKimm ve Klein firmasında önce stajyer, sonra ortak ardından başkan yardımcısı olmuş.
First intern then partner in Colin Macken Klein. A firm originally founded by Jack Delorean. And senior partner, the vice-president.
Bana Robbie ve Delorean hakkında sorduğun soruyu hatırlıyor musun?
Do you remember the question you asked me about Robbie and Jack Delorean?
Ne yapıyordu? Jack Delorean.
What was he doing with Jack Delorean?
- Demek Delorean halletti?
Said Delorean took care of it, huh?
Bir DeLorean almalısın, "Geleceğe Dönüş" teki gibi.
You should get a DeLorean like in Back to the Future.
- Tabii, zaman makinesine buyurun.
- Sure, just pop into my DeLorean.
1981 model DeLorean DMC.
The 1981 DeLorean DMC.
- Robbie'nin Delorean'la ilişkisini.
Robbie's connection to Delorean.