Deputy Çeviri İngilizce
5,623 parallel translation
- Bütün bildiğim gözaltı zincirinin bizimle Savcı Vekili arasında tamam olduğuydu.
- All I know is the chain of custody was intact between us and the deputy SA.
- Bay Agos Savcı Vekili iken,... tek seferlik müvekkili, Bishop aleyhine kanıtı gömmüş,... Bay Bishop'un kovuşturmadan uzak durmasına izin vermiştir.
- We have evidence that Mr. Agos, when a deputy ASA, buried evidence against his one-time client, Bishop, allowing Mr. Bishop to avoid prosecution.
- Hayır, vekilliğe seçildiği zamandı.
No, when he was - elevated to deputy.
Savcı Vekilinin birçok yetkisi vardır.
Well, deputy SAs have a lot of clout.
Şef Yardımcısı Howard, senin için ne yapabiliriz?
Deputy Chief Howard, what can we do for you?
Başkomiser, Şef Yardımcısı Howard bir tutuklama yapabiliriz ve Özel Operasyonlar çekilebilir umuduyla bugün bizi gözlemliyor olacak.
Captain, deputy chief Howard is going to be observing us today in the hopes that we can make an arrest - and S.O.B. can stand down. - What, you want to take me to some meetings?
- Yardımcımın kardeşi, 15 yıl önce ölmüştü.
It's my deputy's brother. He died 15 years ago.
- Bu yüzden uyanık olman gerek.
That's why I need you to be vigilant. Okay, deputy?
Ajan Delaney'in dairesinden ayrılmışsın.
You left the apartment of Deputy Agent Delaney.
Vekil olarak işimi sorguluyordu, ben de ondan bunlara son vermesini istedim.
She was questioning my work as a deputy, and I wanted to stop her challenges.
Ulusal Güvenlik'ten Şerif Yardımcısı Fitch, bizimle gelmeniz gerekli.
Deputy Fitch, Homeland Security. We need you to come with us.
Liderinizle tanışma fırsatı buldum, benden ya da kralın yardımcısından korkmanıza gerek yok.
I've had the pleasure of meeting your leaders, and I assure you, you have nothing to fear from me or the king's deputy.
Biz krala ya da yardımcısına cevap vermeyiz.
We don't answer to the king or his deputy.
Bu onur için teşekkür ederim, Amir yardımcısı.
Thank you for this honor, deputy chief.
Terry, şerif yardımcısı olan baban bize büyük avantaj sağlayacak.
Terry, your dad being a sheriff's deputy is gonna put us at a huge advantage.
Kongrenin alt meclisinde bir vekil, Potosí'yi temsil ediyor.
He's a deputy in the lower house of Congress, representing Potosi.
POTOSÍ VEKİLİ OLARAK
As deputy of Potosí,
- Merhaba Vekil.
- Commandant, welcome. - Hello, Deputy.
Teşekkürler Vekil.
Thank you, Deputy.
Seni ise şu andan itibaren geçerli olarak Güvenlik Şefi Yardımcılığı'na terfi ettiriyorum.
And you, I will promote to Deputy Chief of Security, effective immediately.
- Nasıl isterseniz, Şerif yardımcısı söylüyor.
- Anything you say, Deputy.
Buradaki Komiser yardımcısı her şeyin bir parçası.
Deputy Chief over here is a part of all of this.
# Well, the deputy walks on hard nails #
♪ Now there's a wall between us ♪
# "Come in," she said, "I'll give you shelter from the storm" #
♪ Well, the deputy walks on hard nails ♪
Yarımcım da onlar arasındaydı!
My deputy Peak was among'em!
Yedek yardımcımın, yemek yemeyi unuttu diye bayılmasını göze alamam.
Can't have my backup deputy pass out'cause he forgot to eat.
Yedek yardımcı olarak resmi görüşüm davranışlarının şüpheli olduğu yönünde.
It is the official opinion of the backup deputy that his manner was suspicious.
- Memurum.
- Deputy.
- Yardımcım.
Deputy.
Yedek yardımcımızın olması sırf bunları yapsın diye değil mi?
Isn't that why we have a backup deputy for?
Şerif Yardımcısı Nick mi getirecek onu?
So, Deputy Nick's gonna bring her back?
Direk ofisinize gittim yardımcılardan birine haber verecektim ama içeri girdiğimde kimse yoktu. - Kimse yok muydu?
You know, I just went down to the office to try and get a deputy but when I went inside there was nobody in there.
Yedek yardımcının, Bay O'Dwyer'ın davranışlarıyla ilgili resmi görüşü şüpheli olduğu yönünde.
Here is the official opinion of the backup deputy of Mr. O'Dwyer's behavior. Suspicious.
Memurum, silahını indir.
Deputy, hold.
Kalanını da yanınıza alın, olur da karıma lazım olursa diye ya da Şerif Yardımcısı Nick'e.
And take the rest in case my wife needs it or Deputy Nick.
Yedek yardımcı olarak resmi görüşüm taşlardan iz bırakmanın yedek yardımcının görevi olduğu yönünde.
It is the official opinion of the backup deputy that leaving a trail of rocks is a job for the backup deputy.
- Memurum.
Deputy.
Yedek yardımcının resmi görüşü onunla konuşmanın iyi bir fikir olduğu yönünde.
It is the official opinion of the backup deputy that a talk with him is a good idea.
Oswalt olayındaki şerif yardımcısı değil misin sen?
You're the deputy from that Oswalt thing.
Şerif yardımcısıydım.
A sheriff's deputy.
Şerif yardımcısı.
Deputy. Deputy.
Cooper, bu Amerika milletvekili Marshal Jackson, Dallas'dan.
Cooper, this is Deputy U.S. Marshal Jackson, in from Dallas.
Affınıza sığınarak söylüyorum ki Kaptan Emmett, Milletvekili Marshal Jackson'un kim olduğunu biliyorum.
All due respect, Captain Emmett, I know exactly who Deputy Marshal Jackson is.
Şimdi, yarın sabah Milletvekili Jackson Riva'ya Dallas'a kadar eşlik edecek ki o da sonraki sabah saat 8'de ifade verebilsin.
Now, tomorrow morning, Deputy Jackson is gonna escort Riva to Dallas so he can testify the following morning at 8 : 00 a.m.
Teşekkür ederim sayın milletvekili.
Thank you, deputy.
Milletvekili Jackson, Kaptan Emmett bu transferin 11'de olduğunu söyledi.
Deputy Jackson, Captain Emmett said that this transport was at 11 a.m.
Ben Amerika milletvekili Marshal Jackson.
This is Deputy U.S. Marshal Jackson.
Bir Müdür Yardımcısı olarak Dover'dan aile hizmetlerine, böylesi anma törenlerine kadar bizden koparılan bir arkadaşımıza veda etmekten daha zor bir görevim olmamıştı hiç.
As Deputy Director... I have never had a more difficult duty... than to bid farewell to colleagues taken from us. From Dover, to the family services... to memorials like these... it's tough to say goodbye.
- Memurum!
- Deputy.
- Memurum.
Deputy!
- Şerif yardımcısı?
- Deputy?