Derse Çeviri İngilizce
4,152 parallel translation
Lütfen dikkatimizi derse verelim artık.
Now please pay attention to the lecture.
Sorbonne'da derse girdim.
I took classes at the Sorbonne.
Dört derse giriyorum. 500 öğrenci var.
I teach four courses, 500 students.
Soyumu tanımak için derse ihtiyacım yok.
I require no lesson in my fucking heritage.
Aldım ancak piskopos beni Directa Decretal adlı bir derse kaydettirmiş.
I did but the Bishop's enrolled me on a course - The Directa Decretal.
Derse!
The course!
Patronun ne derse o.
Whatever your boss says.
Eğer atla derse, köprünün bütünlüğü ile ilgili bir sorun olduğunu düşünürüm.
If he tells me to jump, I have to assume there's something wrong with the bridge's integrity.
Derse çok geç kalınca, ben de kütüphaneye gittim.
I arrived too late for class so I went to the library.
Sorun yok derse dururum.
She says you're okay, then I'll stop.
Uyan artık, derse geç kalacaksın.
Come on. Wake up. You're gonna be late for class.
Öyleyse sanırım bir akrabanı nasıl düzgünce hançerleyeceğin konusunda bir derse ihtiyacın var.
Well, then, I think you need a lesson in how to properly dagger a sibling.
Bir kişi şuradan girip ben Selin'e çaktım derse, yemin ediyorum tavana kendimi asacağım kabloyla.
If one more person comes in here and says they screwed Selin I swear I'll hang myself from the ceiling with a piece of cable.
Eğer KEK konusunda özel derse ihtiyacın varsa, çözümü Dave Ross Şehir Üniversitesi'nden uzaklarda arama.
Well, if you're lookin'for the 4-1-1 on the GFC, look no further than the University of Dave Rose, Champaign-Urbana.
Biri sana bir şey derse "hah hah hah" ya da "belki" diyeceksin.
If someone says anything to you, you say, "Ha ha ha", or perhaps...
Pratikte orayı Shane işletiyor. Yani patronlar o ne derse onu söyler.
Well, he practically runs the place, so the patrons will say what he tells'em.
Ne derse yap ve iyi olursun.
You do what he says, and you'll come outjust fine.
- İkinci derse hazır mısın?
- Ready for lesson two?
Derse gitmem gerek ama acaba sonra gelsem olur mu diyecektim.
I have to run to class but I was wondering if I could... come over later.
Nicky'ye yüzleşince "Neden bahsettiğini bilmiyorum bir ailen olduğunu bile bilmiyordum" derse ne olacak?
So, you face off with Nicky, and he says, "I have no idea what you're talking about." Never even knew you had a "family."
Meşgulum, bu yüzden derse giremeyeceğim.
I'm busy, so I can't attend the class.
- Bırak şunu, derse gitmemiz lâzım.
We'll put this away. We have to go to class.
Derse girmem lâzım.
I've got to run to class.
Dediklerine göre ne derse yaparmış.
They say he's always true to his words.
Benim adamlar içerisi güvenli derse seninkiler de onu çıkarabilir.
My guy will go in and see if it's secure and your guys can bring her out.
Kendim için düşünmek yerine algoritma modifiye etmeyi öğretmeye çalışan bir derse girmek istemiyorum.
- I don't want to sit in a lecture that teaches me How to modify algorithms instead of think for myself.
Birkaç derse geldin. Hemen Toes Kittridge'ı mahvetmen gerekiyordu.
So you've been to a couple of classes, and you should be kicking Toes Kittridge's ass by now.
Ne zaman birisi bana üstüne alma derse kesin benimle ilgilidir.
And whenever someone says something's not personal, it is, because everything is personal.
Bu düzmece bir görev değil. Yüzündeki o çatık kaşlar ne derse desin.
It's not a bogus assignment, no matter what that scowl on your face says.
Joe ne derse onu yaparım.
I am doing what Joe wants.
Derse geç kalmak istemezsin, değil mi?
You don't want to be late for class, do you?
Birisi "Sovyet" veya "geçmiş" derse, şuracıkta kusacağım.
If someone says'Soviet'or'past', I'm going to throw up.
Derse gitmem gerekiyor.
I got to get back to class.
Astroloğum ile konuşurum ve eğer yıldızlar hizada derse medyumumdan ruhani rehberim harika mı diye bakmasını isterim.
I'll talk to my astrologer And if she says the stars are aligned, I'll ask my psychic to see if my spirit guide
Lastiğim patladı, bir sonraki derse kadar bekleyeceğim.
I got a puncture so I'm waiting till next period.
Otobüsü kaçırdım, derse geç kaldım.
I missed my bus, was late.
Eğer evet derse onun evini satacağız ve Scottsdale'daki daireme taşınacağız.
If she says yes, we'll sell her house and move to my condo in Scottsdale.
Babanız ne derse onu mu yapıyorsunuz?
Does Daddy decide everything here?
Herkes ne derse desin..
Whatever people say..
Kocam sözlerine çok sadıktır. Geleceğim derse muhakkak gelir.
If he says he's going to be somewhere, then he invariably is.
Jakes ne derse desin, bu sadece senin görevin değil.
It's not all on you, Morse, whatever Sergeant Jakes says.
Şunu söyleyeyim, bundan sonra derse gelemeyebilirim.
I'm sorry to say, I will not be able to come back to the class.
Ya Hiccup kuzeye gidelim derse?
And if Hiccup said to go North?
Babam ne derse desin koca popolu bir Latin hizmetçiniz varsa, ben de varım.
No matter what my dad says, if you got a latina housekeeper with a donkey bootie, I'm available.
Bütün gün camdan dışarı bakıyor derse katılmıyor, konuşmuyormuş.
He was staring out the window all day, was not participating, not talking in class.
Geçen derse geç kalmış koridorda koşuyorum.
So I'm running down the hall... totally late for class.
Asıl nokta işler yolunda gitmedi derse ona gitmesi için yardım etmeliyiz.
The point is, when he says that it didn't work out, we have to help him leave, you know?
Ne zaman çok özel bir öğrenci "Hey, hocamın bana öğrettiği her şeyi alacağım ve kanatlarımı açıp yoluma gideceğim." derse bu bir felakete dönüşür.
It often comes as a blow when a very special mentee says, "hey, I'm gonna take everything my sensei taught me, spread my wings and move on."
Ya hayır derse?
What if he says no?
- Derse geç kalacağız.
We're gonna be late for class.
... ama bazen derse gelmiyorum.
Well, maybe I shouldn't tell you this,'cause you're the class TA and all, but, um, sometimes I miss classes.