Describe Çeviri İngilizce

Bütün bu insanlarla uğraşmak zorundayım ve işin doğrusu, sana açıklamaya başlayamayacağım insanlar...

I have to deal with all sorts of people - truly - people I can't even begin to describe to you... Sure. Fair enough, that's the job.

Metzger'ı tarif et.

Describe Metzger.

Son olarak, siz müvekkilinize karşı olan suçlamaya

Finally, you describe the case against your client as

Penhaligon sabunu, cildi hassas olabilir tarifinize göre.

Penhaligon soap, her complexion could be quite sensitive, from what you describe.

Yaşlandığın zaman İnsanlar her zaman sana birşeyleri anlatırken bisiklet sürmek gibi..

When you get older. People are always gonna describe things to you by saying... It's just like riding a bike.

Val Todd'la ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?

How would you describe your relationship with Val Todd?

Korkuya sebep olan şeyleri tasvir etmeye çalışıyorum. Aynı zamanda tutkuya.

I try to describe what engenders fear, but perhaps also desire.

Benim için tasvir etmesi acayip zor.

It is extraordinary and rather difficult for me to describe.

Ancak, 2003'teki ilişkinizi nasıl tanımlardınız?

But in 2003... how would you describe the relationship?

Nasıl tanımlarsın?

How would you describe it?

- Topluluğu tarif edebilir misin?

Can you describe the group?

"Büyük" bunu tanımlamaya yetmez.

"Big" doesn't begin to describe it.

- Palyaçoydu dedi.

- Did the boy describe the kidnapper? - He said it was a clown.

- Arabayı tarif edebilir misiniz?

Can you describe the car?

Tarif edecek bir sözcük yok, ahbap.

There's no words to describe that, pal.

Güzel, evlilik yaşantılarını bize bir iki kelimeyle izah eder misin?

Good, describe their married life in a word or two.

- Viviane'ı nasıl tanımlarsın?

How would you describe Viviane?

- Sanrilari tarif edebilir misiniz?

Can you describe the visions?

İçindeki Ki akışının verdiği hissi tarif et.

Describe to me the sensation of your Ki flow.

Tüm bedenimde titreşen hoş bir serinlik olarak tarif edebilirim. Hem her yerde olan hem de hiçbir yerde olmayan bir his.

I can only describe it as a cool wave that seems to pulse throughout my body a sensation that is both everywhere and nowhere.

Bir insanı tanımlamak için oldukça belirsiz bir yöntem.

It's quite a vague way to describe a whole person.

Yaptığım şey çeşitli yerlere gidip oradaki ilginç insanlarla röportaj yapmak ve bunları en yakın arkadaşıma anlatmak ki o buna ilk elden şahit olamıyor çünkü hiçbir yere uçakla gidemiyor.

So what I do is, I... I travel around and I interview weird or interesting people and I describe it to my best friend who does not see it first-hand since he won't fly anywhere.

Peki vücudunu nasıl tanımlarsın?

And how would you describe your body?

5 dakika sonra bir gölge ancak öyle tanımlayabilirim, uçarak geldi ve Charlie'yi duvara yapıştırdı. Daha sonrada kayboldu.

About five minutes into it, this shadow, is the only word to describe it, came flying in and slammed Charlie against the wall, and then it was gone.

Gurur bunu ifade etmeye yetmez.

Proud doesn't begin to describe it.

Mahkeme üyeleri için, sanıkla aranızdaki ilişkiyi anlatır mısın?

Would you, for the members of the court, describe your relationship to the defendant?

Peki, onu nasıl tanımlarsınız?

Well, then how would you describe her?

Ya, ebeveynlerinle ilişkisini nasıl tanımlarsınız?

And how would you describe her relationship with your parents?

Söz konusu kükremeyi tarif edebilir misiniz?

Can you describe the roar in question?

Bunu basitçe açıklayabilen bir matematik yasası olabilir miydi?

Could there be a simple mathematical law to describe it?

Fakat bu kuvvetin uzaklığı nasıl değiştirdiğini ifade eden matematiksel bir formül olması gerektiğini düşünüyoruz.

We suspect there must be a mathematical law to describe how this force changes with distance.

İlişkinizi nasıl tanımlarsınız?

And how would you describe your relationship with her?

Onu tarif edebilir misiniz?

Look, can you describe her for us?

Açıklamaya gayret edeceğim...

I will endeavour to describe...

Kimileri bu sesleri insana benzer fısıldama sesleri olarak tanımlamış.

Other instances describe the phenomena as a human-like whistling sound. "

Efendim, dışarda ki medyaya yaptığı işleri nasıl anlatayım?

Sir, how shall I describe his deeds to the media outside?

Olimpiyat bitince, bir yandan doğanın dört temel gücü hakkında birleşmiş alan teorisini tanıtırsam diğer yandan da kuramsal fizikle ilgilenmem gerekecek.

Post-Olympiad of course, I'll need to branch out into modem theoretical physics if I'm going to describe a unified field theory for the four fundamental forces of nature.

- için kullanmayız.

"bitches" to describe

Vergi seviyenizi nasıI tanımlarsınız?

How would you best describe your tax bracket?

Sen onlara ne dersin bilemiyorum ama biz oldukça beğendik.

And I don't know how else you describe them, but we like those, so... ( LOUD THUD )

Düşük yaptığın için şanslı olduğunu söylemek istemem ama aklıma gelen ilk şey de buydu.

"Lucky" isn't the right word to describe a miscarriage, but that was the first word that came to mind.

Tamam peki duvarlar nasıldı?

Okay, and the walls, can you describe them?

Onu tanımlayabilir misin?

Can you describe him?

- Onu tarif edebilir misin?

Can you describe him?

Tarif etmeye kelimeler yetmez. Çok tuhaf.

That hardly begins to describe it.

Düşüşümün büyük olduğunu söylemek çektiğim işkenceyi tasvir etmeye yetmez bile.

How the mighty have fallen does not begin to describe my torment.

Abigail Hobbs ile olan ilişkinizi tanımlar mısınız?

Could you please describe your relationship with Abigail Hobbs?

Lütfen Will Graham ile olan ilişkinizi anlatın.

Please describe your relationship with Will Graham.

Hannibal Lecter'ın evini nasıl tarif edebildiğine dair en basit açıklama onun Hannibal Lecter'ın evinde bulunmuş olması.

The simplest explanation as to why he can describe Hannibal Lester's home is that he was in Hannibal Lecter's home.

Bir kişilik bozukluğu olarak tanımlayabileceğim bir şeyden muzdarip bir delikanlıydı.

A teenage boy who suffered from what I would describe as an identity disorder.

Beni nasıl tanımlıyor?

How does he describe me?