English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Diamond

Diamond Çeviri İngilizce

5,115 parallel translation
"Elmas çiçek" mi?
Um, "diamond rose."
Evet. "Elmas çiçek".
Yeah. "Diamond rose."
Diamond'ı son zamanlarda gördün mü?
Is Diamond around lately?
Diamond, bu kadın Windsor'da tehlike altında.
This woman, Diamond, she's in danger up in Windsor.
Bence bir elmas...
I'm thinking maybe a diamond bit...
- Diamond, değil mi?
Diamond, right? Hmm.
- Sana diyorum, Grey Diamond.
- I'm talking to you, Grey Diamond.
Tamam o zaman, Grey Diamond.
All right, Grey Diamond.
Hayır, fare beyninin yalnızca çeyreği neler olup bittiğini görmek için çok ince bir şekilde dilimlemeliyiz bu beyinleri elmas bıçakla dilimliyoruz.
No, it's probably about a quarter of a mouse brain so in order to see what's going on, we have to slice it extremely thin, so we're slicing these brains with a diamond knife.
Elmas bıçakla kesilen tek bir kesitin kalınlığı 30 nanometre bu da 300 hidrojen atomuna eşit.
That diamond knife cuts off a section that's about 30 nanometres thick, so that's 300 hydrogen atoms.
Senato Bankacılık Komitesi'nin üst düzey Cumhuriyetçilerinden Richard Shelby MIT ekonomistlerinden Peter Diamond ile Federal Fon Kurulu'ndaki boş koltuk hakkında yapacağı görüşmeyi iptal etti.
Richard Shelby, the ranking Republican on the Senate Banking Committee, blocked the appointment of MIT economist Peter Diamond to a vacant seat on the Federal Reserve Board.
Senatör Shelby, Peter Diamond'ın Federal Fon Kurulu'na danışmanlık yapmak için yetersiz olduğunu iddia ederek aday olmasını engellerken Peter Diamond, Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazandı.
While Senator Shelby held up Peter Diamond's nomination on the grounds that Diamond was insufficiently qualified to counsel the Federal Reserve Board, Peter Diamond won the Nobel Prize for economics.
Yardımcım Bay Diamond temasta bulunacaktır.
To whom do I dispatch payment? My associate Mr. Diamond will be in touch.
Evet, Minik Yıldız bu çöplükteki elmasımız.
Yeah, Little Star's our diamond in the rough here.
De Beers elmas'ı kasa soygununu hatırlıyor musun?
Remember the de Beers diamond vault heist?
Kraliçe Mary'nin elmas nehrinde La Peregrina'nın olmaması gibi bir şey.
It's like having Queen Mary's diamond riviere without the La Peregrina pearl.
Grey Diamond ve ben Las Vegas'a gidiyoruz.
Grey Diamond and I are going to Las Vegas.
- Hadi gidelim, Grey Diamond.
- Let's get outta here, Grey Diamond.
Grey Diamond'ın "en iyi arkadaş" semineri için buradaysanız elinizi kaldırın.
If you're here for Grey Diamond's "best friend" seminar, raise your hand.
Eğer elması bombayla birleştirebilirsem rahat edeceğim.
If I can just combine this blaster. With a diamond, I'm all clear.
Sanırım şu şekilde söylüyorsunuz, çamurun içindeki altın gibi.
I suppose it's... How do you say... A diamond in the rough.
Bugün, yeni bir pırlanta yüzüğümüz var.
Today, we have a new diamond ring.
♪ The heart is like a diamond... ♪
♪ The heart is like a diamond... ♪
Pekala, buradaki adamımız, Eli Diamond.
All right, here we have Eli Diamond.
Yani, Eli Diamond, çöpçatanlığı oynamış.
So, Eli Diamond played matchmaker.
Eli Diamond, Five-O!
Eli Diamond, Five-O!
Eli Diamond, şartlı tahliye edilmiş gibi görünüyor.
Looks like Eli Diamond made parole.
Chin, Eli Diamond için bülten yayınla ve arabası içinde.
Chin, put out an APB on Eli Diamond. Looks like he's making a run for it. And track his car.
Pekala, Diamond'ın aracını Ala Wai Limanı'nda saptadım.
All right, I got Diamond's car at Ala Wai Marina.
Diamond, bize ayak bilekliğini etkisizleştirebilmek için Ian'ı getirmeniz gerektiğini söyledi.
Diamond told us you were supposed to bring Ian to disable the ankle bracelet.
Diamond'tan korkmana gerek yok.
You can't be afraid of Diamond.
Diamond, tanışmayı ayarladı.
Diamond makes the introductions.
Ian, soygunla onun arasındaki bağlantının Diamond, olduğunun bulunacağını biliyordu.
Ian knew it wouldn't take long to figure out Diamond was the connection between him and the crew.
Diamond'a kendi bacağını kesmekten başka şans bırakmadı.
Leaves Diamond no choice but to hack off his own foot.
Neil Diamond?
Neil Diamond?
Evet, Neil Diamond'a bayılırım.
Yeah, I love Neil Diamond.
Neil Diamond'a asıl ben bayılırım.
I love Neil Diamond.
Önümüzdeki ay Neil Diamond konseri varmış!
There's a Neil Diamond concert next month!
St. Louis kadını ellerinde elmas yüzüklerle adamı kendine çekiyor...
St. Louis woman With her diamond rings Pulls that man around
Salı akşamı geldiğinde New Orleans'taki bir caz grubu.. ... Hope Elması'ndan bile değerli olacaktır.
Come Tuesday evening, a jazz ensemble in New Orleans will be more precious than the Hope Diamond.
Elması parçalayacak türden bir kazma.
The kind that can smash a diamond.
Bilmiyorum ilginizi çeker mi ama isterseniz saçınızdan bir tutam alıp karbon tozuna incelttikten sonra iş yerinde hidrolik pres kullanarak içinde DNA'nız olan küçük bir pırlanta yapabilirim.
You know, if you guys are interested, there's a technique where I can take a lock of your hair, refine it into carbon dust, and use the hydraulic press at work to turn it into a tiny little diamond with your DNA in it.
Elmas çalarak neden her şeyi riske atsın ki?
Why would she risk it all by stealing a diamond?
Kimse böyle bir elmasın çalındığını bildirmemiş.
No one has reported a diamond like this stolen.
- Belki de bize elmasın kendisi anlatır.
Maybe the diamond could tell us.
Bu elmasın bir hikâyesi var.
Now, this diamond has a story.
Eğer sopanın parçaları saha içerisindeyse NC parçaları toplamak zorunda.
If all the pieces of the ball are inside the diamond
Bataklıkta bir elmas gibiydi.
It was a diamond in the rough.
- Evet, Diamond Bar'dan geliyorum.
Yeah, I commute from Diamond Bar.
Belki mavi elmastır.
Because the diamond has some kind of sordid past.
Bu yüzden lanetlidir.
Perhaps it's like the Hope Diamond, it's cursed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]