Diz çökün Çeviri İngilizce
358 parallel translation
O zaman diz çökün ve bu andı için.
Then kneel and swear this oath.
Diz çökün!
To your knees!
Diz çökün, Bay Cricket.
Kneel, Mr. Cricket.
Toprağa diz çökün.
Kneel down upon the earth.
- Diz çökün
- Down on your...
Diz çökün!
On your faces!
Yaşayan tanrı önünde diz çökün.
On your faces before the Living God.
Önünde diz çökün!
On your faces.
Yaşayan Tanrının önünde diz çökün!
On your faces before the Living God!
Ellerinizi birleştirip diz çökün.
Join your hands and kneel down.
Diz çökün dünyanın sefil pislikleri ve boyun eğin.
Kneel down, all you miserable scum of the earth, and acknowledge.
Diz çökün pislikler.
Kneel down, you scum of the earth.
Diz çökün!
Bow your head!
... "Göğe kaldırın ellerinizi, diz çökün..."
... "Raise your hands to heaven, bend your knees..."
Ya da utançla diz çökün.
Or to your knees in shame.
Diz çökün.
Kneel.
Diz çökün.
On your knees.
Diz çökün!
Kneel down
Lütfen diz çökün!
Please kneel down
Tanrıtanımazlar, diz çökün.
Heretics, kneel down.
Millet, diz çökün!
People, get on your knees!
Önünde diz çökün.
Fall on you knees.
- Diz çökün.
Down on your knees.
Buraya, diz çökün...
Come here, on your knees...
Diz çökün!
Kneel!
Benim memba bağırsaklarımın benim kokuşmuş postumun önünde diz çökün, yoksa sizi bağırsak solucanlarıma yediririm.
My foonting turling dromes And hooptiously drangle me with crinkly bindlewurdles Or else I shall rend thee in the gobberwarts with my blurglecruncheon
Diz çökün.
Get on to your knees.
Diz çökün beyler.
Kneel, gentlemen.
Halkım, savaş alanında hayatını kaybetmiş, gelmiş geçmiş tüm kahramanlarımızın anısına diz çökün.
My people, let's genuflect in sacred memory of the heroes who have died on battlefield now and ever, throughout history.
Pekala, diz çökün.
Okay, down on your knees.
Diz çökün!
On your knees!
Gelip diz çökün ki kurtarılasınız.
Come down front now and kneel and be saved.
Diz çökün... Evet Türkler
On your knees... yes turks
Diz çökün ve Tanrıdan af dileyin.
Kneel and make peace with God.
Diz çökün.
Kneel down.
Diz çökün!
On your knees.
Denizin döküntüleri, önümde diz çökün.
The sea and all its spoils bow to my power!
Diz çökün, biraz saygı... Tek diz yerde...
Genuflect, show some respect Down on one knee
Yüzünüzü bana dönün ve diz çökün.
Turn around! On your knees, now!
Diz çökün serseriler!
Kneel, rapscallion!
Diz çökün beyler.
Take a knee, boys.
- Diz çökün!
Kneel down
- Hemen diz çökün!
- Kneel down
- Diz çökün.
- Kneel down.
Diz çökün, ikiniz de, hemen.
- On your knees, both of you, right now.
Tamam o zaman, diz çökün.
All right then, take a knee.
Hemen diz çökün ve yemeğinizi bitirin!
Get the fuck down on your knees now and finish your goddamn lunch!
Diz üstü çökün.
On your knees.
Diz üstü çökün!
On your knees!
Yan yana diz çökün!
Kneel closer to one another!
Yoldaşlar, diz çökün.
My dear fellows, kneel down for worshipping