English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Dock

Dock Çeviri İngilizce

2,419 parallel translation
B bölümü yasak. Sen de biliyorsun.
"B" Dock's restricted.
- evet. Tekrar senin Tag'Nor'unun yuvasına girmek istiyor.
It wants to dock with your Tag'Nor again.
Gir limana.
Dock it.
Size ceza yazmam gerek!
I got to dock ya!
Size yine ceza yazmam gerek.
I'm gonna have to dock you again.
Şimdi, St. Catherine rıhtımına git, bir tekne al.
Go now, to St. Catherine's dock, get a boat.
Rıhtımdan bir gürültü geldi ama böyle bir şey olacağını düşünmedim.
I heard a noise on the dock. I didn't... think anything of it.
Tersane B'de muhtemel bir güvenlik ihlali.
And a possible security breach on loading dock "b."
Ve sonra ben, Phil gördüm dock ölü - o zaman kabul edilmektedir dövme?
And then when I saw Phil, dead on the dock... that's when you recognized the tattoo?
Kapıya doğru yürümeye devam et.
No, keep it. Keep moving towards the dock.
İskeleye kıçınızı kurtarmaya geliyorum yerinde olsam kaşar gibi davranmazdım.
I just ran to the dock to save your ass, so I wouldn't bitch if I were you.
70 yıldır yükleme iskelesinde duruyor olsa gerek.
It must have been down on the loading dock for 70 years.
Yükleme iskelemiz var mı?
Do we have a loading dock?
Kip, çocuklarla birlikte rıhtımı temizliyor.
Kip and the boys are mopping up down at the dock.
Bir kızın buraya demir atma şansı var mı?
Any way a girl could dock here?
Yükleme bölümünde ki adam düşürdü bunu dimi.
The man in the loading dock dropped this.
İki gün önce, yükleme iskelesinde masa örtüsünü bulduğumuz zaman.
Two nights ago at the loading dock when we found the tablecloth.
Rıhtımdaydık.
We were at the dock.
Belki adam tekneyle rıhtım arasına sıkışmıştır ama kimse görmemiştir.
Maybe he { \ the guy } was pinched between the boat and the dock { \ and no one saw }.
Rıhtımda benim evimden daha güzel motorları kapalı bir teknedeydi.
He was at a dock on a powered-down boat that's nicer than my apartment.
Tam da bu yüzden teslimatın yapılacağı yere gitmemiz gerekiyor ya.
Which is exactly why we need to get down to the loading dock.
Dolayısıyla rıhtımıma tam olarak ne indiriyorsunuz?
So what exactly are you unloading on my dock?
Hangi rıhtıma bilmek ister misiniz?
You want to know which dock?
Pekâlâ, limanın batı yakasında.
All right, the west end of the dock.
Büyükelçiyi yedi numaralı kuru havuzda tutuyorlar.
They're holding the ambassador on dry dock number seven.
İskele, yanda bir kapı, burası kırmızı köşe.
Loading dock, side door, red wall.
Yükleme bölümünde bazı sıkıntılarınız var, değil mi?
You know what? You are having some problems with your loading dock. Are you not?
Girişe 21 saniye.
0021 to dock.
Celestial Being'in Gizli Dış Uzay Limanı
Celestial Being Hidden Dock
Rıhtımda beklemede kal.
Camp out on the dock.
Birinde, bir iskelede olduğumu hatırlıyorum.
In one dream, I remember just standing on a dock.
Geldiğimiz beşinci iskele burası.
This is the fifth dock we've been to.
Bay Overton mal yükleme kısmına.
Mr. Overton to the loading dock. Mr. Overton to the loading dock.
Rıhtıma doğru yürüdüm.
So I walked down to the dock.
Bunu yükleme iskelesindeki güvenlik kamerasında buldum.
Pulled this from the security cam at the loading dock.
Yani bu adam yolcu gemisiyle seyahat ediyor ve gemi limana yanaştığında kurbanlarını takip ediyor.
So this guy's traveling by cruise ship and he's stalking his victims on shore when the boats dock.
Bir saatten az bir süre sonra güneşin doğmasına yakın limana yanaşması bekleniyor.
it's scheduled to dock in less than an hour, right around sunrise.
Limanda tutmak için her yolu deniyoruz.
We're working on all our options to keep it at dock.
Limanın sonundaki bir teknede.
All right, he is at the end of the dock on a boat.
Cesaretim olsaydı o sanık sandalyesinde ben olurdum.
If I had half the guts she has, it'd be me in that dock.
Yat alsam, gider o limanın bulunduğu araziyi satın alır.
If I buy a yacht, he has to buy all the land around the dock to feel satisfied.
Kendini topla tombalak çünkü sanırım oyunlu rıhtımımızı tamamlamak için yeterli hurda bulduk. Aynı zamanda oyunlara dönüşebilen bir rıhtım!
Keep it together Chubby, because I think we've found enough scrap to finish building our gauntlet dock - - a dock that is also a gauntlet!
Oyunlu rıhtım inşa etmek çok zor dostum.
Aww! Building this gauntlet dock is hard, man.
- Şu rıhtımı tamir etmemize yardım et!
- Yes! Help us fix that dock!
- Rıhtım mı?
Dock?
Jake bu rıhtım bizim eğlence kekimiz.
[all gasp] Jake, this dock is our fun pie.
Neuk Do Dock
NeukDo Dock
Yükleme kapısı şu tarafta.
The loading dock's through that way.
Milwall'dan Albert dock'a
# Where have all the good men gone And where are...? # Destiny!
İskelede, o kıza nasıl baktığını gördüm, Jo.
I saw the way he looked at her on that dock, Jo.
Çok daha...
This dock...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]