Dominoes Çeviri İngilizce
207 parallel translation
Domino yıkılır. Sakın hata yapmayın.
And the dominoes stop falling, so no screw-ups.
İyi ki domino oynamadık.
I am glad we didn't play dominoes.
Evet, satranç, domino, ne oynarsak oynayalım.
Yeah, chess, dominoes, whatever we play.
Ama yine de çok iyi domino oynuyor.
But he plays a good game of dominoes.
Ya da domino.
Or dominoes.
Domino bilir misiniz?
Do you play dominoes?
Domino oynayalιm mι?
Dominoes?
Domino oynar mısın?
Do you play dominoes?
- Domino oynar mısın?
- Do you play dominoes?
seni serbest bırakırım öyle mi?
Bring dominoes I'll play the Marshal!
- Birileri dominoları mı kaybetti?
Somebody lose the dominoes?
Zarlar bizi bekliyor.
Let's get with those galloping dominoes.
Rebenga'yı öldürmek kolay mıydı?
That Rebenga hit was a game of dominoes?
Kuzey Vietnam için, tehlikeli görünen güç kavgaları. Bu olayların, Amerikan askerleri üzerindeki baskıyı arttırması.
Great power conflicts and collapsing dominoes looking tough and dangerous to the North Vietnamese relieving pressure on the American troop withdrawal from the South.
Eğer benim gibi içmezsen, tavukla domino oynayan yaşlı bir kızılderili kadının zerafetini nasıl anlayabilirsin ki?
How, unless you drink as I do... can you hope to understand the beauty of an old Indian woman... playing dominoes with a chicken?
Bizi ustaca hizaya getirdin ve hepimiz eline düştük.
Now, you have very neatly and specifically lined us up and then... ( IMITATING DOMINOES FALLING ) We've all fallen into place exactly where we are.
Demek istediğim, biri kilise sıralarını domino taşları ayarlamıştır, tabii, ve sonra da onları devirmiştir.
I mean, someone set those pews up like dominoes, right, and then just knocked them over.
Başka hata yapmayacağız ve dimdik ayakta duracağız.
The dominoes will fall no more, and the ramparts will remain upright.
Domino ile iskambil falı karışımı bir şey.
It's a cross between dominoes and five-card stud.
Ya suikastı engellemek ya da suikasta katılmak üzere.
You chewed toothpicks, played dominoes, spit, dated policemen.
Ardından, eczacı ve doktor bir domino partisi çevirir, Madam Bovary yer değiştirir,
Then the apothecary and the doctor played dominoes.
Kendinizi bırakıyorsunuz. Oyalanmanız için oyuncak veriyorlar.
So you let them feed you, give you dominoes to play with.
- Domino çek kabul ediyor.
Dominoes takes checks.
Domino, Kurtarma Harekatını destekliyor.
The owner of Dominoes supports Operation Rescue.
- Domino taşları gibi düşmeye başladılar.
Everyone began to tumble, like dominoes. fbi!
Beni domino oynamaya ikna etti.
Later, he challenged me to dominoes.
Ağzımı açsaydım, bütün dominolar düşecekti.
If I were to open my mouth, all the dominoes would fall.
Hademelerle domino oynuyor.
Plays dominoes with orderlies.
O bilmiyorum, domino oynamaya gitmiş olmalı.
He's... He's playing dominoes.
Seddon Washington'un dediğine göre dün akşam domino oynarken ölmüş.
Seddon Washington said... he died last night while playing dominoes.
Shadrach domino oynayamayacak kadar hasta.
Shadrach was too sick to play dominoes.
O değil, sen ve Seddon domino oynarken.
No, you and Seddon was playin'dominoes.
Domino oynadığımız mı?
That we was playin'dominoes?
Daha sonra domino oynar mısın?
You want to play some dominoes?
Bu yüzden sömürgeler bize yakışmıyor.
That's why dominoes don't suit us.
"Sömürgeler bize yakışmıyor..." çünkü yıllardır sizinle hareket etmedim.
"Dominoes don't suit us..." because I haven't played with you in years.
Biz domino oynuyorduk, beraber geldik.
He came along only because we were playing dominoes.
Çünkü ben dominoda bir numarayım.
At dominoes, I'm number one
Şarkı işinde en iyi sen olabilirsin ama dominoda benden iyisi yok!
You might be the best singer. But at dominoes, I'm the best
Meryem Ana adına! Tam dominoda gününü gösterirken, stüdyoya gireceğiz!
Now I'm thrashing this guy at dominoes, I must go to the studio
- Tıpkı bir domino oyunu gibi.
Just like a game of dominoes.
Eğer tam buradan vurursak gerisi domino taşı gibi dökülecektir.
If we hit that bull's-eye the rest of the dominoes will fall like a house of cards.
Parisliler "Kızıl Kulüpler" denen yerlerde hoşnutsuzluklarını açıkça dile getiriyorlardı.
Because it's a whole system, a bit like a castle made of dominoes.
- Kağıt mı oynamak istersin, domino mu?
You wanna play some cards or dominoes?
- Beni ve dominoları biliyorsun.
You know me and dominoes.
- Dominoya meraklısın, değil mi?
- Big into dominoes, aren'tyou?
Dominolarınla oynamak istemez misin?
Want to play with your dominoes?
tüfekler nerede... buradasınız!
I was caught by the Marshal but he played me a game of dominoes but he played me a game of dominoes I had a two, but he was out of luck
Domino taşları oradan yıkıldı.
The dominoes fell from there.
Dominolarıma bakmayın.
Don't look at my dominoes.
- Elbette.
Dominoes?