Donuyorum Çeviri İngilizce
572 parallel translation
Donuyorum.
I'm frozen.
Donuyorum!
I'm freezing!
Yok ahbap, ben donuyorum. Hareket etmem gerek.
I'm freezing, I have to move.
Donuyorum.
I'm really freezing.
Donuyorum.
It's freezing.
Ben donuyorum ama gidebileceğimiz bir yer biliyorum.
Well, I'm freezing myself, but I know a place where we can go.
Donuyorum.
I'm freezing.
- Pencereyi kapat. Donuyorum.
- Close the window. I'm freezing.
Donuyorum!
It's freezing!
Soğuktan donuyorum.
I freeze to death.
Donuyorum...
I'm freezing!
Donuyorum tatlım.
I'm freezing, honey.
Bir de bunun üstüne, donuyorum.
Not only that, I'm freezing to death.
Donuyorum burada!
I'm freezing my whiffletree!
Fena değil ama yandım, donuyorum ve 570 litre benzinim kaldı.
Not too bad, but I'm burned up... freezing to death and down to 150 gallons of fuel.
Donuyorum.
I'm cold.
Soğuktan donuyorum.
I'm freezing to death.
Donuyorum, ateşi yak.
I'm freezing, get the fire going.
Donuyorum.
I'm frozen stiff.
Soğuktan donuyorum!
I'm freezing to death!
Donuyorum.
DAVID : I'm freezin'.
Birden donuyorum.
All of a sudden, I'm freezing.
Donuyorum diyorum sana.
I'm freezing to death, I tell you.
Donuyorum!
I'm freezing.
Ben donuyorum burada.
I'm freezing out here.
Donuyorum.
I'm freezing to death.
Sırılsıklam oldum. Donuyorum.
Gee, I'm cold and I'm wet.
Ölesiye donuyorum.
I'm freezing to death.
Bir an yanıyorum, sonraki an donuyorum.
Burning one minute, freezing the next.
Donuyorum burada!
I'm freezing here!
Soğuktan donuyorum.
I'm terribly cold.
- Donuyorum.
- I'm freezing.
Sensiz donuyorum. "
I can't get warm without you. "
Donuyorum, Doo.
I'm freezing, Doo.
- Donuyorum...
- Im freezing my b...
Donuyorum!
Freezing!
- Donuyorum!
- Freezing!
Donuyorum dostum.
I'm freezing.
Burada soğuktan donuyorum.
Anyway, I'm freezing out here.
Öyleyse sobaya yakın oturuyorum, donuyorum.
So I sit immobile, by the stove, freezing.
- Donuyorum.
- Freezing.
Sam, saatlerdir ısıtmamız yok. Donuyorum.
We haven't had any heat for hours.
- Donuyorum.
.l'm freezing.
- Donuyorum.
Freezing cold.
Açlıktan ölmek üzereyim ve donuyorum. Gidelim mi?
I'm starving to death and I'm freezing, all right?
Donuyorum.
I am freezing!
Şu anda Speck caddesinde bir evde bir teleskopa bakarken donuyorum.
- Well, right now, I am freezing my butt off... staring through a telescope at a house on Speck Road.
Üzgünüm ama donuyorum.
I'm sorry, but I'm freezing.
Ben 26 yaşındayım ve donuyorum.
I'm 26 and cold as hell.
Donuyorum.
I am freezing.
Donuyorum burada.
I am frozen.