Drusilla Çeviri İngilizce
155 parallel translation
Eteğimi getir canım!
Bring along my petty skirt, Drusilla honey. Loxi, once and for all...
Drusilla Havana'dan döndüğü zaman ne söyleyecek?
What's Drusilla going to tell the family back in Havana?
Drusilla konuk odasında.
Drusilla's in the guest room.
- Drusilla, Loxi orada mı?
Drusilla, is Loxi there? LOXl :
- Ve onun kuzeni Drusilla.
- This is her cousin Drusilla. - What lovely girls.
Bu Loxi Claiborne ve Dru'silla Alston.
I want you to meet Loxi Claiborne, Drusilla Alston.
Drusilla, buraya yapmak için geldiğim her şeyi yapabilirim.
Drusilla, I can do it. I can do everything I came here to do.
Aman Tanrım! Drusilla nerede?
Oh, my goodness, where's Drusilla?
Drusilla'yı bulduğumuz zaman kıyıya çıkacağız.
We'll come ashore as soon as we find Drusilla.
Keşke tüm giysilerini valizlerden çıkarmadan önce annen hepsini senin için gönderseydi, Bayan Drusilla.
I wish your mama would have sent for you before I got all your clothes unpacked.
- Git işine. Bayan Drusilla'nın şekline bürünmüştü. Ve bir iblisle birlikte ormanın bir köşesinde dolaşıyor gibiydi.
It was shaped like Miss Drusilla... and it was traipsing along the edge of the jungle with a demon.
- Elbette, Bayan Drusilla.
Course, Miss Drusilla.
Öyle mi?
Are you? Drusilla, honey, he's...
Oh Drusilla, canım, o... Jack'i seviyorsun ve onunla evlenmek için kaçtın.
You love Jack, and you ran away to marry him.
- Bana bir şal ver, Drusilla.
Lend me a shawl, Drusilla.
Drusilla mıydı?
Was it Drusilla?
Drusilla idi.
It was Drusilla.
Drusilla Alston mu?
Drusilla Alston?
- Eğer Drusilla ise, seni öldüreceğim. - Gemide değildi.
If that scream was Drusilla, I'll tear the throat out of you.
Drusilla Alston'u seviyordun, değil mi?
- You loved Drusilla Alston, didn't you?
Drusilla'yı tanırdım, Dan.
I knew Drusilla, Dan.
Belki Drusilla'nın.
Maybe Drusilla.
Drusilla o denizin altındaysa, onları cehenneme göndereceğim.
If Drusilla's under that sea... I'll send the men who put her there straight to hell.
Drusilla mıydı?
Was Drusilla...
Drusilla'ya söyle onun için güzel bir şalım var.
Tell Drusilla... I have a pretty shawl for her.
Drusilla onu çok sevmişti.
Drusilla loved him so.
Ben Valinin kölesi Drusilla.
I am proconsul's slave, Drusilla.
Benim güzel Drusilla mıydı?
Was it my pretty Drusilla by any chance?
Drusilla!
Drusilla!
Kız kardeşinle mi? Bu yaşta mı?
- I'd rather sleep with Drusilla.
Başımıza taş yağacak!
- Drusilla?
Kız kardeşi Drusilla'nın yatağında buldum onu.
I didn't do anything. It was a game.
İkisi de çıplaktı! Mide bulandırıcıydı ikisi de.
I found him in Drusilla's bed.
Benim için söylediğiniz tüm unvanlar hoşuma gitti, kız kardeşim Drusilla'nın da.
I like all the titles you have for me, as does my sister, Drusilla.
Drusilla da tanrı.
Drusilla is divine too.
Bana Drussila'yı yolla.
Send Drusilla to me.
Bu arada, kız kardeşi Drusilla tanrıça olmuştur.
By the way, his sister Drusilla's become a goddess.
İkinizi ek bir binaya taşıyacağız.
( DRUSILLA ) We shall move you both to an annexe.
Drusilla, uyan lütfen.
Drusilla, wake up, please.
Lütfen Drusilla, başım!
Please, Drusilla, my head!
Sevgili Drusilla...
Darling Drusilla...
- Zavallı... zavalı Drusilla.
Poor... poor Drusilla.
- Ya kardeşin, Drusilla...
- And your sister, Drusilla...
Gel, Dru'silla.
Come, Drusilla.
Oh Drusilla!
Drusilla!
Drusilla, gözlerime bak.
Drusilla, look me in the eyes.
Drusilla, hayatım.
Drusilla, darling...
Yolcu taşımadığımızı sana söyledim Drusilla.
I told you, Drusilla, we carry no passengers.
- Drusilla'yla uyumayı tercih ederim.
He'd be company for him. Would you like to sleep with your cousin?
Drusilla'yla sonra konuşacağım.
You're disgusting, the pair of you.
- Ne oldu?
I shall talk to Dr-Drusilla later.