Dumbass Çeviri İngilizce
811 parallel translation
Şu an aptal gibi hissediyorum.
I just feel like a dumbass now.
Gelene kadar bilemezsin, değil mi, avanak?
Can't know until they come, can you, dumbass?
Neden bu kadar budalasınız!
Why you dumbass!
Geri zekalı!
Dumbass!
Kahretsin!
Dumbass!
- Neden yaptın aptal?
- Why, dumbass?
Ne kalın kafalı sıçan!
What a dumbass rat bastard!
Ne gerizekalı.
What a dumbass.
Yok bir enayi bekliyorum.
No, I'm waiting for a dumbass.
Hangi enayi bu?
Which dumbass is that?
Beni değil salak!
Not me, you dumbass!
Dangalak!
Dumbass!
Bir kız nasıl düdüklenir biliyor musun?
Dumbass, you know how to screw a girl?
- Salak.
- Dumbass.
Seni ahmak!
You dumbass!
Vali, seni aptal ahmak.
The governor, you dumbass.
Şimdi ne diyorsam onu yap. Aptal herif!
Now do like I tell you, dumbass!
Aptal herif.
Dumbass.
burada Yunuslar takımında oynuyorum salak.
I'm in town to play the Dolphins, you dumbass.
O ahmak batıya doğru gitti.
That dumbass drove east.
Ahmağın tekiyim!
A dumbass!
Bunu yapabilirsin!
Come on dumbass! You can do it!
— Çünkü onlara iğrenç şeyler yaptırıp onları ağlatabiliriz!
- Because dumbass, we can make em do gross stuff and make them cry.
— "Cüret" demek için tabii ki, aptal!
- To say dare dumbass!
Gerzek ana sikicisi haddini aşmış. Lanet!
- Dumbass nigga pulling shit damn!
Evet. Eğer yapamazsan sen aptal bir Avrupalı hipi bok parçasısın!
Yeah, and if you don't you're a big dumbass European hippie piece of crap.
Sağ ol, gerzek Amerikalı. Seni Fransız boku, at şu topu.
Hey you American dumbass, you French piece of crap, throw ball.
Kötü şeylerin başına gelmesinin sebebi senin bir aptal olmandan kaynaklanıyor.
The reason that bad things happen to you is because you're a dumbass.
Aptallık konusunda uzaman sayılırım.
I have it on pretty good authority that I'm a dumbass.
Eric, sen aptalın tekisin.
Eric, you are a dumbass.
Seni kafasız göt Cartman, şimdi taşaklarını sıkacaklar!
You dumbass, Cartman.
Seni sersem göt!
You dumbass, Cartman.
— Tabii ki sersem, Cadılar Bayramı!
- Of course, dumbass, it's Halloween.
Özgeçmişine ne koyacaksın? "Budalamı"?
What are you gonna put on your resume? "Dumbass"?
Senin saçma sapan bahanelerini dinlemek istemiyorum.
I don't want to hear any more of your dumbass excuses.
Ne aptalca? !
What a dumbass!
Evet, tarih hakkında hiçbir bilgin yok. Biz bunu biliyorduk!
Yeah, too bad you're such a dumbass at history, you would've known that!
Biliyor musun, sen yılın en salak adamı seçilmelisin.
Wh-wh-what did I say? Brick, you're a lock, as usual, for "Dumbass of the Year" award.
- İyi iş becerdin, salak herif!
Joey : Great job, Chef Boyar-Dumbass.
Ben Dowey değilim, gerizekalı Bu gerçek bile değil!
I'm not Doughy, dumbass.
O zaman derhal hapishaneyi arayıp Cartman'ı affettiğini söylemelisin.
Well then, you've got to call the jail right now and tell them that you forgive Cartman for being a dumbass!
Hayır! "Bunları alamam" gibi bir şey söylemen gerekiyordu, salak herif!
You're supposed to say, "I can't take these," or something, dumbass!
Bu diğer grupların hiç birine engel olmadı aptal!
That didn't stop any of the other boy bands, dumbass!
Sen götleksin, Cartman!
You dumbass, Cartman!
Senin neyin var salak?
What the hell is the matter with you, dumbass?
Bana nasıl davranacağını bilmeyen salak erkeklerden bıktım. Numaramı yok et!
I'm sick of dumbass men who don't know how to treat me.
Muppet Şov'daki değil, sersem.
Not the Muppet, dumbass.
Çünkü canavar kokuşmuş şişko kaltakları yemez!
Hey why doens't the scary monster eat her? Cause dumbass, scary monsters don't eat big fat smelly bitches.
Kenny sekiz saat önce canavar tarafından öldürüldü.
You dumbass Cartman! That's not the way it happened?
— Öyle mi?
Dumbass!
Jedi salağı.
Jedi dumbass.