English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Dungeon

Dungeon Çeviri İngilizce

1,123 parallel translation
- Evet. Roninle beraber zindanda.
In the dungeon.
Bir hapishanede kalmak zorunda.
- He has to stay in the dungeon.
Neden kurbağalar gibi bu pis zindanda yaşıyoruz?
Why are we living in this filthy dungeon like toads?
Yıllardır bu zindanda çalışıyorum.
For years I've been working in this dungeon.
Ve düşüne işte, bu sefil zindanda, bu sefil saatlerde Sonunda seni buldum.
And thou here, in this wretched dungeon in this wretched hour have I finally found you.
Senin şu mahzene tıkılıp kalmışım. Yalnız, yardıma muhtaç, göz yaşlarına boğulmuş olarak.
I've been in this dungeon of yours, alone, helpless, bored to tears.
Zindanına kilitledi.
He's got her locked in the dungeon. Who?
Belle'i kim zindana hapsetti?
Who's got Belle locked in a dungeon?
Sanırım bu gece dansa gideceğim, bu zindandan çıkalım.
I think I'll go dancing tonight, get out of this dungeon.
Bir zindanda yaşıyormuşum gibi üşüdüm... ve ne yazdığımın önemi yok, kuru, sert, karanlık.
I am as cold as if I were living in a dungeon, and no matter what I write, it's dry, hard, dark.
Bunun için hayal gücünüzü kullanmanız kafidir, mesela bir kale zindanı ya da bir Arap haremi.
Simply using your imagination can be all that's required to transport you to a castle dungeon or an Arabian harem.
- Zindan seni bekliyor, evlat.
- It's the dungeon for you, boy.
Burası bir zindana benziyor, Dr. Angelo.
Looks like a dungeon in here, Dr. Angelo.
Kahrolası tuvalet nerede?
Where's the commode in this dungeon?
Evimizde çan kulesi, bataklık ve de zindan mevcuttur.
There's a belfry, a swamp, and a dungeon down below.
Bu adamı hiç serbest bırakmayacaklarını sanıyordum.
I thought he never left his dungeon.
Zindanınıza hoşgeldiniz!
Welcome to your dungeon!
Ben Falafel. Metr dö zindan'ım.
I am Falafel maitre d " dungeon.
İş, ders, geceleri zindanda dört saat uyku.
Work, the studying, four hours a night's sleep in a dungeon.
Zindana atın şunu!
Take him to the dungeon.
Demir Maymun'u yakalayamazsan oğlunun yanına zindana atılacaksın.
If you can't catch the Iron Monkey you will join your son in the dungeon.
Zindan çocuklara göre bir yer değildir.
That dungeon is no place for a boy.
Cezalandırıp zindana atın.
Fine him, and put him in the dungeon.
Zindanlar çok kalabalık.
My dungeon's very crowded.
Ben zindanı açıcam.
I'll open the dungeon.
Eğer efendi Godefroy geri gelmezse, tılsım kitabınla birlikte
If sire Godefroy doesn't return, We'll lock you in his dungeon
Zindanı aramalıyız.
We must search the dungeon.
Zindanım yok mu artık?
Is my dungeon intact?
Zindanıma gitmeliyim.
I must go in my dungeon.
zindan bir söylentidir.
But the dungeon is a legend.
Zindanın kapalı olduğuna şükret.
Pray the dungeon is intact.
Zindan nerede biliyor musun?
You knew where the dungeon was?
- Şu zindan ölümcül bir yer!
- That dungeon is to die for!
Zindanı biliyor musun?
You know the dungeon?
Zindanda ne bulunursa otele aittir.
Anything found in the dungeon belongs to the hotel.
Zindanın varolduğunu biliyor muydun?
Did you know this dungeon existed?
Bir zindana gömülü olarak.
Walled in a dungeon.
Şu çocuk zindanda ne yapıyor?
What is that boy doing in the dungeon?
En aşağıda, buranın en karanlık hücresinde.
We have him in the deepest, darkest cell in the dungeon.
"Richard II" sahnesi, zindan problemini ben çözmüştüm.
Set for "Richard II" on which I solved the problem of the dungeon.
Ve zindandan cani, barbar, manyak bir katil olarak çıktı.
He came out of the dungeon a vicious, barbaric, maniacal murderer.
Zindanın sözlük anlamı :
The dictionary definition of a dungeon is :
Delikte, zindanda.
The hole, the dungeon.
Belki siz bana Henri Young'ın zindanda neden 1000 günden fazla kaldığını söyleyebilirsiniz?
Perhaps you can tell me why Henri Young did over 1,000 days in the dungeon?
Şu bir gerçek ki siz Henri Young'ı zindana attınız ve tamamen unuttunuz.
It's a fact you simply put Henri Young in that dungeon and forgot all about him.
Henri Young'ın zindanda olduğu 1000 günden fazla zaman zarfında yirmi dört gün geldiniz, 3,5 yıl boyunca.
Twenty-four day trips in over 3-1 / 2 years while Henri Young was in that dungeon over 1,000 days.
Zindanda 3,5 yıl boyunca ölüme terk edilen bir adam hakkında hiçbir şey bilmiyordunuz.
You knew nothing about a man who was left to die in a dungeon for 3-1 / 2 years.
Artık zindanda da değilsin.
And you're not in the dungeon, anymore.
Mancınığın zindanın girişini kapatıyor.
Your catapult just blocked the entrance to the dungeon.
- Zindanın altında.
- Under the dungeon.
Doğru zindana.
Straight to the dungeon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]