Dunham Çeviri İngilizce
916 parallel translation
Dunham Sokağı'na gitmem gerekiyordu.
I had to go to Dunham Street.
Claire Dunham.
Claire Dunham.
Air France yolcusu Andrew Dunham lütfen beyaz telefonu açınız...
Air France passenger Andrew Dunham... please pick up a white courtesy phone...
Ronnie Dunham.
Ronnie Dunham.
Ronnie Dunham, büyük adam.
Ronnie Dunham, big man.
Victor Dunham'ın ziyaretçisi nerede?
- Been waiting for 40 minutes... - Who's here to see Victor Dunham?
- Hey, Bay Dunham.
- Hey, Mr Dunham.
Haydi başlıyoruz. Dunham kardeşler topu tutun.
The Dunham brothers are up, and he catches it.
- Harry Dunham.
- Harry Dunham.
Er Dunham ikinize de yardımcı olacaktır.
Private Dunham will help you both with whatever you need.
- Sen Harry Dunham'sın.
- You're Harry Dunham.
Er Dunham'a göre pek fark yok.
Not according to Private Dunham.
Er Dunham'ı bulmaya çalışıyorum.
I'm trying to locate a Private Dunham.
Mulder, Dunham'ın kışlasından geliyorum.
Mulder, I just got through to Dunham's barracks.
Dunham, dün geceden beri asker kaçağı -
Dunham's been AWOL since last night...
Dunham burada.
It's Dunham.
Er Dunham'ı öldürdüğünü hatırlıyor musun?
Do you remember killing Private Dunham?
Bayan McAlpin, Er Dunham'ın dün gece buraya geldiğini söylediniz.
Mrs McAlpin, you said Private Dunham came here last night.
Dunham ve Guttierez'in ikisi de, Albay Wharton hakkında şikayette bulunmuşlar.
Dunham and Guttierez both filed complaints against Colonel Wharton.
Bence onu Dunham Hastanesine götürmeliyiz.
I think we should take him to Dunham Hospital.
Bayan Dunham'ın yerine gelen öğretmeninizi tanıtayım.
I'd like to introduce Miss Dunham's substitute.
Çünkü Bayan Dunham, genelde şu aralar bize kelime bilgisi dersi verir, sonra da pop yarışması yaptırır ve okuma gruplarına ayırır.
Because usually now Miss Dunham teaches vocabulary, then gives us a pop quiz, then splits us up into reading groups.
Ama Bayan Dunham bize sadece 15 dakika teneffüs verirdi...
But Miss Dunham only gives us recess for 15 minutes...
Anne Dunham da kim?
Who the hell is Anne Dunham?
Şimdi de komedyenliğe mi başladın, Dunham?
Still a stand-up comedian, eh, Dunham?
- N'aber, Dunham?
- All right, Dunham?
Unutmayın, Dunham itini Nigel'e bırakıyorsunuz!
And remember, Nigel gets that Dunham cunt all to himself.
Steve Dunham biraz önce içeri girdi.
Steve Dunham just walked in.
Steve Dunham, bunca yıl sonra Abbey'e dönmüş.
Stevie Dunham, back in the Abbey after all these years.
Steve Dunham orada mı?
Stevie Dunham's in there?
Sonunda Dunham piçlerinden biri, oğlumun bedelini ödeyecek!
At least one of you Dunham cunts are gonna pay for my fucking boy!
Bu, Steve Dunham'ın karısı.
It's Steve Dunham's wife.
Pete Dunham'ın yaşamı, bana zamanı gelince yerinde durmayı öğretmişti.
Pete Dunham's life taught me that there's a time to stand your ground.
John Dunham.
John Dunham, your husband.
Sen ve Dunham denen çocuk.
You and that Dunham boy.
Belki de Johnny Dunham'la evlenmeliydim.
Maybe I should've married Johnny Dunham.
- Bu Johnny Dunhan denen tipi mi? Kesinlikle.
About this Johnny Dunham character?
Tıpkı Johnny Dunham gibi yok olmuş.
Kind of like Johnny Dunham. Must've just faded away.
- Sen Ally Dunham de.
That's Ally Dunham to you.
Allison Dunham.
Allison Dunham.
Yine de, Larry Watt'ın toplantıya şahsen gelmek yerine mahdut bir ortağı göndermesine şaşırdım.
Be that as it may, Ms. Dunham, I'm more than a little surprised that Larry Watt would choose not to attend this meeting himself, much less send a junior partner.
- Siz öyle diyorsanız.
Whatever you say, Ms. Dunham.
Tanıştığımıza memnun oldum Bayan Dunham.
It's nice to meet you, Ms. Dunham.
Bayan Dunham çok ıslanmışsınız.
Ms. Dunham, you're soaked.
Jeff Dunham, sana söylüyorum adamım.
Jeff Dunham, I'm talking to you my man.
JEFF DUNHAM "Arguing with Myself"
JEFF DUNHAM : "Arguing with Myself"
Bayanlar baylar karşınızda Jeff Dunham.
Ladies and gentlemen, please welcome Jeff Dunham.
Bay Dunham, merak ediyorum da, sen ne iş yapıyorsun?
He, Mister Dunham, I was wondering... What is it that you do for a living?
- Dunham.
- It's Dunham.
Kafanız karışmasın millet.
Don't confuse everyone. It's Dunham.
Size bir şey sorabilir miyim Bayan Dunham?
Um... could I just ask you a question, Ms. Dunham?