English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Dışişleri

Dışişleri Çeviri İngilizce

1,709 parallel translation
Berchtesgaden çekilmesinde, Dışişleri Bakanı olan Joachim von Ribbentrop ile birlikte Hitler olağanüstü bir diplomatik darbeye hazırlanmıştı.
In his Berchtesgaden retreat, with his Minister of Foreign Affairs, Joachim von Ribbentrop, Hitler prepared an extraordinary diplomatic coup.
Stalin'in Dışişleri Bakanı Molotov, Alman-Sovyet Anlaşmasını imzalandığında Batıdaki komünistler tamamen afallamışlardı.
When Stalin's Foreign Affairs Minister, Molotov, signed the German-Soviet Pact, Communists in the West were totally taken aback.
ABD Dışişleri Bakanlığını arayın ve Ramirez'i bana getirin.
Call me at the State Department, and bring me to Ramirez.
Japon Dışişleri Bakanı ile Alman Dışişleri Bakanı dün bir araya geldi ve tartıştıkları meselelerden biri de Yahudi karımın ceketine sarı bir yıldız takıp kendi ırkından diğer insanlarla beraber bir Şanghay gettosunda toplanıp toplanmayacağıydı.
The Japanese foreign minister met with the German foreign minister yesterday and one of the subjects they discussed was whether my Jewish wife should wear a yellow star on her jacket and be herded into a Shanghai ghetto along with the rest of her kind.
"Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Richard Rycart, eski İngiltere Başbakanı Adam Lang'in şüpheli teröristlerin işkence edildiği CIA'e yasadışı yollarla teslim edilmeleri emrinin soruşturulması için Hague Uluslar arası Ceza Mahkemesine başvurdu."
"Former British Foreign Secretary Richard Rycart " has asked the International Criminal Court in The Hague to investigate allegations " that the former British Prime Minister Adam Lang
... İngiltere eski Dışişleri Bakanı Richard Rycart'ın bir saldırısı olarak yorumlanıyor.
... an attack on the former British Foreign Secretary Richard Rycart, who has asked...
Öğlen Beyaz Saray Sözcüsüyle yersin öğleden sonra Dışişleri Bakanıyla fotoğrafını çektiririz.
We can get you in to see the Speaker of the House at lunchtime and have a photo-op with the Secretary of State in the afternoon.
Şimdi New York'ta Birleşmiş Milletlere canlı bağlanıyoruz. İngiltere eski Dışişleri Bakanı Richard Rycart bir demeç vermek üzere.
... believe we can now go live to the UN in New York, where the former British Foreign Secretary, Richard Rycart, is about to make a statement.
Bay Lang, Washington'da Kongre liderleri ve Dışişleri Bakanından ciddi destek vaatlerini aldıktan sonra bu gece Başkanla özel bir akşam yemeği yiyecekler.
In Washington, Mr. Lang received firm promises of support, both from congressional leaders and the Secretary of State, before going on to a private dinner tonight with the Vice President.
Rycart'a gelince, savaştan beri en kötü dışişleri bakanı.
As for Rycart, the worst British Foreign Secretary since the war.
Dışişleri Bakanlığı'ndaki kaynağın haber verdi.
Your contact at the State Department got back to me.
Hayır, Dışişleri bizim için araştırdı.
No. The State Department checked for us.
Ve neredeyse bir ay boyunca her gece eski başkan Raymond Pointrenaud Paris'e Dışişleri Bakanlığı'na atanışını kutluyordu.
And every evening for nearly a month, Raymond Pointrenaud, a former Prefect, celebrated his promotion to Paris as Secretary of State for Foreign Affairs.
Yarın öğlen, Dışişleri bakanıyla Afrika'ya yardım ön görüşmesi Çarşamba günü Yaz Konferansı, Perşembe günü bakan ile G8 zirvesi görüşmesi Cuma günü de bakanlığın resepsiyonu var efendim.
African Aids Summit's prep meeting with the Foreign Minister's tomorrow at noon. Summer conference on Wednesday, G8 and the secretarial conference dinner with the minister on Thursday. And a reception for the secretary of state on Friday, sir.
Dışişleri bakanının yanında oturmamı sağla.
Ya well as long as you make sure that I am seated next to the Foreign Minister.
Önceki toplantımızda belirttiğim gibi Başkan, kabineniz ve Dışişleri Bakanlığınızın Afrika'yla ilgili politikamız konusunda mutabakata varmanızdan oldukça memnun.
As I mentioned at our previous meeting... The president is extremely pleased with the way your cabinet and the State Department... have come up with a mutual agreement on our policy concerning the African continent...
Brüksel'de, dışişleri bakanlığında çalışıyor. Sadece şehre geldiğinde bende kalıyor.
He works in Brussels, for the Foreign Office, so he's over only when he's in town.
Babası eski dışişleri bakanıydı, birçok kaynağa erişimi olabilir.
His father was foreign minister, could have access to many sources.
Dışişleri Bakanı Abdul-Aziz Bouteflika salıverme görüşmelerini yürütecek.
The Foreign Secretary, Abdelaziz Bouteflika, will negotiate the hostages'release.
Toplumun karşına çıkıp da, asla İslam hakkında açıklama yapmadım. Fakat bildiğim bir şey varsa, pek çok İngiliz Müslüman İngiliz dışişleri politikasıyla zıt düşüp sınırları aşmak istemiyor.
I've never stood up in public and professed any in-depth knowledge of Islam, but what I do know is that most British Muslims don't want to be out abroad, fighting British foreign policy.
Az önce Dışişleri Bakanı Kanin ile konuştum.
I just talked to Secretary of State Kanin.
Bana Dışişleri Bakanlığı'nın numarasını bul.
- Okay. I need you to Look up a number for me, the State Department.
- Pekâlâ, Dışişleri Bakanlığı.
Okay... - State Department.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Rebecca Browning'den de haber aldım.
I also heard from Rebecca Browning over at the State Department.
Az önce Rusya Dışişleri Bakanı ile telefonda görüştüm.
I just got off the phone with the Russian foreign minister.
Bu eşsiz ve tarihî barış görüşmelerinin en önemli oyuncularından biri olan Dışişleri Bakanı Kanin, hiç olmayacak bir zamanda esaslı bir sağlık sorunu sebebiyle geri çekilmiştir.
As a principal player in this unprecedented and historic peace initiative, Secretary of State Kanin's untimely decision to withdrew for health reasons was a difficult one.
Dışişleri Bakanlığı'ndaki arkadaşının söylediğini yapabileceğine sığınma hakkı verebileceğine inanıyor musun?
Your friend at the State Department - you trust he can do what he says, give us asylum?
Dışişleri Bakanlığı'ndaki arkadaşım gerekli düzenlemeleri yaptı.
My friend at the State Department made the arrangements.
Kayla, Dışişleri Bakanlığı'ndaki dostum bizi bekliyor!
Kayla, my friend from the State Department is waiting for us!
Dışişleri Bakanlığı'nın elinden geçiyor.
It's being handled through the Secretary of State's office.
- Affedersiniz, Başkan Hanım ama Rusya Dışişleri Bakanı dışarıda.
- Excuse me... Madam President, the Russian Foreign Minister is outside.
Şu an Rusya Dışişleri Bakanı ile görüşmeye gidiyor.
He's on his way to talk to the Russian Foreign Minister.
Az önce Rusya Dışişleri Bakanı ile telefon görüşmesi yaptım.
I just got off the phone with the Russian foreign minister.
Tüm izinleri aldık, Kültür Bakanlığı Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı.
We've all the authorizations : Ministry of Culture, Ministry of Foreign Affairs, and Ministry of Defense.
Bugünkü etkinliğin Dışişleri Bakanlığı irtibat yetkilisiyim.
State Department liaison for today's event.
Dışişleri bakanlığı yetkilisi sizinle görüşmek için izin istiyor.
The state department liaison is demanding access to see you.
Dışişleri bakanlığından.
It's from the state department.
Tüm bloglar, dışişleri bakanlığı Luc'un vizesinin geri çevrilmesi konusunda baskı yapmaya başlayıncaya kadar bu konuda skandal yaratmaya devam edecekler.
the entire blogosphere is screaming for Luc's visa to be revoked until there's an investigation, and sooner or later, the state department is gonna have to give in to the pressure.
Öğlen yemeği yeriz diye düşünmüştüm, ama saçmasapan bir program hazırladıkları için, dışişleri bakanlığına dönüp tüm sabahımı orada
I wish we could have lunch, but they've got me on this ridiculous schedule, and I have to be back at the state department first thing in the morning.
Öğlen yemeği yeriz diye düşünmüştüm, ama saçmasapan bir program hazırladıkları için, dışişleri bakanlığına dönüp tüm sabahımı orada
I wish we could have lunch, but they've got me on this ridiculous schedule, I have to be back at the state department first thing in the morning.
Belki de Vega, Dışişleri için çalışıyordu.
Well, maybe Vega worked for the state department.
Dışişleri Bakanlığı'nızı arayacağım.
Your State Department will hear from my embassy.
DiNozzo, bilgisayardan uzaklaş Dışişleri'ne bilgi vermeliyiz.
DiNozzo, get away from that computer. We got to brief State.
Tauron'daki isyancı kuvvetlere gitmek üzere Saggitaron ordusundan nakliye yapılan devasa teçhizata el koyulmasının ardından Dışişleri Bakanı Kristoff bugün sert bir açıklama yaparak...
{ pos ( 192,230 ) } Following the seizure of a massive shipment { pos ( 192,230 ) } of Saggitaron arms bound for rebel forces on Tauron, { pos ( 192,230 ) } foreign minister Kristoff used strong words today, saying that,
Bayan Lane Ürdün'e olan uçuşunuzu onaylamak için Dışişleri Bakanlığı'ndan yedi kez aradılar. Bu meyve sepeti Dalai Lama'dan. Clark da şu an Deli'de.
Miss Lane, seven calls from the State Department confirmation on your flight to Jordan, fruit basket from the Dalai Lama and Clark's at the deli, he wants to know if you want pastrami or roast beef.
Lord Flintshire, dışişleri bakanlığında bir bakan.
Lord Flintshire is a minister at the Foreign Office.
Dışişleri Bakanlığı'nda çalışıyordu.
Said he worked for the state department.
1997 Mart ayında. Ben Dışişleri Bakanlık'ında İrtibat Subayı'ydım.
In March of 1997, I became liaison officer
Dışişleri Bakanlığı sizleri yeni işlerinizde ziyaret etmemi istiyor...
The state department requires me to pay you all a visit at your new job,
Dışişleri Bakanlığı'na durumu bildirdik. Hague'daki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi ile irtibatımızı sağlayacaklar.
We notified the State Department, which coordinates with the International War Crimes Tribunal in the Hague.
Dışişleri'ni aramam gerek.
- I have to call the State Department.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]