Ebba Çeviri İngilizce

Ebba, gelsene.

Ebba, come in.

Günaydın, Ebba.

Morning, Ebba.

- Söz sonra gideriz, Ebba.

- But we'll go afterward, Ebba.

- Kontes Ebba nerede?

- Where is Countess Ebba?

- Bu durumda seni affedemem, Ebba.

- lt is you I cannot forgive, Ebba.

Sorun bende Ebba.

The difficulty is, Ebba, that I do.

Ebba.

Ebba.

Nasılsın, Ebba?

How are you, Ebba?

Beni kırdığın için kontrolümü kaybetmiştim, Ebba.

I was hurt by you, Ebba, and I lost my temper.

Ebba, şaka yapıyordum.

Oh, Ebba, I was joking.

Mutlu yıllar, Ebba.

Happy birthday, Ebba.

- Bence Ebba'ya şarkı söyleyelim.

- I think we should sing to Ebba.

Yemeğini yedin mi, Ebba?

Have you eaten, Ebba?

Her zaman senin ve Ebba'nın yanında olacağımı bilmeni isterim.

I want you to know that I will always be there for you and Ebba.

Şu Ebba da alımlı kız.

Charming girl, that Ebba.

- Sokakta buluşalım, Ebba'yı da getir.

- Meet me in the street with Ebba.

- Anna ve Ebba yoldalar, onlara göz kulak olabilir misin? - Evet.

Anna and Ebba are on their way, can you take care of them?

Ebba'yı kontrol et.

Check on Ebba.

Ne diyorsam onu yap, Ebba'yı kontrol et.

Do what I'm telling you, check on Ebba.

Ebba nasıl?

How is Ebba?

- Ebba nasıl?

- And what about Ebba?

Ebba'yı düşünmelisin.

You have to think about Ebba.

Anna ile Ebba'yı.

Anna and Ebba.

Babam İspanya'da kalacak yer ayarladı, yarın Ebba ile birlikte oraya gidiyorum.

Dad arranged for us to stay in Spain, I'm going there tomorrow with Ebba.

- Ebba orada mı?

- Is Ebba there?

En yaşlı ikinci kurban Ebba Wennergren.

The second-oldest victim is Ebba Wennergren.

- Ebba Wennergren'in nerede çalıştığını tahmin edin.

- Guess where Ebba Wennergren worked.

Ebba diye çağırılırdı.

This one is called Ebba.

- An Ebba Gron song. - Why?

- An Ebba Gron song.

- EVet, Ebba Gron'dan daha iyiler..

- Yeah, they are better than Ebba Gron.

KSMB'Ebba Gron'dan daha çok sevmen iyiymiş.

It's so cool that you like KSMB more than Ebba Gron.

- Ebba Gron'u daha fazla.

- But you like Ebba Gron more.

- Evet, Doktor Ebba Larsen'e bahsetmiş.

- Yes. She told it to Dr. Ebba Larsen.

Ancak Ebba Larsen ile onu yarın alma konusunda anlaştım.

But I agreed with Ebba Larsen that I'll pick her up tomorrow.

Az önce Ebba Larsen'le konuştum.

I just talked to Ebba Larsen.

Ebba Larsen ile neden konuşamadığını anlayamıyorum.

But I don't understand why you can't talk to Ebba Larsen as well?

Danışman doktor Ebba Larsen'e göre davalı işbirliğine çok yatkın ve önemli bir gelişme gösteriyor.

According to consultant Ebba Larsen the defendant has been very co-operative and shown considerable progress.

- Tanrım, Ebba beklesene!

- Jesus, Ebba, wait!

Ebba, lütfen.

Ebba, please.

- Gerçekten, Ebba...

- Seriously, Ebba...

Yani Ebba'nın az önce söylediklerine katılmıyor musun?

So you're not on board with the version Ebba just told us?

Çünkü ben de aynı Ebba gibi tepki vereceğimi düşünüyorum.

Because I think I would react just like Ebba,

Ebba?

Ebba?

Ebba, Ebba...

Ebba, Ebba...

Sen de en son, Ebba.

And you go last, Ebba.

Ebba!

Ebba!

- Ebba!

- Ebba!

Ebba, beni duyabiliyor musun?

Ebba, can you hear me?

Geliyorum, Ebba!

I'm coming, Ebba!

Geliyorum, Ebba!

I'm on my way, Ebba!

Nişanlım, Kontes Ebba Sparre.

My fiancée, Countess Ebba Sparre.