Eckhardt Çeviri İngilizce
44 parallel translation
Sana yiyecek bir şeyler getirdim, Eckhardt.
Brought you a little snack, Eckhardt.
Teğmen Eckhardt'ı bağlar mısın?
Get me Lieutenant Eckhardt.
- Eckhardt.
- Eckhardt.
Eckhardt!
Eckhardt!
Bay Eckhardt harcadığın vakti fazlasıyla telafi edecektir.
Mr. Eckhardt will make it more than worth your while.
Bay Eckhardt seni görmeyi çok istiyor.
Mr. Eckhardt wants very much to see you.
İsmi Thomas Eckhardt.
His name is Thomas Eckhardt.
Eckhardt için çalışıyor.
He works for Eckhardt.
Çünkü Eckhardt beni istiyor.
Because Eckhardt wants me.
Artık Eckhardt'ın Andrew'in ölümünden sorumlu olduğunu düşünüyorum.
I now believe Eckhardt is the man responsible for Andrew's death.
Senin kardeşin, benim kocam, Andrew Packard Thomas Eckhardt adında biri tarafından öldürüldü.
Your brother, my husband, Andrew Packard, was killed by a man named Thomas Eckhardt.
... söylediğim tek şeyle bile çelişirsen,... Eckhardt denen adamı bulurum ve seni ona kendi ellerimle yediririm.
if you contradict a single thing I tell you, I shall find this Eckhardt, and feed you to him by hand.
Echardt meselesini sonra konuşacağız.
We'll talk about this Eckhardt some other time.
Her şey tam planladığımız şekilde işliyor.
We wait for Thomas Eckhardt to come looking for his one true love. Everything is going exactly as we planned.
Thomas Eckhardt ismi sana bir şey çağrıştırıyor mu?
Does the name Thomas Eckhardt mean anything to you?
Eckhardt, altı yıldır Andrew'u öldürmeyi planlıyor.
Eckhardt planned Andrew's death for six years.
Pete, hayatım, Josie Thomas Eckhardt'a çalışıyordu.
Pete, dear, Josie worked for Thomas Eckhardt.
- Eckhardt gelince, göreceğiz.
We'll know when Eckhardt arrives.
Eckhardt.
- Name?
Thomas Eckhardt.
- Eckhardt. Thomas Eckhardt.
- Eckhardt'ın son şakası.
- Eckhardt's last little joke.
Eckhardt niçin ölmemi istemiş olabilir?
Why would Eckhardt want me dead?
Twin Peaks'e hoş geldiniz Bay Eckhardt.
Welcome to Twin Peaks, Mr. Eckhardt.
Hoş geldiniz Bay Eckhardt!
Mr. Eckhardt, welcome.
Bir şey soracağım Bay Eckhardt.
I wonder, Mr. Eckhardt.
Senin için Bay Eckhardt'la bir kere daha konuştum.
I've spoken to Mr. Eckhardt again on your behalf.
Bay Eckhardt kendisine ihanet ettiğini düşünmez mi?
Won't Mr. Eckhardt think that you've betrayed him?
Er ya da geç, Bay Eckhardt'la yüzleşmen gerekiyor.
You will simply have to face Mr. Eckhardt sooner or later.
Kızgınlığım geçtikçe Eckhardt'ın, insanları her konuda ikna edebildiğini hatırladım.
As my anger diminished, I recalled that Eckhardt has a way of persuading people to do anything.
Eckhardt'la görüşmelisin.
You must see Eckhardt.
Eckhardt, Thomas Eckhardt.
Eckhardt. Thomas Eckhardt.
Thomas Eckhardt'ın süitinde?
Thomas Eckhardt's suite.
Eckhardt'ın son isteği.
Eckhardt's last bequest.
Eckhardt'ın doğum günü.
Eckhardt's birthday.
Thomas Eckhardt, öldüğünde kutuyu bana bıraktı.
Thomas Eckhardt left this to me when he died.
Thomas Eckhardt öldüğünde, bunu bana bıraktı.
Thomas Eckhardt left this to me when he died.
Eckhardt, Josie...
Eckhardt, Josie...
- Ekhardt'ın yanı sıra Seattle'da Jonathan'ı öldürmüş ve beni öldürmeye teşebbüs etmiş.
In addition to killing Eckhardt, trying to kill me
Rahmetli Bay Ekhardt'ın asistanıydım.
I was executive assistant to the late Mr. Eckhardt.
İşin çok gerisindesin Bay Eckhardt.
You are behind on your work.
"polis memuru Heinz Eckhardt'ı vurarak öldürmek suçundan..."
... in Hamburg, policeman Heinz Eckart was shot...
Orta boy iki şirket var, Kenyon Eckhardt'la D'Arcy.
There's two firms in the middle, Kenyon Eckhardt and D'Arcy.
Eckhardt, benim iş ortağımdı.
Eckhardt and I were business partners.