Ediyorum Çeviri İngilizce
95,284 parallel translation
Ve gerçekten hala içimdeki iyiyi görebilmeni umut ediyorum.
And I really hope that you can still see the good in me.
Önceden olduğum kişiden nefret ediyorum.
I detest who I was.
Yalan söylenmekten fazlasını hak ediyorum.
I deserve better than being lied to.
Eğer herhangi bir harekette bulunursak, galaksilerarası büyük bir çatışmanın içinde sonuçlanabileceğimizden endişe ediyorum.
I'm concerned that if we make any moves, we could end up in a major intergalactic conflict.
Bundan nefret ediyorum.
I hate this.
Seni 8 yaşında birini şeker çalarken yakalamaya davet ediyorum.
I challenge you to find an eight-year-old stealing candy.
Biliyor musun, bazen eğer kalsaydım ne olurdu diye merak ediyorum.
You know, I sometimes wonder what would've happened if I'd stayed.
Şimdi bende ailen ve benim için yer olduğunu söylesem ne olurdu merak ediyorum.
Now I wonder what would have happened if I'd have said there was room for both me and your family.
Yardım ediyorum.
I'm helping.
Jack'i zaten kontrol ediyorum.
I already control Jack.
Ben de seni takip ediyorum çünkü ne olduğunu merak ettim dostum.
And I'm totally stalking you because, dude, what happened?
Ben Birleşik Devletler'i temsil ediyorum ancak bugün bütün insanoğlu adına konuşuyor ve sizden National City'deki kuşatmayı kaldırmanızı talep ediyorum.
I represent the United States, but today I speak for all humanity when I demand that you abandon your siege of National City.
Evet, Radcliffe'te yurt başkanımızdı. Hatırlıyorum da bir keresinde yurt banyosunda bornozlu bir uzaylı görmüştüm o zaman kafam iyi sanmıştım. Ama şimdi fark ediyorum ki gerçekten uzaylıymış.
Yes, she was my RA at Radcliffe, and I'm having this vague memory of walking into the dorm bathroom and seeing E.T. in a bathrobe and I thought it was the pot brownies, but now I'm realizing that it was actually E.T.
En iyisini umut ediyorum ama en kötüsü için de hazırlıklıyım.
I hope for the best, but prepare for the worst.
Bencillik ediyorum.
I'm selfish.
Bir şeyi merak ediyorum.
I'm curious about something.
Ajan Danvers, durum güncellemesi talep ediyorum.
Agent Danvers? Requesting update.
- Komuta merkezine doğru hareket ediyorum.
Proceeding to command center.
Yine de bunu önermekte tereddüt ediyorum.
I'm still not sure I'd recommend it.
Bazen etrafıma bakıp neden bu işi yaptığımı merak ediyorum.
Sometimes I look at my surroundings and wonder why I stay... doing what I do.
Öyleyse resmen kabul ediyorum.
Then I formally accept.
- Çünkü güvenliğimden endişe ediyorum.
Because I fear for my safety.
Sonuç olarak bu kadını suçlu ilan ediyorum.
The point is I declare this woman guilty.
Bu valileri, oy kullanma yerlerini birleştirerek "oy kullanma merkezleri" oluşturmaya teşvik ediyorum ki halk kendini güvende hissedip oy kullanmaya gitsin.
I'm urging these governors to consolidate their polling sites and create quote, unquote "voting centers"
Bu önemli konuyu konuşma fırsatı sunduğu için Başkan'a teşekkür ediyorum ve zamanım kısıtlı olduğu için affınıza sığınıyorum.
And I'd like to thank the president for the opportunity to discuss this very important topic, and apologize for, uh, being on such a tight schedule.
Sadece senin bakış açını merak ediyorum.
I'm just very interested in your perspective.
- Bunu "evet" olarak kabul ediyorum.
- I'll take that as a "yes."
- Başkan'a hizmet ediyorum.
- I serve at the pleasure of the president.
Er ya da geç tanık olarak çağrılacağımı tahmin ediyorum.
Look, I'm guessing, sooner or later, I get called.
Kütüklerin dizilimine gelince ben baş aşağı yöntemi tercih ediyorum.
Now, as for the architecture of the logs, I prefer the upside-down method.
Teklifiniz geçerliyse Ohio eyaleti için asker takviyesini kabul ediyorum.
If the offer's still open, I'd like to accept additional troops for the state of Ohio.
Buradan itibaren sizi onlara havale ediyorum.
I must leave you in their care from here.
Bunca zaman boyunca neler yapardı merak ediyorum.
And I wonder what she would have done with the time.
Herkese uslu durmasını söylediğini tahmin ediyorum?
Assume you told everybody to be on their best behavior?
Seni çoktan alıp almadığını merak ediyorum.
I wonder if it hasn't already got to you.
Bunu takdir ediyorum, fakat, her zamanki gibi,
I appreciate that, but, um, as usual,
Merak ediyorum da sen bu bölgede mi gömülüydün?
I wonder, were you buried somewhere in the vicinity?
Merak ediyorum da sen bana nasıl hizmet edeceksin acaba?
I wonder... how will you serve me?
Onu öldürmeyeceğini garanti ediyorum.
I assure you, it's not gonna kill her.
Eğer Niklaus Mikaelson'ın kefaretini engellersen yemin ediyorum bambaşka türde bir kabus getiririm.
If you should prevent the redemption of Niklaus Mikaelson, I promise you, I will deliver another kind of nightmare.
Merak ediyorum da sana minnettarlık göstermek isteyecek mi?
See, I wonder if it will want to show you its appreciation.
Kudretli Hollow, düşmanla anlaşma yaptığını öğrendiğinde ne yapacak merak ediyorum.
I wonder what will the mighty Hollow do when it finds out you've been making deals with the enemy.
Şimdi, vampirlerden nefret ediyorum.
Now, I hate vampires.
Klaus Mikaelson'dan hepsinden çok nefret ediyorum.
I hate Klaus Mikaelson more than any of them.
Marcel'i tanıdığımdan çok daha uzun süredir senden nefret ediyorum.
I've hated you a lot longer than I've known Marcel.
Senden nefret ediyorum.
- ♪ Do, a deer, a female deer ♪ - I hate you. - I hate you.
Yine de işler istediğiniz gibi gitmiyor. Aracısız bir kredi ve güncel bir iş planıyla neler başarabileceğinizi merak ediyorum.
you still seem to struggle, and I'm wondering what you could do with an immediate loan and an updated business plan.
Ben de onu rica ediyorum.
That's all I ask.
Lafı fazla uzatmadan size "Kiraz Kâsesi ve Sehpa" adlı resmi takdim ediyorum.
Without further ado, I give you "Bowl of Cherries on an End Table."
Onlardan nefret ediyorum.
I hate them so much.
Bedava paradan söz ediyorum.
That's free money right there.