Elmaslar Çeviri İngilizce
2,359 parallel translation
Hey. Buraya elmasların kalanlarıyla birlikte gel sonra arkadaşlarını bırakırım.
Hey. I thought you came here to return the rest of the diamonds..
Oraya elmasları vermeye değil sende olanları almaya geliyorum.
I didn't come there to give the diamonds.. .. but to take the rest of the diamonds.
Sen sadece elmasları istiyorsun.
You just need the diamonds.
Adamlarımı ve elmasları Dhaba'ya getir.
Come with my men and the diamonds to the'Dhaba'( lnn ).
Akıllılık etmeye çalışırsan elmasları toz haline getiririm.
The deal will be made there. If you try to act smart.. .. then I'll grind your diamonds into powder.
Elmaslar için bizi öldürmelerini söyledin.
For the sake of the diamonds.. .. you told them to kill us.
Senin olsun elmasların.
Keep your diamonds with you.
Marcos elmaslar için beni öldürmek istedi.
Marcos wanted to kill me for the diamonds.
Elmasların yarısı milyonlar değerinde.
Half the diamonds that are there with them are worth millions.
Milyonlarca değerinde elmasları var.
They've got diamonds worth millions.
Elmasları bana verin. Hadi.
Give me the diamonds, come on.
Baba, elmaslar bizde.
Papa. We've got the diamonds.
Ama o elmasları alırsam ben yaşarım.
But I can live. lf l get these diamonds.
- Elmasları alabilirsin.
- He should get the diamonds.
Ama, kardeşim, Elmaslar nerede?
But, brother, where are the diamonds?
Elmaslar.
Diamonds.
Balıklar elmasları yutuyorlar.
The fishes are swallowing the diamonds.
- Elmaslar.
- Diamonds.
Balıklar elmasları yuttular ve okyanusa gittiler.
The fishes swallowed the diamonds and went into the ocean.
Tüm elmaslar gitti.
All the diamonds are gone.
Patron, elmaslarımız gitti.
Boss, our diamonds are gone.
Artık balıkların elmasları var.
The fish have the diamonds now.
Kızı da elmasları kaybettik.
We've lost the diamonds and the girl.
Bir gün elmasları yutan balıkları yakalayacaklarından emin bir şekilde.
They were sure that they would catch a few fishes.. .. which had swallowed their diamonds.
Hadi vur beni de ; hem 100.000 doları hem de elmasları kaybet.
Shoot me... you lose the 100K and the diamonds.
Elmaslar mı?
Diamonds?
Çorabımın içindeki elmaslar.
The diamonds that are stuffed in my sock.
Chris adamım, sence elmaslar hakkında söyledikleri doğru mudur?
Chris man, you think he's serious about these diamonds, man?
Elmaslar yüzünden.
The diamonds.
Elmaslar, Seth'in ödeyeceği paradan çok daha fazla olabilir.
Diamonds could be a lot more green than Seth's paying.
Bu birimde, elmaslar parlatılır ve eşleştirilir.
In this unit the polished diamonds are matched..
Elmaslar pencerenin bu bölümüne sıralanıyor.
The diamonds are sorted in this windowed section.
Cipleriniz, LCD'leriniz, elmaslarınız, marka kotlarınız garip, gösterişli ufak şatolarınız için bunlar oldukça ufak bedeller.
That's a small price to pay for your SUVs and your flat-screen TVs your blood diamonds, your designer jeans, your absurd, garish McMansions!
Şu an şüpheler ve savlar kasalardan elmasların çalınması işleminin içeriden biri aracılığıyla yapıldığı üzerine kuruluyor.
Suspicions and allegations are now surfacing that it was an inside job, masterminded to rid the vaults of the blacklisted blood diamonds.
Pringles kutusunda olan soktuğumun elmasları nerede?
Where are the fucking diamonds that were in the Pringles box?
Jo, ne boklar dönüyor bilmiyorum ama sanırım senin mağazadan bana çalıntı elmaslar geçti.
Jo, I don't know what the fuck is going on, but I think I got some stolen diamonds from your shop.
"The kimberley Process" kara borsa elmaslarının bu veya diğer herhangi yasa dışı kaynaktan satın alımını ortaya çıkardı. Öbür türlü rahatça gelişmeye devam edecekti.
The kimberley Process has brought to light that the purchase of black market diamonds from this or any other illegal source endorses an industry that would otherwise happily flourish without it.
Elmaslar pahalı olabilir ama hayatlara bedel olmamalılar.
Diamonds may be expensive, but they shouldn't cost lives.
Raporlara göre elmaslar onları gizli alıcıya taşıyacak olan aracı için çalışan düşük seviyeli İngiliz bir çetenin elinde olabilir.
Reports have been coming in that the diamonds could be in the hands of a low-level British gang, believed to be working for a middleman transporting the stones to their anonymous buyer.
... bu da Sierra Leone'deki savaş sırasında asi topluluğu RUF tarafından bulunan elmaslar için bir kanal olarak kullanıldı. Bu topluluk en az 50.000 kişinin ölümüyle bağlantılı.
... which was used as a conduit for diamonds mined by the rebel group the RUF during the war in Sierra Leone, which was responsible for the deaths of at least 50,000 people.
Çalıntı elmaslar...
Are there illegal stones...
Ve soygunun üzerinde ağır bir medya baskısı varken 10 milyon pound'luk elmaslar nasıl satılır?
And how do you sell tens of millions of pounds worth of diamonds, when there's such heavy media coverage surrounding the robbery?
Aradığı şeyler, elmaslar.
What he's looking for, the diamonds.
Bir de geçen gün çalınan elmasları hatırlıyor musun?
And you know those diamonds that were stolen the other day?
Elmaslar ve kız - hepsi senindir.
Diamonds, the girl - they're all yours.
O zaman eşin için elmasları al.
Then take the diamonds for your wife.
Elmaslar!
Diamonds!
Elmaslarınızı getireceğiz.
I'll retrieve your diamonds.
Elmaslarımı sen çaldın.
You stole my diamonds.
Bu elmaslar koca bir servet eder!
These diamonds are worth a fortune!
Elmaslarınızı almamalıydım.
I shouldn't have given your diamonds away.