English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Emine

Emine Çeviri İngilizce

54 parallel translation
Zekiye, hu Hatice, Fatma, Emine.
Bekir! Uğur! Hatice!
Hadi kalkın, çabuk olun hadi.
Emine! Come on, hurry up, get up! Come on!
- Ruhi, Emine.
Come on! Ruhi!
Hadi Ruhi hadi.
Emine!
Sen söyle kızım Emine.
You tell me Emine.
Bu kadar güzel bir kadının mutfakta da Emine Beder kadar yetenekli olacağını kim bilirdi ki?
Mmmm. Who would think that a woman with such beauty would have the culinary skills of Emeril Lagasse?
Evet, ama Emine'nin çocukları burada sık sık kalır.
Yes, but Emine's kids sleep here often too.
Çocukları okula bırakıp Emine ile alışverişe gideceğim.
I'll take the kids to school and then go shopping with Emine.
Emine de bayıldı.
Emine went crazy for it too.
El falıma bakmayalı bayağı bir zaman oldu, Emine.
It's been a while since you read my palm, Emine.
Bay Harris ortak dostumuz Emine, bulunmaz bir savaş fotoğrafçısı olduğunuzu söyledi.
Mister Harris our friend Emine told me that you are an excellent war photographer.
Hoşçakal, Emine.
Goodbye, Emine.
Çeviri : Ceren Emine Er
Transcript Raceman Synchro Relaxx
[İÇERİDE KONUŞUYORLAR] - Emine'ye uğradın mı?
- Did you visit Emine?
Salisbury bifteği bu, Emine Beder.
Hey, it's Salisbury steak, Emeril.
Yeter, yeter, Emine. Yemeği dışarıda yiyoruz ya.
Enough, enough, Amina we're out eating together
Emine, lütfen yanlış anlama. Sakin ol.
Amina, please don't misunderstand me, calm down
Emine, bekle bir dakika. Emine, bekle!
Amina, Amina wait a minute, Amina, wait
Emine, dinle beni, dinle beni. Beni yanlış anladın, izin ver açıklayayım.
Amina, listen to me, listen to me you don't understand, let me explain
- Emine... Emine, bekle!
Amina, wait
O gitti başkasıyla evlendi, Emine'nin adı kötüye çıktı.
When he married another, Emine's name has gone bad.
Emine de Meryem ablanın evine sığındı.
Mary took Emine in to live with her.
Emine!
Emine!
Ben seni sevmekteyim, Emine. Ötesi yok.
I love you Emine.
Emine, bil ki... bilesin ki...
... if you also love me Emine. You must know that...
O gün gelince eğer sen de beni istersen, Emine...
And when that moment comes... And if you also want me Emine.
- Emine gelmiş.
- Emine's here.
- Emine'nin uşağı, sütten mi kesildi?
- Emine's baby.
- Ayrılıyor Emine.
- Emine is breaking up.
Dumana çıkarıyorum onu. İyi olacak. Emine!
I'm holding it to the fog, he'll be alright.
Anne! Yaşar buradadır. Getiriyorum onu.
Emine, mother, Yasar's here, I'm bringing him.
Emine Şah adında bir kadın orada olanlar ona ters geldiği için istifa etmiş.
A woman by the name of Ameenah Shah quit because she disapproved of what was going on there.
Emine Şah?
Ameenah Shah?
- Emine,.. ... çocuk eğitimi diploman var.
Ameenah, you have a degree in early childhood education.
Mert, Emine.
- Mert, this is Emine.
- Çay yaptınız mı Emine?
- Did you make some tea, Emine?
Emine, konservatuarda modern dans okuyor.
Emine is studying modern dance at the conservatory.
Uçuş sersemliğin ne durumda? Emine olana kadar yatağa yatmak istememiştim...
How's that jet lag?
Böyle uzaktan Emineciğim denizin sesi gelirdi.
You could hear the sea from far off, Emine.
- Hah, Emine!
We shouldn't'at all pile up in the same place. Oh, Emine.
- Hah, Emine Abla.
Emine.
Yanılıyorsun Emine.
You're wrong, Emine.
Emine, senin casus olduğunu söylüyor herkese.
Amina is spreading rumors that you're a traitor.
Sen miydin, Ying?
Emine?
Emine, bunun içine sabunotu koydun mu?
Mine, did you put soap wort in this?
"İçimdeki Emine Beder."
The Galloping Gourmet in Me.
Şerefsiz!
Emine, I came here for you, for our children.
Emine, ben buraya senin için, çocuklarımız için geldim.
What are you saying?
- Ne olmuş ki baba?
- What happened dad? - Emine has run away.
Emine'ye.
With Emine.
Birbirinizden ayrılmayın, Emine!
Emine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]