English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Emmy

Emmy Çeviri İngilizce

878 parallel translation
Bay Wilkerson, Emmy Slattery'nin başucundan daha yeni geldim.
Mr. Wilkerson, I've just come from Emmie Slattery's bedside.
- Emmy Slattery.
It's Emmie Slattery.
Emmy artık, Bayan Wilkerson oldu.
Emmie's Mrs. Wilkerson now.
Sadece Emmy'i tebrik etmek için uğradık.
We just dropped in to wish little Emmy the best of luck.
Emmy'i çağırayım.
I'll bring Emmy to you.
Emmy'e tek kelime etmek yok, anladın mı?
Not a word of this to Emmy, you understand?
- Gidiyorum Emmy.
- I'm going, Emmy.
- Emmy, Ann bir telgrafımız olduğunu söylüyor.
Emmy, Ann says we have a telegram.
- Emmy, Emmy, ağlama.
Emmy, Emmy, don't cry.
Emmy, nasıl gözüküyor?
Well, Emmy, how's he look to you?
Emmy Ann'in yerini vermek istedi, ama Charlie burada daha rahat olacağını düşündü.
Emmy wanted to move Ann, but Charlie thought you'd be more comfortable here.
Emmy senin için iki tane var. Bir eski ve bir yeni.
I have two for you, Emmy, one old and one new.
Bak, Emmy.
Look, Emmy.
Emmy.
Mmm-hmm.
Yıllardır.
All along, Emmy. All these years.
- Çok üzgünüm Emmy.
I'm terribly sorry, Emmy.
- Kahve, Emmy.
Emmy.
Emmy, kadınlar aptaldır.
Emmy, women are fools.
Doğru, Emmy.
She's right, Emmy.
Sana tatlı ayırdım.
Oh, thank you, Emmy.
- Emmy, sen harikasın.
Emmy, you're a dream.
Rahat ol, Emmy.
Take your time, Emmy.
Emmy, ayaklarını ov.
Emmy, rub her feet.
Emmy, seni istiyor.
Emmy, she wants you.
Emmy, bu geceki eğlenceni mahvetmek istemezdim.
Oh, Emmy darling, I didn't mean to spoil your fun tonight.
Seni özleyeceğim, Emmy.
I'll miss you, Emmy.
- Emmy, geri geleceğim.
Oh, Emmy, I'll be back.
- Hoşça kal, Emmy.
Good-bye, Emmy.
Merhaba Emmy.
Hello, Emmy.
İyi geceler Emmy, baba.
Good night, Emmy, Papa.
Çelme tak Emmy!
Trip him, Emmy!
Şimdi dükkana geri dönmem gerekiyor Emmy.
I've gotta get back to the store now, Emmy.
Nasıl böyle şeyler söyleyebiliyorsun Emmy?
How can you say such things, Emmy?
Ona böyle bir şey yapamadım Emmy.
I couldn't do it to him, Emmy.
Yüzü çok çirkin olduğu için onu sevmediğimi, bunun için beni hiç suçlamadığını ve sadece bana yakın olmak için yemek pişirme ve dikiş derslerine girdiğini söyledi Emmy.
How he didn't blame me for not loving him because he was so homely in the face... and how he went to cooking class and sewing class... just to be near me, Emmy.
Ona böyle bir şey yapamam Emmy.
I couldn't do it to him, Emmy.
- Emmy!
- Emmy!
Emmy, paltomu getir.
Emmy, get my coat.
- Hoşça kal Emmy.
- Goodbye, Emmy.
Emmy!
Emmy!
Hadi Emmy.
Come on, Emmy.
Al şunu Emmy.
Here, Emmy.
Emmy de geliyor mu?
Is Emmy coming down?
Hosca kal Emmy.
Bye, Emmy.
Emmy her an zatürree kapabilir.
Emmy gets pneumonia in a draft.
Uzman olmayanlara açıklaması karmaşık olur ama Bayan Emmy hoşlanmıyor diyelim.
It's too technical to explain to the lay mind, but Miss Emmy doesn't like it.
Bayan Emmy her şeyi güzelce sindiriyor, Bay Sumner.
Miss Emmy is digesting everything just beautifully, Mr. Sumner.
Dinle, Emmy.
Now, listen, Emmy.
- Emmy.
- Emmy.
Ah, Emmy.
Oh, Emmy.
Emmy'nin annesi nerede?
Where's Emmy's mother?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]