Englander Çeviri İngilizce
55 parallel translation
Kibar semtinizi unutun.
Forget you're a New Englander.
- İngilizce konuşun!
- Englander.
Uçuş numarası 40, sekiz numaralı kapıdan DC-7 Boston uçuşu.
Flight 40, the new englander... Dc-7 service to Boston at gate eight.
Zengin İngiliz.
Ah, ze filthy Englander.
- Kendini evinde gibi hisset, İngiliz.
- Make yourself at home, Englander.
Bütün bu şamata sadece bir kitap için.
- But you will show Englander the book?
24 kitabı okumanın bile ne kadar zaman alacağını biliyor musunuz?
- He's with Lionel Englander in New York.
Bütün o bankaya geliş gidiş seyahatleri bir yana.
- Englander! Well! He's the best.
Çünkü bugün o kitapçıdaydım, ve siz bunu imzaladıktan hemen sonra, bu göz alıcı iri kıyım adamla konuştuğunu gördüm.
I took Victoria's novel to Englander like I promised. - And? - He hated it.
Ve fark ettim ki, güzel mavi gözlerinin üzerinde kirpiklerin en uzunu bulunuyordu.
When I was in Englander's office today, he got a call from Fielding Chase. They're old friends.
Onu konuşuruz. Hayır, gelme. Ben yarın Seattle'a uçuyorum.
He told me how you killed my book with Englander.
Baba New England'lıdır.
Well, Dad's a New Englander.
- Bu Lady Englander Americanus Series 400
- That's the Lady Englander Americanus Series 400
Tam bir tipik İngiliz rahat olduğu yerden ayrılmayı asla sevmez.
He's a typical little Englander, and he doesn't like going out of his comfort zone.
Tam bir tipik İngiliz. Rahat olduğu yerden ayrılmayı asla sevmez.
He's a typical englander and doesn't like going out of his comfort zone.
Tipik bir İngiliz, rahat olduğu yerden asla ayrılmak istemez.
He's a typical Little Englander. He doesn't like going out of his comfort zone.
Tam bir tipik İngiliz, rahat olduğu yerden ayrılmayı asla sevmez.
He's a typical little Englander, and he doesn't like going out of his comfort zone.
Tam bir tipik İngiliz. Rahat olduğu yerden ayrılmayı asla sevmez.
He's a typical little englander, and he doesn't like going out of his comfort zone.
Tipik bir İngiliz ve yaşam alanından dışarı adım atmak istemiyor.
He's a typical little Englander, and he doesn't like going out of his comfort zone.
Karl Pilkington'ı dünyayı dolaşmaya göndermek istedim çünkü ufkunu açacağını düşündüm. Tipik bir İngiltereli. Daha önce ilginç hiçbir yere gitmemiş.
I wanted to send Karl Pilkington around the world because I thought it would broaden his mind, he's a typical little Englander, he's never gone anywhere exciting,
Bir küçük İngiliz kasabası.
Eine small Englander village.
Bir ingiliz çocuğu mu?
Ein Englander baby?
İngiliz kanalı üzerindeki bu sonu gelmez sis, İngiltere'yi işgal planlarımızı engelledi.
Zis endless fog over the Englander Channel has prevented all of our plans for invading England.
Eh, bütün İngiliz ordusu Fransa'da sıkışıp kaldığına göre, ve Hava Kuvetleri de bittiğine göre..!
Well, now that the whole of ze Englander army is stuck in France and ze RAF is annihilated!
İngiliz kanalının altından kazıp Londra'nın kalbine gidip, Winston Churchill'i Downing Sokağından kaçırmamızı istiyor.
He wants us to dig under ze Englander Channel right into ze heart of London, capture Herr Winston Churchill from Downing Street, zen lock him in a cage!
Artık İngiltere havası bile bize engel olamayacak!
Not even the Englander weather can prevent us now!
Şimdiye kadar, Führer'im, İngiliz metrosu tam bir yıkıntıydı.
Up until recently, mein Fuhrer, ze Englander underground was a complete and utter shambles.
Almanca : - "Tipik bir ingiliz"
Ein Englander!
David Englander'ın elmasını çalan polis mi?
The cop that stole the diamond off David Englander?
David Englander bu otelin sahibi.
Englander owns this hotel.
Englander'ın mağazasını açman gerek.
I need you to open up Englander's shop.
"Monark" elması ile David Englander'a Chappaqua şirketine kadar eşlik edecektim.
Escort David Englander up to Chappaqua with the Monarch Diamond.
David Englander beni tuzağa düşürdü.
David Englander set me up.
Ancak sizi temin ederim ki durum tamamen kontrol altında.
I don't know, Mr. Englander, but I can assure you the situation's completely under control.
Burası Englander'ın büyük balinaları eğlendirdiği yer.
This is where Englander entertains the high-rollers.
Englander temiz Dedektif.
Englander's is clear, Detective.
Geriye çekilin. Monark elması yakın geçmişe kadar David Englander'ın elindeydi. Ta ki, onu izlenemeyecek kadar küçük parçalara kesip sattığı iddia edilen pervazdaki adam, Nick Cassidy tarafından çalınana kadar.
The Monarch Diamond was most recently held by David Englander until it was stolen by Nick Cassidy, the man on the ledge, who was said to have cut it up into untraceable pieces and sold it.
Englander neden kendi elmasını çalsın?
Why would Englander steal his own diamond?
Bilmiyorum ama Englander'ın sadece polisleri kullandığını biliyorum.
I don't know. But I know that Englander only uses cops.
Ya Englander davasına karışmış başka polisler de varsa?
What if there were other cops involved in this Englander thing?
- Tamam sen de Englander için çalıştın mı yoksa sadece Nick mi?
You ever moonlight for Englander, or was it just Nick?
- Englander'ın binasından alarm aldık.
We've got an alarm at Englander's.
Gerçek bir New Englandlı'dır.
She's is a real New Englander.
David Englander, ilk kurbanına sarıldığından beri Bay Cevizli Şekerleme ve Kaymaklı'nın izini arıyor.
David Englander's been chasing Mr. Pralines and Cream ever since he hugged his first victim.
David Englander.
David Englander.
David Englander herkesten daha çok yapar bunu.
David Englander more than anyone.
Davranış Analizi'ndeki kimse, Englander da dahil o dosyaları görmedi.
No one at Behavioral Analysis, including Englander, has been read into those files.
Englander harbiden şerefsiz sayılır, değil mi?
Man, Englander's actually kind of a douche, huh?
Hep yalnızmış, okulda hep bulaşmışlar. Englander da zamanında onunla eğlenen tipte çocukları hedef aldığını anlamış.
He was always a loner, got picked on a lot in school, so Englander figured out that he was targeting the kinds of guys who made fun of him.
Yüzbaşı Alan Thorndike, İngiliz.
Captain Alan Thorndike, Engländer.
Lütfen beyler.
- Englander!