Etmedin Çeviri İngilizce
4,701 parallel translation
Ama henüz bunu fark etmedin.
You just haven't figured it out yet.
Neden beni orada ölüme terk etmedin?
Why couldn't you have just left me there to die?
Ama sen bunu rapor etmedin!
But you didn't report it.
Peki, belki de kağıtları kontrol etmedin. yaptıklarından sonra.
Yeah, maybe you didn't check the papers after what you did.
Hiç dikkat etmedin mi içeride?
Were you even paying attention in there?
Anneni bütün gece zorlayışını fark etmedin o halde?
So you haven't noticed him pushing her buttons all night?
Gelmeden önce neden telefon etmedin?
Why didn't you call before you come?
Ne diye önce kontrol etmedin?
Why the hell didn't you check him first?
İki kişiyi öldürdüm ama sen bu konuda tek kelime etmedin.
I killed two people and you haven't said a word about it.
# Sen ise fark etmedin #
♪ And you didn't know ♪
Ama etmedin. Yeni pantolonun yüzünden.
No, you couldn't, because of your new jeans.
Bunların hiçbirini hak etmedin.
You didn't deserve any of this.
Beni daha önce hiç poker gecesine davet etmedin.
I've never been invited to poker night. Well, I'm a man of the people.
Bunları yaşamayı hak etmedin.
You didn't deserve to go through this.
Ezra üzgün bir köpek yavrusu gibi görünüyordu. Jake ise... - Telefon bile etmedin mi?
I mean, Ezra just... he looked like this wet, sad puppy, and Jake... did you ever even call him?
Niye kızına bizden söz etmedin?
Why haven't you told your daughter about us?
- Hayır etmedin.
- No, you didn't.
Tek kelime etmedin.
You don't give me a word.
- Bir elveda bile etmedin.
You didn't even say goodbye!
Bunca zaman sonra bir kere de, bunu düşünmeyi hak etmedin mi sence?
Just for once, after all of this time, have you not earned the right to think about that?
- İhbar etmedin değil mi?
- Didn't report him?
Neden müdahale etmedin?
Why haven't you intervened?
- Mac fark etmedin sanırım John McClane, üniversite okumuş senaristlerin yazdığı replikleri okuyan kurgusal bir karakter.
Mac, you do realize John McClane's a fictional character who's voicing lines written by screenwriters who almost certainly went to college.
- Sen de etmedin.
You didn't, either.
Neden bana hemen rapor etmedin?
Why didn't you report to me immediately?
Sanki sen hiç pencerenden birine dans etmedin.
Like you've never danced in a window for a guy.
Onunla bu kadar zamanı bile hak etmedin.
You... you didn't even deserve this time with her.
O yüzden onu hiç fark etmedin.
That's why you never noticed her.
Sen de kabul etmedin.
You turned it down.
Doğru değilse niçin inkâr etmedin?
If it's not true, why didn't you just deny it?
Hayır etmedin.
No, you didn't.
- Belgeleri dosyaya ilave etmedin.
- You didn't file the custody papers.
- Bunun için mi ona teklif etmedin?
And that's why you haven't asked her out?
Ve Başkan "Bunu sen inşa etmedin." dediğinde neyi kastettiğini bilmekle birlikte söylediğinin bu olmadığını biliyordun.
And when the President said, "You didn't build that," not only did you know exactly what he meant, you knew that's not what he said.
Neden beni terk etmedin?
Why didn't you leave me?
Neden beni de arkadaşın olarak davet etmedin böylece garson olmak zorunda kalmazdım?
Why couldn't you have invited me as a friend instead of me having to get a job as a cater waiter?
Telefon bile etmedin, böyle hissetmeyi sevmiyorum...
You didn't even call, you know, I don't like feeling...
Ateş etmedin.
You didn't take the shot.
Yani, onu takip bile etmedin?
So, you didn't even follow him?
Forest Hayes'e vurduğunu itiraf ettin mi, etmedin mi?
Did you or did you not admit to hitting Forest Hayes?
Onu terk etmedin mi?
You didn't abandon him?
Hep nasıl biri olduğunu merak etmedin mi?
Haven't you always wondered what he was like?
Bütün gece tek kelime etmedin.
You haven't said a word all night.
Oraya nasıl gittiğini hiç merak etmedin mi? Daha önce de değişik yerlerde uyandığım olmuştu.
I've woken up in stranger places.
Uzaklaştıktan sonra onu takip etmedin mi?
You didn't keep track of him after he left?
Ve tüm bu süre zarfında çalışmalarımla ilgili en ufak güzel bir söz etmedin!
And in all that time, you have never once said anything remotely pleasant about my work!
- Tamamen kastan oluşan bir kırk kilo. - Bana bir veda bile etmedin.
- IT'S ALL MUSCLE!
Tamam mı? Bir parti verdin ve beni davet etmedin.
You threw a party, and you didn't invite me.
Yalnızca sen kabul etmedin.
We've negotiated your package. You just haven't accepted it.
- Pes etmedin, değil mi?
Is not about wanting to give up? .
Bir süredir ateş etmedin.
Well, you haven't shot in a while.