Eventually Çeviri İngilizce
9,395 parallel translation
Sonraki yol işaretini alacak. Sonunda o, programa tüm yol noktalarını Hit Eğer bir ekleme ekibi ile buluşacak Ve taktik grev yürütmek.
Hit all the waypoints on schedule, then eventually, you'll rendezvous with an insertion team and execute a tactical strike.
Ve her şey, bu şehre indirgeniyor. Nefretin yerin derinliklerine ulaşıp ölüleri uyandırdığı bu şehre.
And eventually it all comes down to this city, where there is so much hatred, it runs deep into the ground, waking up the dead.
Bu yüzden o ne isterse yaptın.
So you eventually did whatever he asked you to do.
Sanırım sonunda başa o geçecek ve geçtiğinde moden bir işletmenin başında olduğundan emin olmak istiyorum.
He'll take over eventually, I assume, and when he does, I want to make sure he's the master of a modern going concern.
Eninde sonunda ortaya çıkacağı belliydi.
I mean, he had to have known that it would come out eventually.
Bu makineler, eninde sonunda öldüğümde beni neyin beklediğini anlık da olsa gösterecek.
These machines will give me a brief glimpse of what's waiting for me when I eventually die.
Bu eninde sonunda bulunacaktı.
This was gonna be found eventually.
Amatörler de eninde sonunda profesyonellere satmak zorundadırlar.
Amateurs have to sell to professionals eventually.
Biz aslında düşmüş bir kadın... bekar bir anne, bir dul... en sonunda da, bir madam.
We're all basically Fallen women... an unwed mother, a divorcA © e... Eventually, and now a madam.
Sonra Oracle satın aldı ama.
Eventually got bought out by Oracle.
Fakat nihayetinde kuzeni Adela Graham ile evleneceği düşünülüyor.
It's been understood he and his cousin, Adela Graham, will marry eventually.
Ve sonunda, bulunmasını istedikleri birkaç parça bir şey yerleştirecekler ve sana pek de nazik olmayacaklar.
And when they eventually restore what few pieces they do want to be found, they will not be kind to you.
Ve ben de eninde sonunda, benim hayatımın seninkini tehlikeye atacağını biliyordum.
And I knew that eventually my life would jeopardize yours.
Eninde sonunda bize koşarak geleceğini biliyordum.
I knew you'd eventually come running back to us.
Er geç, hep kendimi düzeltebilirdim ama...
I've always been able to flip myself back over eventually, but...
Nihayetinde işleri idare etmek için bir yere yerleşecek.
- Why? He'll have to settle down eventually.
- Er geç yapacaktı.
- She must eventually.
Er ya da geç, evet.
Eventually, yes.
Er ya da geç onların görmezden gelemeyeceği kadar çok insan konuşmaya başlayacak.
Eventually, enough people will speak up until we're too loud for them to ignore.
Ama sonunda kimsenin umurunda olamayacak.
But eventually no one will care anymore.
Sonunda tek hatırladıkları şey seni First Lady olarak ne kadar sevdikleri olacak.
Eventually, all they'll remember is how much they love you as their first lady.
Belki seni kovar ama bir kaç saatliğine tüm çocuklar gibi eninde sonunda dediklerini dinler.
He'll fire you maybe, but only for a few hours. All children eventually do as they're told.
Ancak size Peter'ın arkadaşı olmanın en kötü yanını söylemem gerekirse en nihayetinde tabut içindeki tonluk götünü cenazesinde taşımanız gerekecek.
But I got to say, the worst part of being Peter's friend is knowing that eventually you're gonna have to be the fat-ass's pallbearer.
Ama eninde sonunda...
But eventually.
En sonunda.
Eventually.
En sonunda patronlarınız gerçek sorunun sizin olduğunuzu anladılar bu yüzden size yol verdiler.
Eventually, it occurred to your bosses that you might be the real problem, so they let you go.
Ama eninde sonunda ya onu öldüreceğiz ya da birbirimizi.
But eventually, we're gonna kill him... or each other.
Ama başarı kıskançlığı besler ve eninde sonunda diğerleri bundan korkmaya başladı. Gelişimden korktular.
But, success breeds envy and eventually the others grew timid.
Demem şu ki, insanlarla konuştuğunuzda ondan bundan bahsedebilirsiniz ama konuşma "Komedi gösterisine bilet var mı?" ile bitecek.
What do I mean by that? From now, whenever you meet people, all conversations will eventually end with a request for gag concert tickets.
Böylece sonunda Nanadaime'ye gücümüzü göstereceğiz ya!
This means that... eventually... Lord Seventh will get to witness how strong we are!
- Bunu bir gün kullanacağını biliyordum.
[sighs heavily] I knew you were going to play that card eventually.
Sonunda en dibe battılar ve ne istersem yaptılar.
They eventually fall in too deep, and do whatever I tell them to.
Tarama yaptılar ve beynimde tümör buldular.
They eventually did a scan and found a tumour, in my brain.
Eninde sonunda öğrenecek.
She'll find out eventually.
Bence ben ilişkiyi kabullenebilirim.
I think that I... could accept the relationship, eventually...
Anneliğe hazır değildim. Ama yine de çocuk istediğimi biliyordu.
I wasn't ready, but he knows I want kids eventually, so...
En sonunda, gemi akıntıya sürüklendi. Pender'daki küçük bir tatil yerinin yakınlarında.
Eventually, the ship ended up adrift, not far from the small resort community of Pender...
Geniş ölçer teknolojisi eninde sonunda onların yerini alacak.
Broad-gauge technology will eventually replace it
Ama gitmeyeceksiniz çünkü er ya da geç satmak istediğinde fiyatın çok daha altında bir fiyata gideceğini biliyorsun.
But you're not going to, because you know It'll drive down the price even more When he eventually wants to sell anyway.
Yani er ya da geç bizim yakamıza yapışacaklar.
which means eventually they will find us.
Sonunda, biz onu göreceğiz.
Eventually, we will see it.
İlk çiftçiler sadece en evcil türlerin üremesine izin verince bir tür özel gen dizisi mutasyona uğradı ve evcil keçinin ortaya çıkmasını sağladı.
When early farmers allowed only the tamest offspring to breed, a specific set of genes mutated, eventually giving rise to the domestic goat.
Eninde sonunda onu ordan çıkarman gerekecek.
You know you have to let him out eventually.
Beni eninde sonunda buradan çıkartacağını biliyorsun, değil mi?
You know you are going to have to let me out of here eventually, right?
Eninde sonunda bir isme ihtiyacımız olacak.
And eventually... We will need a name.
Sharon birkaç gündür çete cinayetleriyle meşgul.
Sharon's been busy with this gang murder for the past couple of days, but eventually,
Bütün katiller eninde sonunda cezalandırılır. Ama trompet sesini duymadıkça çok sayıda kişiyi öldürürler.
All murderers are punished eventually... unless they kill in large numbers and to the sound of trumpets.
Hata düzeltici kodlarla donatılmış... olanlar da eninde sonunda bozulacaktır.
NOW, A FIGHTER EQUIPPED WITH ERROR CORRECTING CODES WILL EVENTUALLY ALSO DETERIORATE.
Eninde sonunda evrenimiz yaşlanmaya başlayacak.
EVENTUALLY, OUR UNIVERSE WILL BEGIN TO AGE.
- Öyle umuyorum.
Eventually.
Benim de aklıma gelirdi elbet.
I would've found that eventually.