Execute Çeviri İngilizce
2,001 parallel translation
Burada kalırsam, sana bunları söylediğim için kral beni idam ettirecek.
If I stay here, the King'll execute me for telling you all this.
Kalkış programına geçin
Execute roll program.
Bak, duyduğuma göre suçlu yakalanmazsa her on Çek'ten birini öldüreceklermiş.
Listen, I hear if they don't catch anyone, they'll execute every tenth Czech. Can it be true?
Baylor onu kısa sürede buraya getirmezse idam edecekler.
If Baylor doesn't get him to the US soon, they'll execute him.
Ben, Franklin Delano Roosevelt, ABD Başkanlığı görevimi sadakatle yürüteceğime şerefim üzerine ant içerim.
I, Franklin Delano Roosevelt, do solemnly swear... that I will faithfully execute the office of the President of the United States.
"Yahudiler adına seni infaz ediyorum", huh?
"I execute you in the name of theJewish people"?
- Emri yapın.
- Execute the order.
Ve sonra, onu idam edecekler.
And then they're going to execute him.
Üstadımın planının sıradaki parçasını devreye sokmak için zamana ihtiyacım var.
I will need time to execute the next part of my master's plan.
Planımı uygulama zamanı.
It is time to execute my plan.
Bu proje için...
To execute the project,
- Emri uygula.
- Execute the order.
O emri vermeye hazırım.
I'm ready to execute that order.
İşlemi tamamlamadan önce açıklığa kavuşturmamız gereken bir kaç husus var.
We just need to clarify a few issues before we execute the transaction.
O çocuğun infazından sonra serbest bırakılacak olan sensin, değil mi?
You're the one they gonna let go after they execute that boy, right?
Hayata geçirebilir misin?
Can you execute it?
Peki, Peder Jack'in kilisesini izinsiz aramak için benim izin günümü mü buldun?
So, you chose my day off to execute an illegal search of father jack's church?
İnsanları öldürmenin doğru olduğunu düşündün mü hiç?
Do you ever think it's okay to execute other people?
Halka İlişkiler insanları bunu anlar fakat asla bunu yerine getiremezler.
P.R. People understand this, But they can never execute it.
Onun yerine, arabaya dönüp, rehineyi öldürüp bunu yaparken de ölürüm.
Instead, I go back to the car, execute the hostage, and die doing it.
Çok sayıda müttefik kazanabilmek için Üçüncü Tabur'un her üyesini biran önce yok etmenizi öneririm.
In order to win the allegiance of the greatest number, I recommend you immediately execute every member of the Third Battalion.
Eğer isterse sinematografici idam etmesine izin veririz.
We'll let him execute a cinematographer if he wants.
Kendini verdiğinde senden iyisi yok.
When you focus and you execute, you're unstoppable.
Onu idam etmenizi istiyoruz.
We need you to execute her.
Yani onu sadece idam etmek istemiyorlar acı çekmesini de istiyorlar.
So they don't just want to execute her, they want to make her suffer.
Sizden, onu idam etmeniz için gelmenizi istedik.
We asked you to come here to execute her.
134. bendin ihlalinde yok olma programı derhal başlatılır.
Failing to execute Line 134 will initiate an immediate system shut down.
Dedektif Landry'e güvence verdim. Bay Moore'u tutukladıktan sonra Ve o ömür boyu hapis cezasını burada Kaliforniya'da çektikten... sonra Texas onu idam edebilecek.
I've assured Detective Landry that after we convict Mr. Moore and after he serves his life sentences here in California then Texas can execute him.
Kimseyi infaz edecek bir halde değilsin, bu gezegendeki tek arkadaşlarını da rahat bırak.
You're not in any shape to execute anyone, let alone your only friends on this planet.
Hepiniz görevlerinize geri dönün ve görevinizi yerine getirin.
You will all return to your duties and execute this mission.
Aslında senaryonuzu düzenlemesi için Shyamalan'a ihtiyacınız yok.
Yeah. Actually, you guys don't need Shyamalan to execute your script.
Yani basit bir su tesisatı tamiratını beceremedin.
So you failed to execute a simple plumbing repair.
Belki yapmaya fırsat bulamadığı infaz planının bir parçasıdır.
Maybit's part of some plan he didn't get a chance to execute.
" Onlardan, gazap dolu bir cezayla intikam alacağım.
Mm. " And I will execute great vengeance on them with wrathful rebukes.
Hepsini idam ettirecek.
He is going to execute them all.
Gwen'nin babasını infaz ediyorsun ve seni asla affetmeyeceğim.
You execute Gwen's father and I will never forgive you.
Üçe kadar sayınca, uçan makasları devreye sokacağız.
At the count of three, we execute the flying scissor.
Ajan yapısıyla bile olsa temel komutları uygulayamayacaktır.
Even with active architecture, He won't be able to execute basic commands.
Dediğim gibi eğer bir terslik olursa, görevi ben yerine getireceğim.
I will execute the mission if there's something wrong.
Bu adaya bir görevi tamamlama gayesiyle ayak bastık.
We've come to this island to execute a certain mission.
Tüm timler yerlerine!
All teams execute!
Oyalama Planı B'yi uygula!
Execute delay strategy B.
Yerlerinizi koruyun, görevlerinizi bağışlayın, Ve bizde bunu burada canlı olarak halledebilelim.
Guard your camps, execute your duties, and we may make it out of here alive.
Şimdi bu dahi planı çalıştırma zamanı.
Now, my boy, it is time to execute my genius plan. This plan is stupid.
Burada bulunduğum bunca yıl boyunca gördüğün her Aziz Niklas hediyesini infaz ediyorsun.
In my 40 years here I've never seen anyone execute their St. Nicholas present. Admit it, it's slightly odd.
- Öğrenirlerse onu öldürürler.
- They'll execute him if they find out.
- El işi yapımı, Ayaklar.
- Execute handiwork, the feet.
Onu Milan'ın adilce yönetilmesi adına ihtiyatlı bir şekilde emirleri vermek üzere görevlendirdim. Bunun yerine o her şeyi alt üst etti. Beni dinliyor musun?
He whom I did charge to execute express commands as to the prudent governing of fair Milan instead undid, subverted Dost thou attend me?
Andre'yi infaz etme emrini sana kim verdi?
Who allowed you to execute Andre?
Ama senin görevin Şeyh Yamani'yi infaz etmek olacak Jamsid Amouzegar'la.
But your mission will be to execute Sheikh Ahmed Zaki Yamani along with Jamshid Amuzegar.
Siktir. Senaryomuzu düzenlemesi için ona ihtiyacımız var.
Oh, shit, dude, we need him to execute our script.