English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Exposed

Exposed Çeviri İngilizce

4,262 parallel translation
Kim hem milletin parasını çalan Ve bunu ortaya çıkartan kişileri Öldürmek ister?
Why would the same person want to kill both the man who stole people's life's savings and the reporter who exposed him?
Tereddüt etmeden bağımlı olduğumu açığa çıkarırdım.
I would have exposed myself as an addict in a heartbeat.
Sarışın bir uyuşturucu kaçakçısı, olağandışı gözlem ve çıkarım güçleri olan bir başrahip tarafından ifşa edildi.
A blonde drug smuggler who was exposed by an abbot with unusual powers of observation and deduction.
Zaten korumasız durumdayım.
I'm exposed here already.
Tüm ülkenin yüzünü bilmesini, hayatının gözler önüne serilmesini ister misin?
You want your life to be exposed with your face known to the whole country?
Efsane doğruysa, bu piramit olmak maruz kalan şeyleri doğrulayacak gibi görünüyor.
If the legend is true, this pyramid being exposed would seem to confirm things.
Geçici bir zayıflık gösterdi.
He exposed a temporary weakness.
Açığa çıkan bir ölünün gün ortasında sokaklara çıkmasına izin verdiniz.
You let an exposed Deado loose on the streets in the middle of the day.
Beni riske atarak üzerinize düseni yapmiyorsunuz.
You're not keeping up your end, leaving me exposed like that.
Kameraları açtık ve negatifleri çıkardık. Ve hepsi ışıktan dolayı yandı.
Just to open up and pull it out of the cassette so it was fully exposed to the light.
Ve düşündüm ki kendimi daha fazla kişiye anlatabilirsem en sonunda biri.
Now, I figured that if I exposed what I was doing to more people, eventually someone somewhere would figure it out.
Dampirler Molnija işaretlerini sergilemesi gerekmiyor mu?
Doesn't a Dhampir need to keep their molnija marks exposed?
Kafamda bunu kurgularken, ortaya çıkıp tüm foyasını meydana seriyordum.
In my head, when I was blading over, I swept in and exposed everything.
Eşinize de San Diego'da söylediğim gibi : Bizim meslekteki insanlar kötü tasarımların sonuçlarına katlanamayabilirler.
As I was saying to your husband in San Diego, gentlemen in our business can't afford to be exposed to the negative consequences of bad design.
Yakında sizi hapse yollayan şeytan zincire vurulacak, yolsuzluklarının ve yalanlarının hepsi ortaya çıkacak.
Soon, the devil who put you behind bars will be chained, his corruption and lies all exposed.
Çok ortalıktayız - herkes bizi görebilir!
We're too exposed - anyone can see us!
Tenis kortunda kendini bir kıza çıplak gösterdiğini söylüyorlar.
They say he exposed himself to a girl at the tennis court.
Artık "Sıfırıncı Hasta" olarak adlandırılan laborant... yanlışlıkla ALZ-113 isimli retrovirüse maruz kaldı. Bu ilaç... Alzheimer'ın tedavisi için şempanzeler üzerinde deneniyordu.
The lab technician now known as Patient Zero... was accidentally exposed to retrovirus ALZ-1 13.... an Alzheimer's trial drug that was being tested on chimpanzees.
Beni fazla açığa çıkmış hissettiriyor ama...
Makes me feel exposed but...
Bir ebeveyn, yuvasından uzaklaşıp yumurtalarını savunmasız bırakıp martıya yem ederse hemen yakındaki kuşlar imdada yetişip martıyı gagalayabilir.
And if one adult walks away from its nest and leaves the egg exposed, and a skua comes in, the immediate birds right next to it might peck at the skua.
Onu kim öldürdüyse, Woody'nin Wilson'ın cesedinde bulduğu sülfürik asite maruz kalmıştır.
Whoever killed him would have been exposed to the same sulfuric acid Woody found on Wilson's body.
İçişleri, rehine açmazındaki taktiklerimin operasyon esnasında büyük riske attığım siviller ve memur kayıplarından dolayı müdürlüğü gereksiz yere sorumluluk altına soktuğuna karar vermiş.
Internal Affairs determined that my tactics during the hostage standoff exposed the department to unnecessary liabilities due to the high risk of civilian and officer casualties during the operation.
Ben onu herkese rezil edeceğim!
He's going to be exposed in even ] way.
Bugün, suçları ortaya çıktı ve cezalarını çekecekler!
Today their crimes have been exposed. And they will be punished.
Cezalandırılması gerekiyor.
He needs to be exposed.
Salgına maruz kaldınız mı?
Have you been exposed to any infected?
Hiçbir şeye maruz kaldığı yok ki.
She wasn't exposed to anything.
Çok geniş çamur tabakaları ortaya çıkıyor.
A vast area of mudflats are exposed.
Haftalar geçtikçe, havalar ısındıkça, çamur tabakaları artık görülemiyor.
As the weeks progress, the weather warms, and the mudflats are no longer so exposed.
Ben maruz kaldım
J I am exposed J
# Ben maruz kaldım J
J I am exposed J
İğnenin alt ucunu kapatacağım. Böylelikle maruz kalmayacak.
I shall cover the bottom half of the needle so that it is not exposed.
Evet, iğnenin mor ışığa maruz kalan ucu manyetik kuzey kutup üretti.
So, the end of the needle that was exposed to the violet light has produced a magnetic north pole.
Olmanız gerekenden daha fazla açığa çıktınız.
You're a little bit more exposed than you should be.
Bence birçok insanda yetenek var sadece doğru öğretmenler tarafından yönlendirilmemişler.
I think most people have talent, they just haven't been exposed to the right teachers.
Kurşunu çıkarınca, delik açıldı.
I removed the bullet. The hole was exposed.
Hastayı dura açık halde bırakamam.
I can't now, not when the dura's exposed.
Peki. bir adam bir havuç gibi oturana Leviathan maruz.
Well, a man snaps like a carrot exposed to the leviathan.
Daha göz önünde olacak olsam da Henry olmadan yapmam gerekirdi.
I should have done it without Henry, even if I was more exposed.
İnsan vücudu uzay boşluğunda her türlü korkunç şeylere maruz olabilir.
The human body exposed to the vacuum of space is subjected to all sorts of terrible things.
Gerçek yüzünü ortaya çıkardım.
I exposed you.
Ortaya çıkması umurunuzda olmazdı, değil mi?
Anyway, you wouldn't care if it was exposed, would you?
Tüm bu ünlü şehirler Sovyet topraklarına girdi. "
Every spy, ours or theirs, sooner or later is exposed and ends up like Penkovsky.
Bence en geç on iki-on sekiz ay içerisinde deşifre olacak.
My opinion he'll will be exposed in 12 to 18 months at the latest
Şeridin deriyle temasta olduğu her an ölümcüldür.
Even momentary flesh contact with the exposed strip is fatal.
- Orada neye maruz kaldığını bilmiyoruz.
We don't know what he was exposed to in there.
Açığa çıkan, aşırı sıcak çekirdeğinin çevresi yüksek enerjili morötesi ışıkla kaplanacak.
The exposed, super hot core will flood its surroundings with high-energy ultraviolet light.
Dükün dikkatini dağıtıp Cluzet'i Düşesi ele vermeden kaçırdık.
We had to distract the Duke and snatch Cluzet before he exposed her.
Bazı çekici olmayan medyumlar ifşa ettiğim oldu. Birtakım korkunç görünümlü yaratıklar.
I've exposed some pretty unattractive mediums, a number of horrible-looking creatures.
Bu kulübe bozması, sözde araştırma tesisinden çıkartılacaksın. Şimdiye kadar ortada mantıklı görünen tek şey buranın unutulmuş, harap bir yer olduğudur.
You will be pulled from this shitty little shack you call a research facility so fast that the only thing relevant to be shown for any of this is the way it's all exposed, wrecked, and forgotten.
O hale gelmeleri sadece birkaç saat almıştı.
It only takes a few hours exposed like that.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]