Eşsiz Çeviri İngilizce
3,102 parallel translation
Ve özellikle esrarengiz bulduğum şey ise iki kurban arasındaki eşsiz benzerlik.
And what I find particularly eerie is the rather unique similarity between the two victims.
Eşsiz birisisiniz.
Hmm.
Pekâlâ, senin kalkanın eşsiz, Kaptan.
Well, your shield is unique, Captain.
Ve bu dünyanın en eşsiz kişisi, Dekan Yogendra Vasisht'di.
And the most unique specimen of that world, Dean Yogendra Vasisht...
"Eşsiz ve muhteşem."
"He is a unique and a perfect guy."
Çok eşsiz bir teknoloji.
Very unique technology.
Ortalama bir eşsizden daha esşiz olduğu kesin.
It's definitely "unique-er" than your average unique.
Nöroanatomileri eşsiz ama beyin yapıları aynı.
Their neuroanatomies are unique, but their brain patterns are identical.
Büyü, şeytanlar, bilgelik ve sevinç... Furtwängler'in eşsiz yorumunun özellikleridir.
Magic, demons, profundity and joy... characterise Furtwänglers unique interpretation.
Bu, bu tür bir fikrin eşsiz öngörüsüdür ve o olmaksızın çizim tahtasına geri döneriz ; ama onunla, bunu görüyorsak, evrenin çalışma şeklinin bir şekilde arkasında yatan..... bu simetri ve kırık simetri fikrinin çarpıcı bir öngörüsüdür.
It's this unique prediction of this kind of idea, and without it, we're back to the drawing board, but with it, if we see it, it's a stunning prediction of this idea of symmetry
Bu yüzden Başkan hep yeni anne oluyor. Ben Jenna ile arandaki eşsiz kozdan bahsediyorum.
I was referring to your unique leverage with Jenna :
Ve her biri eşsiz.
And every unit is unique.
Lise eşsiz insanlar için dizayn edilmemiş, Sue.
High school is just not designed for unique people, Sue.
Üçünüz aradığım eşsiz yeteneklere sahipsiniz.
The three of you possess unique abilities I require.
Benimle yaşadığın her gece eşsiz bir deneyimdir, Cece.
Each night with me is a unique experience, Cece.
Çünkü ISIS'te görmeyi umduğum eşsiz profesyonel başarı tam da bu işte.
Because that's exactly the brand of unparalleled professional excellence... -... that I've come to expect at ISIS.
Ha evet. Eşsiz...
Oh, yes, unparalleled...
Bildiğimiz gibi, zihni açmak için eşsiz bir yöntemi var.
As we know, he has a unique way of unlocking the mind.
Görünüşe göre trajedi ve skandalın insanların önceliklerini ortaya çıkarmak gibi eşsiz bir yolu var.
Tragedy and scandal, it seems, have a unique way of clarifying people's priorities.
Senin FBI'ın eşsiz erişimi ile ilgili söylemek istediğin bir şey var mı?
Is there something you want to share with me about the FBI's unparalleled reach?
Farklı ve eşsiz olmanın normal olduğunu.
That it's okay to be different and unique.
O kadar çok da görülemeyen eşsiz bir karizmaydı ondaki.
There was just like a unique charisma that you don't see that much.
Ondan çok daha sorunlu bazı mahkumlarla bile eşsiz bir bağ kurdum denilebilir.
I seem to have a unique bond with some of the more troubled inmates.
Asıl benim onlarla eşsiz bir bağım var, efendim.
I totally have a unique bond with them, Ma'am.
Kendini tekrarlaması ile ilgili eşsiz bir yeteneği var.
He has a unique gift for repeating himself.
Chichen Itza'da Kukulkan onuruna yapıImış, eşsiz bir piramit bulunmaktadır.
Tikal, in the ancient Maya city of Chichen Itza, stands a uniquely designed pyramid, built by the Maya to honor Kukulkan.
Anakaradaki akbabalarsa bu topraklarda yaşayan yaratıklara dair eşsiz bilgilere sahipler.
Back on the mainland, vultures have an unrivalled knowledge of the creatures that live on the land.
Eşsiz ve tuhaf gagalarıyla su yüzeyini adeta biçiyorlar.
They scythe the water with strangely mismatched bills.
Russell, yüzüğün eşsiz olduğunu söyledi.
Russell said the ring was one of a kind.
Duygusallık basit anlamda, hassas olmaktır ve bu hassaslık sayesinde seyirciyle gerçek, samimi ve eşsiz bir bağlantıya sahip olmaktır.
Romance is inherently being vulnerable, and having a real, sincere, and unique connection because of that vulnerability.
Çünkü seni eşsiz yapan şey buydu.
That tough country girl, you know? Because that's unique to you.
Şu anda eşsiz bir pozisyondasınız Bay Ross.
McGantry : You're in a unique position, Mr. Ross.
On yıllık özlem yıllarca bu anın hayalini kurmak o mucize o eşsiz enstrüman benim için bir anlığına çalarken bana işkence eden işkence eden hayalet yatıyor
Ten long years of yearning years of dreaming of this moment when that miracle that peerless instrument plays for me just fleetingly lays the ghost which tortures me Tortures me
Eşsiz...
The incomparable...
- Eckert'in hastalığı hakkında eşsiz bilgilere sahibim. - Evet, ama...
- Yes.. but...
Dünyadaki hiçbir şeye benzemeyen eşsiz bir manyetik alanı var.
It has an unique magnetic field unlike anything on Earth.
Oldukça eşsiz ve yetenekliyim. Çok da kötü görünmüyor.
Like, I'm pretty unique, pretty talented, not so bad on the eyes.
Açık sözlülükle söyleyebilirim ki, sesin, buradaki pek çok eşsiz yeteneği yenebilecek kadar iyi değil.
Vocally, you're not going to be able to compete with so many of these kids who, to be quite honest and blunt, are better singers than you.
Bizim... size... toplantı salonunuz için için... toplantı salonunuz için sunmak istediğimiz eşsiz teklif budur.
Our suggestion for a meeting room... meeting room... With unique 3D windows. With a view of your choice.
Buckner'daki birçok insan baloya eşsiz gider.
Lots of people go without dates at Buckner.
Bu taşların belirli şekillerde birleşmesi eşsiz bir genetik kod yaratır, bu kod, proteinler ve diğer materyaller kullanarak vücudumuzu inşa etme konusunda talimatlardır.
The particular arrangement of those blocks creates a unique genetic code, instructions for building our bodies from proteins and other materials.
Geçen seneki ulusal yarışmanın en iyi sanatçısı, Wade "Eşsiz" Adams.
The MVP of last year's nationals, Wade "Unique" Adams.
Şüphen olmasın, Eşsiz yeni Rachel olacak.
Make no mistake : Unique will be the new Rachel.
- Eşsiz selam sabah yolluyor.
Unique offers her greetings and salutations.
Belki Eşsiz'i gösterilerde kullanıp, diğer zamanlarda Wade olmalısın.
Maybe you should just save Unique for performances and be Wade the rest of the time, hmm?
Eğer kelimeler seni ikna edemiyorsa bırak Eşsiz'in mükemmel görkemi ve gizemi yetsin!
And if words don't convince you, let the majesty and mystery of Unique's fabulousness
Eşsiz'in gözleri... alev, alev yanıyor!
Unique's eyes... they are on fire!
Satürn'ün eşsiz altıgen fırtınası.
Saturn's unique hexagon storm.
Yıldız tozu bu örnekleri Dünya'ya getirdiğinde fark ettik ki, aslında her kuyruklu yıldız eşsiz bir nesnedir.
When Stardust brought those samples back on Earth, we realized that, in fact, every comet is a unique object.
Bu essiz insanlik seçkisiyle sansinizi denemekte serbestsiniz.
You're welcome to try your luck with this fine cross section of humanity. Ha, ha, ha.
Eşsiz biri.
Something unique.