English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ F ] / Fake

Fake Çeviri İngilizce

13,295 parallel translation
10 bin tane geri dönmüş Donny Osmond plağıyla adamların karşısına çıkamam.
I can't have 10,000 fake donny osmond returns showing up, right?
Timsah gözyaşların sahte, sen de sahte Hollywood kancığısın!
Fake fucking crocodile tears. You fake fucking Hollywood cunt.
- Lütfen! Sahte bir Hollywood kancığından sahte timsah gözyaşları.
Fake fucking crocodile tears from your fake fucking Hollywood cunt.
Yalandan mı?
What, just, like, do it for fake?
Bana İngiltere ve Amerika'daki yedi farklı silah firmasına ait sahte MOD son kullanıcı sertifikaları gösterildi.
I was shown fake MOD end user certificates for seven different arms companies, UK and US.
- Sahtecilik mi yaptın Pine?
Did you fake them, Pine?
Sahte MOD son kullanıcı sertifikaları Karargâh tarafından ortaya çıkarıldı.
Fake MOD end-user certificates, fast-tracked by the River.
Suikastlar, sahte terör komploları ve hatta tek darbeler. Öyle değil mi Jasper?
Assassinations, fake terror plots, even the odd coup.
O kadar sahte kanı nereden buldunuz?
Where'd you guys get so much fake blood?
Sahte resmi gördü.
Well, he saw the fake photograph.
O halde neden sahte kimlik verip sonra kaçtın?
Well, why did you give a fake ID? And then run away?
Şimdi Jimmy'nin böyle sıradan sahtecilikle ne alakası var diyorsan lise zamanlarında arkadaşları bira alabilsin diye yaptığı sahte kimliklerle gayet başarılı bir iş kurmuştu.
And if you're wondering if Jimmy's up to a little casual forgery, you should know in high school, he had a thrivininbusiness making fake I.D.s ‭ so his buddies could buy beer.
Niye çiçek hastalığını taklit etmeye çalışıyoruz?
Why are we trying to fake smallpox?
İnsanları rahatlatmak için numaradan bir ses çıkarıyorlar, şöyle...
I mean, they-they make a fake noise to-to make people feel better, but it's like...
Onlar takma eller mi?
Are those fake hands?
Peki seninkiler takma mı?
Are those fake hands?
Çünkü "kardeşi" dedin ve kocaman sahte elini bana fırlattın.
Because you said "his brother" and threw your big fake hand at me.
Hepiniz yakında bu sahte kurban videolarından haberdar olacaksınız. Son 1-2 haftadır çok fazla izleniyorlar.
You'll all be aware of these fake human sacrifice videos that have been trending the last week or two.
Hepsi numaraydı!
It was all fake!
Sen bir elektronik sigarayı alırsın... tütün yerine sahtesini içmek için, senin e-sigara sandığın, aslında esrar makinasıdır.
When you have... It's an e-cigarette. But instead of tobacco or a fake tobacco, no, you have marijuana in that e-cigarette.
Yalandan acil bir iş için Julian'ı bekliyordum..... böylece birkaç saatini benimle harcayacaktı.
Waiting for Julian to fake a work emergency so he could come spend a few hours with me.
Onların sevgisi sahte.
Their love is fake.
Sahte plakalı çalıntı araç.
That's the stolen vehicle with the fake plates.
Bu sahte koca hikâyesinin benim gibi adamlar üzerinde işe yaramayacağını bilecek kadar.
Long enough to know that the fake husband story is not gonna work on someone like me.
Üç kâğıtçıyım.
I'm a fake.
Sahte!
Fake!
- Ağlama numarası yapıyorsun değil mi?
- You're fake crying, aren't you?
Amerika tamamen sahte.
America is fake as fuck.
- Ben ciddiyim. Öyle yalandan ara beni etmiyorum.
I'm not doing, like, a fake, like, "Call me."
Benim işimi alması için onu destekleyip duruyorlar.
They've been pushing her for my job. She has fake zoomers.
Tanrım, yarın küçük oğlumuzun cenazesi var ama sen cesedi sahte diyorsun.
I mean, Jesus, there's a funeral tomorrow for our little boy and you're saying his body is fake.
Will'in cesedi sahteydi.
Will's body, it was a fake.
- Unutma, sahte kimliğin bok gibi.
Remember, your fake ID sucks.
Sahte karate yapan pislik bu işte.
This motherfucker with the fake karate and shit.
Ve sahte, klişe, "nereye gidersen ben de gelirim" diye yavşakça değil.
And not in that fake, corny, "wherever you go, I go," mack-bullshit kind of way.
Bu noktada ben çakma gibiyim, bu da ben lanet bir sahte demek.
You know, I'm like a fugazi at this point, which means I'm a fucking fake.
Kafiyelerimizi geliştirip sahte DJ ekipleriyle yüzleşelim.
Perfect our rhymes, battle one of these fake-ass DJ crews!
Sahte düzen kurdular.
They had a fake rig set up.
Affedersin, sahtekar hergele.
Well, excuse me, fake-ass nigga.
Sahtekar, dolandırıcı kaltaklar.
Fucking fake phony bitches.
- Bakın, sahtekar kaltaklar.
- Hey, look. It's the fake-down bitches.
Herc, konserinin kaydını yapıp sahte DJ'lik yapacaklardı.
Herc. They been bootlegging you, so they can fake like they you.
Get-Down Kardeşler'in sahte olmadığını kanıtlarım topunuza.
And I'll prove to all y'all the Get Down Brothers are far from fake.
Düzenbaz, serseri Sahte kasetçi
♪ The sell-out, the bum The fake tape maker ♪
Çok sersemler gül çalılıklarına sahte kamelya ekmişler.
They're such clods they put fake camellias on the rose bushes.
Pekala, işin güzel kısmı sahte insanlar kullanmak ve ben de dizlerine kadar sahte insan getireceğim.
Okay, the beauty business is teeming with fake-ass sycophants, and I'm planning on bringing the worst offenders to their knees.
Yapana kadar yapıyormuş gibi davranırsın.
You just fake it till you make it.
Oregon'dan olduğumuzu kanıtlayan sahte kimliklerimiz var.
We got fake IDs saying we're from Oregon.
Numara yapabilirim!
I can fake it. I can fake it!
Ama numaradan işte, gerçek değil.
But it's fake, it's not...
Ona söylemeyi düşünmüyor muydun?
♪ I try to fake it ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]