Fareler Çeviri İngilizce
1,558 parallel translation
Fareleri koydukları o labirentler var ya? Hani fareler gider gider ve bir duvara çarpar?
You know those little things for mice, where they go through and there's little blocks?
O pisliği fareler yesin!
May the rats eat that bastard!
Fareler yemesin diye buraya asıyoruz.
Can't let the rats eat it!
Fareler.
Rats.
Fareler, onların icabına bakarlar.
I'm sure the rats'll take care of them.
Fareler!
Rats!
Salondaki lavaboda fareler yaşıyor.
We have mice in the hall closet.
Otur burada fareler gibi.
Sit here like rats.
Bütün küçük fareler ona ciyaklıyordur.
All the little mouse could do was squeak at him.
- Fareler de dahil.
- Rats too. - No!
Onu anlayamıyorum. Seninle her konuşmamızda kafesteki fareler gibi olduğumuzu hissediyorum. Durmadan kenarlara değiyoruz ve elektrik çarpıyor gibi.
Every time I talk to you, I feel like we're these little rats in a cage, and we keep touching that goddamn bar, and we keep getting shocked.
Fareler benden bunu bir kaç insan öldürebilmeleri için hazırlamamı istedi.
The rats asked me to make this so that they can kill some humans.
Evet, fareler için bu söz konusu olamaz.
Yeah, not such a problem with rats.
Rıhtımda, bir yaşındaki çocuklar kadar fareler var.
There are rats the size of toddlers down here at the docks.
Balkonlu bir gökdelende yaşıyorsanız, fareler kol geziyorsa bu alet mecburi.
You live in a high-rise building with a balcony, got rug rats... this stuff is a necessity.
Evde fareler var.
We have mice.
Fareler gibi kapana kısıldık.
We're trapped like rats.
Kocaman bir havuz evindeki fareler gibi!
Rats in a pool house!
Fareler, böcekler...
They had rats, cockroaches.
- Fareler mikrop taşır.
- Mice have germs.
- Burada fareler mi var sanıyorsun?
- You think we have mice?
- Fareler masum yaratıklardır.
- Mice are innocent creatures.
Fareler tavsiye edilmez.
Do not advise mice.
Fareler kim?
Who are the mice who are not to be told?
Bu şartlar altında 6 yavruyu taşımak çok zor görünebilir ancak fareler çok dayanıklıdır. Bu özellikleri sayesinde bu hiç doğal olmayan ortamda bile kolayca yaşayabiliyorlar.
Moving six youngsters under such conditions seems a hard task, but rats are resilient creatures, a characteristic that makes them suited to living in these unnatural surroundings.
Hindistan'ın kuzeyindeki bu tapınakta fareler kutsal sayılıyor.
In this temple in northern India, rats are sacred.
Bölge halkı öldükten sonra dünyaya fare olarak döndüklerine inanıyor ve o yüzden buradaki fareler besleniyor, korunuyor ve hatta onlara tapılıyor.
Local people believe that after death they return to Earth as rats, so rats here are fed and protected and, indeed, worshipped.
Yani burası sadece bir fare şehri değil, bir fare cenneti. Fareler de bundan sonuna kadar faydalanıyor.
This is not just a rat haven, it is a rat heaven, and the rats take full advantage of it.
Doğada fareler gececidir ama burada değil.
In the wild, rats are nocturnal, but not here.
Bu fareler şehir fareleri gibi gündüzleri saklanmıyor.
These rats don't shun the daylight like city rats.
Ancak başarımızın en önemli unsurlarından biri fareler, rakunlar, ayılar ve tilkilerle paylaştığımız bir şey. Uyum sağlama yeteneği ve fırsat görünce hemen faydalanmak.
An essential key to our success has been the one that we share with rats and racoons, bears and foxes - an adaptable nature and an ability to seize an opportunity when we see it.
Birkac büyülü hareket ile Butun altinlarin prensesi olacaksin fareler tarafından yapılmıs Pahalı elbiseler
With a flick of the wrist and just a flash You'll land a prince with a ton of cash A high-priced dress made by mice no less
Hey fareler bana bir but atın!
Hey, mice, pass me a buffalo wing!
- Her yerde fareler olmalı.
- There must be rats everywhere.
Fındıkkıran'daki tek iyi şey fareler, ve onlar ölüyorlar.
The only good thing in The Nutcracker are the rats,
Fareler her yerdeler.
Mice are everywhere.
Fareler, sıçanlar ya da duvarlarda yuvalayan kilerlerde kış uykusuna yatan başka her ne varsa. Canlı şeyler.
Living things.
Üzgünüm fareler, bu kedi benimle.
Sorry, rat pack, this cat's with me.
Fareler.
Rats! Agh!
Fareler gibi kaçmak ya da saklanmak zorundasınız.
Like cornered rats, you've nowhere to run or to hide.
Hayır, fareler gibi kapana sıkıştılar.
No, they're trapped like rats.
Annem içerde fareler, böcekler ve lezbiyenlik olduğunu söylüyor!
My mom says you got rats, roaches, lesbianism...
Fareler ve yaprakları ile beraber ezip... sonunda bu kokmuş, katran ve neft gibi ağız yıkama suyunu yapmışlar.
Crushed it up with leaves and mice... and then wound up with this rancid tar and turpentine mouthwash bullshit.
- Kıçıma fareler sokuyorum.
- I shove mice up my ass.
Rahatlamaları için fareler lazım olacak.
They would need mice to get relief.
Batan gemiyi terkeden fareler gibiler.
Rats off a sinking ship.
Fareler tünellere böyle der.
And that's what the rats called the tunnels.
Fareler binanın içinden değil.
The rat's not from the inside
Bu evde fareler var.
They have rats
( Jackie ) Ben ve Samuel habersizce Hastanede yatarken evde Fareler masanın üzerinde dans ediyorlardı.
While Samuel and me are lying unsuspectingly in hospital, the mice are dancing on the table at home.
Çalan fareler gördünüz mü?
You've seen rats stealing?