Favorites Çeviri İngilizce
1,000 parallel translation
Bu, benim en sevdiğim kurtboğan türüdür.
Hmm, this type of wolfsbane is one of my favorites.
- Kimseye ayrıcalık tanıyamam.
- I can have no favorites aboard my ship.
Senaryom gözde değil.
I play no favorites.
Hep gözdelerle oynuyor.
She's always playing favorites.
Ne zaman gözdelerle oynadım?
When did I play favorites?
Bu Laura'nın en sevdiklerinden biridir.
It was one of Laura's favorites.
Onun gözdelerinden birisiniz.
You're one of her favorites.
Babaların gözdelerinin olmaması gerektiğini biliyorum ama mesele Kay olunca...
I know a father's not supposed to have favorites, but when it's Kay...
Bugün sadece dört yarışmacı kaldı ve üç kişi gözdemiz ve bir kişi hala makam dışı.
Today, with only four contestants left we find we have three favorites and one rank outsider still battling it out.
En sevdiklerimdendir.
It's one of my favorites.
Açlıktan ölmeyi de hiç sevmem.
Starving to death is not one of my favorites.
- Rossini kendisinin favorilerinden biri.
Did you enjoy it? - Rossini is one of her favorites.
- En sevdiklerimden.
- One of my favorites.
Khoka'mın en sevdiği atlar.
My Khoka's favorites.
Onun en sevdiği yazarlardan biri.
That's one of her favorites.
Bu akşam sadece senin sevdiğin yemekler yapıldı.
But I planned this whole dinner just for you, all your favorites.
Hiçbiri beğendiğim gibi değil.
She doesn't have my favorites.
Duş alırken genelde eski favori şarkılarımdan bir potpuri yaparım.
I usually sing a medley of old favorites when I'm in the shower.
Sevdiklerinden bir tane.
One of your many favorites.
En sevdiğim.
My favorites.
Bu yılın Oscarları, en çok sevilen filmler olan Arabistanlı Lawrence ve The Music Man arasında çok çekişmeli geçeceğe benziyor.
This year's Oscars promises to be an absolute nail-biter between favorites Lawrence of Arabia and The Music Man.
Yarasaları ben daha çok severim. Ama kertenkele de güzeldir.
The bats are my favorites, although the lizards are good, too.
Genç saraylılar, sevgiye duyarlı olduğu bilinen 22 yaşındaki prensi kontrol edip, kendilerini öven güzel kadınlar yüzünden saltanatı yeniden kazandıklarını sanıyorlar.
The young courtiers think they're restoring the reign of favorites down to the beautiful women who flatter themselves that they control a 22-year-old prince who's known to be susceptible to love.
Favoriler arasında, Toivonen takımı, bir Cooper ve DS21 sürüyor...
Among the favorites, the Toivonen team driving a Cooper and a DS21....
- Hilary'nin favorilerinden.
- One of Hilary's favorites.
- Kralın favorileri burada, her akşam onun için beklerler.
This is where the King's favorites wait for him every evening.
Ve onlara karşı, önceki karşılaşmalardan iki favori -
And facing them, two favorites from previous encounters,
En sevdiğim film.
It's one of my all-time favorites.
Bu benim favorilerimden biridir.
Oh this is one of my favorites.
Tercihim yok.
Doesn't play favorites.
En sevdiğim şeyler.
All my favorites.
Benim en sevdiklerimden biri değil.
It's not one of my favorites.
Holland'ın en sevdiklerinden biriydi.
One of Holland's favorites.
Herhangi bir tercihiniz var mı?
Any favorites here?
Dindar hırsız Birader Eli Hafif.
One of my favorites! The ecclesiastical housebreaker, Brother Lightfingers.
Aksine, zeki bir hırsız hemencecik saklanma ihtimali en yüksek olan yere bakardı.
Be a bit suspicious - a professional burglar playing favorites. On the contrary. An intelligent burglar would immediately look... for the next-most-likely hiding place.
Her zaman güvenilmez gözdelerim oldu.
I have always distrusted favorites.
Ve eski gözdelere daha da bir kuşkuyla bakılmalı.
And ex-favorites have to be regarded with even more suspicion.
ikiside en sevdiklerinden
Both are your favorites
Sevdiklerimden değildir.
It's not one of my favorites.
Benim favorim siklamenlerdir.
My favorites are cyclamenes.
En iyileri kendine sakladın!
You've got you own damn favorites!
Bu gece Woody ile en sevdiklerinizden 30 dakika söyleyeceğiz. "Cimarron Kaşıkları" şarkısı ile başlayacağız.
Tonight Woody and I have got 30 minutes of your favorites you've been dying to hear and we're gonna start off with Simmer on Spooning.
Kraliçenin de kendi gözdeleri var tabii.
The Queen has her favorites too.
O film, Big Parade, benim en sevdiğim favorilerimden biri.
That film, The Big Parade, is one of my favorite favorites.
Neden ben?
They were Clo's favorites.
Giants takımı bu yılın favorisi.
The Giants are the heavy favorites this year.
Harika bale yıldızları Tchaikovsky'nin dünyaca tanınan balelerinin yanında ABC'nin geniş repertuvarından seçilen pek çok günümüz klasiğini de sahneye koyacak.
Great dancing stars are performing full-length Tchaikovsky ballets, plus many classic and contemporary favorites from ABC's vast repertoire.
Tanrım... Miguelito?
"Favorites" ( Sp. ) Migelito!
Favorilere oynamayı seviyormuş.
He likes playing favorites.
Bunları çok severim, hatırladın mı?
They're my favorites, remember?