English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ F ] / Fedai

Fedai Çeviri İngilizce

179 parallel translation
Samurai, bir fedai olmak ister misin?
Samurai, Wanna make some dough as a bodyguard?
Yalnızca bir fedai olacaksın.
You'd only be a bodyguard.
Şurdaki patron için değersiz bir fedai oldum ve en dibe battım.
I sank to being a two-bit bodyguard for the boss here.
Yani "fedai" olarak.
What you call "troubleshooters."
Seni yanlış yönlendirilmiş fedai
You misguided martyr
Ve onu, porno dükkanlarından birine fedai yaptım.
So I made them take him on as a bouncer in a pornographic bookstore.
- Senden iyi fedai olur.
- You'd make a good bouncer.
Hop Louie'de fedai olarak çalışan adama benziyor.
He looks like a man I've seen working as a bouncer at Hop Louie's.
Fedai istemem demiştim.
- You know I said no goons.
Senin gibi biri nasıI fedai olur?
How's a guy like you end up a bouncer?
Elinde ne var, fedai?
What do you got there, vigilante?
Dİkkatli ol fedai.
Careful, vigilante.
Sadece sen şah çekebilirsin, fedai.
Only you can put the king in check, vigilante.
- Bu doğru, seni kaba fedai.
- That's right, you vulgar vigilante.
Şe Valenti denen fedai ile bu kadar çok konuşacak şeyi nasıl buldun?
So how come you had so much to say to that Valenti goon?
Sen bir fedai gorilin kendisini itip kalkmasına izin verecek türde bir adam değilsin.
You're not the type to let some strong-arm gorilla push you around.
- Fedai gibi.
Hormones. - He's a goon.
Ben kahya oldum, kaportacı oldum, diskolarda fedai oldum.
That's where he lost the game I've been a mechanic, a bouncer at clubs, parked cars.
Hırpala beni, Bay Büyük Kahraman Zorba Fedai.
Rough me up, Mr Big Hero Bully Bouncer.
Ben kimsenin fedai gurubuna katılmak istemiyorum... sen ve alnı açık George uygunadım gidebilirsiniz
I'm not interested in joining anybody's goon squad... so you and George Forehead can just step off.
Fedai, zamanı gelince benim de oraya gideceğimi söyledi.
The bouncer said that I'd be there too when my time comes.
Söylesene, benim için fedai olarak çalışmak ister misin?
Say, you wanna work for me as a hired goon?
Şaka mı yapıyorsun. Hep bir fedai olmak istemişimdir!
I've always wanted to be a goon!
Beni gururlandırdınız, yardımsever fedai.
You flatter me, kind goon.
- Seni gerzek fedai!
Oh, goddamn goon.
Oturma, sesini yükseltme ve fedai falan gibi laflar kullanma. Tamam.
You don't sit, you don't raise your voice, and you don't use words like "goon."
Senin kulüpte fedai olmanı istiyor.
He wants you to be a bouncer at the club
Fedai'nin ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi?
You know what a bouncer is, right?
Bak bir fedai.
Look, an activist.
Herifi görmeliydiniz. Topu almak için bir çocuğu ezdi,.. ... sonra yanına goril gibi bir fedai alarak topu oradan kaçırdı.
Man, you should've seen this guy- - bulldozes a kid gettin'the ball, then he hightails out of there with some big goon.
Hey, fedai. Burdan defolup gidebilir miyiz lütfen?
Can we get the fuck outta here, please?
6 fedai beni bardan dışarı yaka paça fırlattı.
Six bouncers hurled me out of a nightclub like I was a Frisbee.
Fedai veya koruma görevlisi olabilir. " Söylediklerinden hiçbirşey anlamıyorum.
The job of a bouncer or a bodyguard I don't get a word of what you're saying
İki barmen, bir fedai ve kokteyl garsonu 33 kız, öyle mi?
two bartenders... one bouncer... thirty-three cocktail waitresses? !
Okuldan atıldıktan sonra fedai olarak çalışmaya başladım.
After I got expelled from school I got a job as a bouncer
Oraya gittiğimde, fedai onu benzetmek üzereydi.
When I got there, the bouncer was just about to tune him up.
Fedai çöp tenekesinin yanındaki kavganızı ayırmak zorunda kalmış.
The bouncer said he had to break the two of you up by the dumpster last night around ten.
Tepkine bakılırsa ya sporcu ya da bir striptiz kulübünde fedai.
Well, judging by your reaction, he's either a sports person or a bouncer at a strip club.
İyi bir fedai takımıyla, müessesenizi bir orkestra gibi yönetebilirsiniz.
With a good team of bouncers, a fellow, you could conduct the place like an orchestra.
İyi bir fedai grubuyla bunu yapabilirsiniz.
With a good strongarm team you could do it.
Fedai!
Fedayeen!
Önünde bir fedai duruyor. Bir sürü silahlı adam var.
There's bouncers standing guard and apparently a lot of men with guns.
Bunun fedai olmadığında hemfikiriz değil mi?
I think we'll agree this is no bouncer.
Mokhtan daha betona düşmeden ölmüştür. - Hem şoför hem de fedai. Keza şoför de öyle.
Moktari was probably dead before he hit the cement, as was the driver.
Fedai olan herif, Jeffrey Sanders sıkı adammış.
This guy Jeffrey Sanders, the bodyguard, is the real deal.
Bir çeteciyi koruman için sana fedai verecek değilim.
I'm not getting you bodyguards to protect a gangbanger.
İsmi Marcus Becker. Zürih'te Kronos adlı bir kulüpte fedai. Geçmişi vukuat dolu.
His name is Marcus Becker, he's a bouncer at a club called Kronos in Zürich, with a résumé chock full of felonies.
Fedai kurbağalar!
Henchfrogs!
"Fedai."
Woman : "Concierge."
Hala fedai olarak mı çalışıyorsun?
Still working as a bouncer?
Havaalanı civarında tek bir fedai görürsem burayı dikkatle dinle, anlaşma bozulur ve FBI'a giderim.
Now listen to me very carefully the deal is off, and I'm going to the feds.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]