Felix Çeviri İngilizce
3,232 parallel translation
Ben polisim Felix.
I'm a cop, Felix.
Bu seni şok edecektir Felix fakat onun için anlık bir şeymiş. Tamam mı? Tamam.
This will be shocking, Felix, but, for her, it was instant.
Felix, aç şu lanet kapıyı!
Felix, open the goddamn door!
Felix, orada olduğunu biliyorum!
Felix, I know you're in there!
Nerede o Felix?
Where is she, Felix?
Felix.
Felix.
Felix ikimiz, bir şeyler yapmalıyız.
Felix, you and me, we have to do something.
Felix!
Felix!
Felix, izin verir misin?
Felix, do you mind?
Felix'i hatırlıyorsun, değil mi, tatlım?
You remember Felix, don't you, sweetheart?
Ve bu Felix.
A-And this is Felix.
Bu nasıl bir anne, Felix?
This is terrible parenting, Felix.
Aslına bakarsan çok iyi oynamıştım Felix.
It was actually very good acting, Felix.
Söyleyeceklerin var mı Felix?
You have a few words, Felix?
Felix...
Felix,
Felix?
Felix?
- Kapatalım bu konuyu, Felix.
- Leave it out, Felix.
Felis Amca'nın yapması gereken açıklamalar var.
Uncle Felix has got some explaining to do.
Arabulucu Felix olmayacağım artık.
I'm not going to play Felix in the middle.
Yine olsa yine yaparım Felix.
I'd do it all again, Felix.
Bilmiyorum Felix.
I don't know, Felix.
Yetişkin biri olmuşsun, Felix.
You're all grown up, Felix.
Felix, adamım!
Felix, my man!
İçini dökmelisin, Felix.
You have to unburden yourself, Felix.
Sana karşı çok iyi oldum, Felix.
I've been pretty good to you, Felix.
Felix Hausman.
Felix Hausman.
Hey, şu Felix Hausman hakkında ne var onun ne işi varmış?
Hey, how about this guy, Felix Hausman, what's he doing?
Felix Hausman ismi size bir şey ifade ediyor mu?
Does the name Felix Hausman mean anything to you?
Biz 20 yıl önce kilisenin yanında yaşıyan Felix Hausman hakkında bazı kayıtlar bulduk.
We found some records that have Felix Hausman living next to the church 20 years ago.
Well, it got us a connection between Felix and the priest, didn't it?
Well, it got us a connection between Felix and the priest, didn't it?
Felix, doğru mu?
Felix, right?
Bırak, Felix.
Drop it, Felix.
Bir işin var mı, Felix?
Do you have a job, Felix?
Bu elmaslar birçok insana yardım edebilir, Felix.
Those diamonds helped so many people, Felix.
Felix...
Felix...
Felix.
- Felix. - How you doing?
Felix, umarım... -... bunu duyabiliyorsundur.
Felix, I hope you can hear this.
Ah Felix. Felix, Felix.
Felix, Felix, Felix.
Pekala, Felix alem yapma vakti.
- ls ) All right, Felix. Time to party with the party.
Evet, Felix içeride biyohack'lerin ve tuhaf vucütlu manyakların olduğunu söyledi.
Yeah, Felix said it's a bunch of bio-hack, body-mod freaks.
Felix'e öyle demişler.
- Yeah. That's what Felix was told.
Felix amca kötü çalmıyormuş.
- Uncle Felix wasn't bad.
Tanıdığım herkesi arkamda bırakıp seni ve Felix'i alıp buraya geldim.
I left everyone I knew and I brought you and Felix here.
Felix'e atla bakalım şebek.
Monkey-swing to Felix.
Felix! Sarah'nın bir süre burada kalması gerekiyor.
Felix, Sarah's gonna have to hole up here for awhile.
Yalan söyleyemedim Felix.
I couldn't fie, Felix.
Siktir. Felix! Benim, Alison!
Felix, it's me, Alison.
Eve gidemem Felix...
I can't go home, Felix. I...
Herkes beni dışladı.
Felix. I'm a pariah.
Tamam Felix, dur!
Okay, Felix, stop.
- Felix seni aradı mı? - Evet.
- Felix called yet?