Fetus Çeviri İngilizce
707 parallel translation
50'li yaşımda 5. evlilik yıldönümünde 5 haftalık bir bebek burada.
In my fifties... after five years of our marriage... I found out that I have a five weeks old little fetus in me.
Cenin birkaç güne düşecektir.
The fetus will abort in a few days.
Fetüs çoktan ölmüş bile.
The fetus is dead already.
Eğer bebek ölü doğarsa, veya düşük yaparsa
If the fetus is stillborn, or if there is a miscarriage,
Ve senin gözlerin Allah'ım, beni bir ceninken bile görüyordu.
And Your eyes, my God, they saw my fetus.
Aynı şekilde, kan akışı, fetüsün konumundan kaynaklanır.
In the same way, the blood flow resulting from the position of the fetus.
Bazıları insanın zekâsının ve fiziksel noksanlığının prematüre bir maymun cenini olmasından kaynaklandığını söyler.
Some say that man's intelligence and physical imperfection are due to his being a premature monkey fetus.
Bu cihaz demir ve plastik silindirden oluşuyor. Bu silindir annenin karnının etrafında kısmi bir hava boşluğu oluşturuyor. Böylelikle fetüsün üstündeki atmosferik baskıyı azaltıyor.
This device consists of a steel and plastic cylinder... which can be controlled to create a partial vacuum... around the mother's abdomen, reducing atmospheric pressure on the fetus.
Cenin normalin dokuz katı hızla büyüyor.
The fetus is now growing at nine times the normal rate.
İşte inanılmaz derecede insanınkine benzeyen dört aylık bir cenin.
A four-month-old fetus, incredibly like that of a human.
Fetus'a benziyor.
Like a foetus.
Cenin nerede yaşayacak?
Where's the fetus gonna gestate?
Seni annenin karnında bir ceninkenden beri tanıyorum, ve bir gün dövüşmek zorunda kalacağımızı da biliyordum.
I knew, even when you were nothing more than a fetus in your mother's womb, that we would have to fight our battle someday.
Sanki önceden bir bebek Querelle ceniniymiş gibi, duruyordu.
As though he was standing before the fetus of a baby Querelle.
Cenin nasıl?
How's the fetus?
Ama Amerika'da, bu söylediğim gerçektir, erkeklerin hamile kalmasını sağlayan cenin nakli deneyleri yapılıyor. Nihayet!
But in America, and this is the truth, they're experimenting fetus transplant to allow men's pregnancy.
Günahın sadece bir fetüsten ibaretti.
You offended God no more than animals do... Your only sin was a fetus.
Cenin, gelişme durumundayken gününün yüzde yetmişini rüyada geçirir.
As the fetus develops... it can spend up to seventy percent of its day... in a dream state.
Peg. beni tatlı dille ikna etmeye istediğin kadar çabala. Bir avuç işçi tulumlu fetus taşıyıcısı arasında oturmak istemiyorum.
Peg, you can sweet-talk me all you want but I'm not sitting among a bunch of fetus condos in overalls.
- Evet, hepimiz gibi sen de fetüse saygılarını sun
Yeah, pay your respect to the fetus just like the rest of us.
Güçlü olan fetüs diğerini emer ve tek çocuk olarak doğar.
The stronger fetus absorbs the weaker and comes to birth as a single child.
Senin durumunda fetüs tamamen emilmemişti ve ameliyatla çıkartıldı.
In your case, the fetus wasn't completely absorbed and it had to be removed surgically.
Sanırım emilen fetüs bir araçtı ya da çalınmış bir vücut.
I think the absorbed fetus was merely a vessel, a stolen body, if you like.
Ameliyat nedeniyle düşük olacak.
Her fetus will abort from the trauma of the procedure.
Düşük oldu.
The fetus aborted.
Hamile olduğu ve ameliyat sırasında düşük yaptığını söylediği anla arasında belki bir saniye veya bir buçuk saniye vardı. ... bir saniye veya bir buçuk saniye vardı.
And there was a second, maybe a second and a half, between him telling me that Tracy was pregnant and him telling me that the fetus was aborted during surgery.
Fetüs biçimindeydiler.
They were fetus-shaped.
Söylediklerimden hiçbir şey anlamıyorsun çünkü gerçekleri kabullenelim sen bir fetüssün.
And you have no idea what I'm saying, because, face it, you're a fetus.
Aslında, çok da yaygın bir durumdur, ama gelişmemiş ceninlerde.
Actually, it's pretty common... for an aborted fetus. - Fetus?
Döllenme olmaksızın cenin oluşumu.
The development of a fetus without fertilization.
O bir fetüs.
He's a fetus.
Biliyorum, biliyorum.'Anneyi, öldürürsen cenin de ölür'diyeceksin.
I know, I know. lf you kill the mother, the fetus dies too.
Fakat cenin zaten kürtajla alınacak. O halde, bırak gemiyle birlikte batsın.
But the fetus is going to be aborted, so let it go down with the ship.
Modacıların akılları başlarına gelene kadar, başka elbise almayacağım.
An anorexic teen? A fetus? It's a conspiracy.
Doğum öncesi muhafazakarları döllenmeden 9. aya kadar fetüsle kafayı bozmuşlardır.
Pro-life conservatives are obsessed with the fetus from conception to nine months.
Ya bir fetüsü kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar fakat bu fetüs büyüyüp doktor olur ve onu öldürmek zorunda kalırlarsa ne olacak?
What they'll do anything they can to save a fetus but if it grows up to be a doctor they just might have to kill it?
Yeni soru ; Fetüs bir insan mıdır?
Now is a fetus a human being?
Eğer fetüs bir insan ise nasıl oluyor da nüfus sayımında sayılmıyorlar?
Well if a fetus is a human being how come the census doesn't count them?
Eğer fetüs bir insan ise nasıl oluyor da bir düşük gerçekleştiğinde fetüse cenaze düzenlenmiyor?
If a fetus is a human being how come when there's a miscarriage they don't have a funeral.
Eğer fetüs bir insan ise neden insanlar "iki çocuğumuz var bir tane de yolda" yerine "üç çocuğumuz var" demiyorlar?
If a fetus is a human being how come people say we have two children and one on the way instead of saying we have three children?
Diyorum ki " hey hey eğer bir fetüsün bir kadından daha değerli olduğunu düşünüyorsan bir fetüse donundaki bok lekelerini temizlettirmeye çalış.
I say, Hey, hey if you think a fetus is more important than a woman try getting a fetus to wash the shit stains out of your underwear.
Cenine bir zarar var mı?
- Any implications for the fetus?
Cenin zor durumda.
The fetus isn't in distress.
Geçen sene preeklempsiya yüzünden 22 haftalık çocuk düşürmüş.
Patient lost a 22-week fetus last year to preeclampsia.
Yoo-hoo! Şimdi ne Bay Fetüs?
What is it now, Mr. Fetus?
Ortada bir bebek yok, cenin var.
- There is no baby, there is a fetus.
Yaşayabilecek bir cenin, dokuz aylık.
- A viable fetus, nine months in term.
- Ama yine de bir cenin ve doğuma kadar anayasal korumadan faydalanmıyor.
- But nevertheless, a fetus which enjoys no constitutional protection until birth.
Eyalet mahkemesi annenin haklarına karşı ceninin haklarını dengeleyerek hamileliğinin son haftalarındaki, bebek bekleyen bir annenin tıbbi tedavi reddetme hakkından yoksun olduğuna karar verdi eğer doğmamış çocuğun hayatı risk altındaysa, ameliyat da dahil.
State court balanced the rights of the fetus against the rights of the mother determined that an expectant mother in the last weeks of pregnancy lacks the right to refuse medical treatment if the life of the unborn child is at stake, including surgery.
Cenin ya da doğmamış demek, işi kolaylaştırıyor değil mi?
Calling it a fetus or unborn, that helps, doesn't it?
Onu bebek olarak düşünmeniz gerekmezse, cenin güzel bir tıbbi kelime.
If you don't have to think of him as a baby, a fetus is a nice clinical word.