Fiddler Çeviri İngilizce
318 parallel translation
Zil zurna sarhoşsun.
You're as drunk as a fiddler's dog.
- Hey, kemancı. Müzik çal.
- Hey, fiddler, give him a tune.
Büyük babam çok iyi bir kemancıydı.
My grandfather was a wonderful fiddler.
Bu bölgedeki en iyi kemancı odur.
I was figuring that... Just about the best fiddler in these here parts, he is.
Bir kemancı yüzünde tartışma çıkarmayın. - Biz tartışmıyoruz.
There ain't no call for fussing over a fiddler.
- Artık % 50 kurtarma payı yok, Bay Cutler. Ama senin ve adamlarının gideceği yer bataklıktaki bir yengecin yuvasından daha rahat olabilir.
No more 50 ° % salvage, Mr. Cutler... but a room in a penitentiary where you and your hatchet men... can be cosy as fiddler crabs on a marsh bank.
Zeminde koştururken sanki evde bir sürü at varmış gibi ses gelirdi. Dans pistindeyken iyi bir kemancıları vardı.
Why, he could kick a floor like eight horses if they had a good fiddler at the dance.
Kemancı.
Fiddler.
Tanrım. Gemi harap durumda.
She's no fiddler's green.
Yaptıklarını bedelini bu şekilde ödüyor.
THIS IS WHAT IS MEANT BY "PAYING THE FIDDLER."
Başlayın Bay Fiddler.
All right, Mr Fiddler.
Bay Fiddler değerinin ne kadar olduğunu söylemişti?
Now, what did Mr Fiddler say it was worth?
Bay Fiddler'ın söylediği fiyat 50 dolardı ve bence de bunun değeri bu.
Now, 50's the price Mr Fiddler quoted and what it's worth to me.
Bayan Guthrie, eğer o paranın bir doları bile Bay Fiddler'in cebine girerse sizi temin ederim ki bu saati parçalarım.
Mrs Guthrie, if one dollar of it finds its way into Mr Fiddler's pocket, I promise you I'll smash the watch.
Fiddler kapıyı kilitlemiş.
Fiddler's locked his door.
Aşk hatıralarda kalan eski bir şarkı Sarhoş kemancı çalar kemanını
Love's an old remembered song A drunken fiddler plays
Bu gece yarιsι, emrim altιndaki herkesin iyice sarhoş olmasιnι istiyorum.
By midnight tonight I want every man in this command drunker than a fiddler's bitch.
Dur bakalım kemancı.
Fiddler, forebear.
Bu adamlar karını görmek için Fiddler'ın kampından gelmişler.
These men came all the way from Fiddler's Camp just to see your wife.
Carl kemancıdır.
Carl's a fiddler.
Dans benim için vazgeçilmezdir.
I could wear out the arm of any fiddler.
Dam üstünde bir kemancı...
A fiddler on the roof...
Ama burada, küçük köyümüz Anatevka'da, her birimiz dam üstünde bir kemancıyız işte.
But here, in our little village of Anatevka, you might say every one of us is a fiddler on the roof.
Tıpkı damdaki kemancı gibi!
As... As a fiddler on the roof!
Sen orada küvetinde oturup kahveni yudumlarken, Ölen o çocuğun karısının çığlıklara boğulması umurunda oldu mu?
Did it ever bother you, sittin'up there in that cabin drinking'coffee, while that fiddler's wife was screamin'in the Sandwash?
Bazıları çok olgun Fiddler.
Some are prime-looking, Fiddler.
Fiddler, George'umuz var mı?
Fiddler, do we have a George?
Fiddler.
Fiddler.
- Fiddler.
- Fiddler.
- Fiddler?
- Fiddler?
Sen Toby, ve ben Fiddler.
You Toby, and I's Fiddler.
Ben Fiddler.
I's Fiddler.
Sarah'ın Fiddler'ı.
Sarah's Fiddler.
Kralın İngilizcesini konuşamıyor Fiddler.
He don't speak the King's English, Fiddler.
Fiddler'ı dinleyin.
You just listen to Fiddler.
Evcilleştirmeyi Fiddler yapacak.
I've set Fiddler to do the breaking.
- Fiddler mı?
- Fiddler?
- Ben aksini söyleyene kadar Fiddler sorumlu. - Atlar birbirini evcilleştiremez.
- Horses don't break each other.
Fiddler geliyor.
Fiddler's coming.
Çünkü eğer Fiddler'a salak dediysen seni o domuzlara yem yaparım.
'Cause if you call old Fiddler a dummy I might feed you to them hogs.
- İyi geceler Fiddler.
- Good night, Fiddler.
Bay Reynolds sana sahip Fiddler sana öğretecek ama eninde sonunda zenci, benimsin.
Mr. Reynolds owns you Fiddler is going to teach you but sooner or later, nigger, you're mine.
Fiddler elinden geleni yapıyor.
Fiddler's doing his best.
- Merhaba Fiddler.
- Afternoon, Fiddler.
- Kar nedir Fiddler?
- What's snow, Fiddler?
Senden yardım istemedim Fiddler.
I didn't ask for your help, Fiddler.
Fiddler!
Fiddler!
- Fiddler!
- Fiddler!
- Fiddler.
- Fiddler...
- Adam nereden geldi Fiddler?
- Where that man come from, Fiddler?
- Tamam.
- Fiddler's in charge until I say otherwise. - Aye.