English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ F ] / Flip

Flip Çeviri İngilizce

4,205 parallel translation
Çılgına dönecekler.
They're gonna flip.
Peki tamam. Döndürme üzerinde çalışıyorum.
Well, okay, I'm working on a flip.
Çevresinde döndüreceksin yani...
So you flip it around and...
Burgerci olmasını boksör olmasına tercih ederim.
I'd rather him flip burgers than become a boxer.
Melrose'da bir yer var eğer ekstradan 20 dolar verirseniz sadece önü yapan derme çatma bir yer
There is a place on Melrose, it's a flip-over place where they only do fronts, if you give an extra 20 dollars.
- Toplantıyı erken bitirip, geyin biriyle yiyişmeye çalışması.
Stopping a meeting early so she can try to flip another gay.
- Stacy'eve gittiğimde çıldıracak. - Dale bana bir iyilik yap ve...
You know, Stacy's just gonna completely flip out when I get home.
Biliyorsun eğer burada olduğunu bilseydi sevinçten çıldırırdı.
you know, he would really flip out if he knew you were here.
Altıma alır, cennetin bahçesinde bir güzel becerirdim.
Flip his bitch over, fuck her in the ass right in the Garden of Eden.
- Hamburger pişirmemi istiyorlar.
They want me to flip burgers. Fuckers.
Yazı-tura.
A flip of the coin.
Ve sakın ters yüz edip de giyme, yoksa çok kaşındırır!
Don't flip it inside out and wear them else it will get real itchy!
Alırım elime ve ters çeviririm.
And I take it, and I flip it.
Bu işe elimi atıp tersine çevirmem lazım.
We gonna have to take this and flip it.
Ama gerçekten değiştir, ters çevirme.
And I mean change them. Don't just flip them over.
Saat onda sizi çıldırtmak için geri döneceğiz!
We'll be back in 10 to flip you again! Whoo!
Büyükannem bunu görürse...
If my abuelita saw this shit... She would flip out.
- Etrafta senin gibi tabela çevirmem ben.
I'm not gonna flip signs like you.
Joey D sadece ilk fiskeydi.
Joey D was just the first to flip.
İsmimle hitap edince tırsıyorum.
When you call me Kevin I really start to flip out.
Bence yüzüstü çevirmemiz gerek.
What... See, my plan would have been to flip her prone.
Pekala, ters çevirmemiz lazım şunu!
Alright we have to flip her!
- Kooperatifinizi unutmayın... Eğer 5 yıldan önce satarsanız, ne kadar kar etmiş olursanız olun yüzde 25 düz vergisi var.
- Don't forget your co-op also has... a flip tax of 25 percent on whatever profit you make... if you sell before five years.
Yani kooperatif vergisini ödememek için 2014'te satmanız gerekiyor.
So you would actually have to sell in 2014 to avoid the flip tax.
Bunu çevirirseniz ışık yanar.
If you flip it up, the light comes on.
Çevir.
Flip it.
Az evvel elinde duran kartı çevir.
Flip that card that you just had in your hand.
Bir dakika sonra şalteri attırıyorsun, ışıklar yanıyor.
A minute later you flip that switch, the lights come on.
Yazı tura at.
Just flip it.
Bunu sırtın dönük ve kendiliğinden çıkararak mı yapıyorsun?
Were you doing that flip behind your back and it came up around your taint?
Tamam aleti buldum artık gidebiliriz.
Okay, I found my Flip, and we can go now.
Çevir şu sürtüğü!
Flip that bitch!
Yüzümüze gözümüze bulaştırmayalım.
We got to flip this thing. Get back to me.
- Üç ay içinde kârına satacağım.
- I'll flip that this quarter.
Yılbaşından sonra kârına satacağım.
I'm gonna flip it after New Year's.
Çünkü öyleyse, Wilsonlara tamirden sonra satmak istediğimizi söyleyebilirim.
'Cause if it is, I can just tell the Wilsons we want to fix and flip it.
Tokyo terlik ve blucin giyen, saçı örgülü bir kızım.
♪ I'm just a blue jean girl pigtails and flip-flops ♪
Saçlarını savuruşun beni mahvediyor.
♪ The way that you flip your hair gets me overwhelmed ♪
O nedenle doğru kız olsa bile, doğru kız olmayabilir. Bu yazı tura atmak gibi.
So even the one, might not be the one, it's a coin flip.
Böylece cinayeti kullanarak adamı benimle işbirliği yapmaya ikna edebilirdim.
So I could use the murder rap to flip him, get him to testify.
Tanrı canımı alsın ki sekiz metre yukarı fırlayıp aynı şekilde geri gelip dört ayağının üstüne düştü ve öylece ormana doğru gitti.
It... it jumps up, honest to god, about 8 feet in the air, does a double back flip, lands on all fours, and it is gone into the woods, just like that.
- Ters çevir onu.
- Flip her on over.
Diğer tarafta seni bulurum.
Catch you on the flip side.
Döndür.
Flip it.
Döndür Wiggs.
Flip it, Wiggs.
Parmak arası terliğimi kaybettim!
No! I lost my flip-flop!
Bunun için çıldıran en az iki kişi bulabilirim.
I can get at least two to flip.
Korktuğunu itiraf et.
You have to flip.
- Tamam korkuyorum.
- I flip.
Ben de küçükken çevirmeli defterler çizerdim.
I draw too. I used to draw these flip-books when I was younger.
Hem delirme.
And don't flip out.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]