Flippy Çeviri İngilizce
42 parallel translation
Seksi.
Flippy.
Çok seksi.
Real flippy.
Flippy, cevap vermek zorunda değilsin.
You don't have to answer.
Aşağıda oynaşan iki denizci gibi.
Like two sailors down below making flippy-flop.
Yeşilimsi, küstah, şiş gözlü olanı götürün.
Take greeny, flippy, bulgy-eyed one away. Others stay.
Patenlerimi bir giysen- -
Once you wear my flippy-flips- -
iki yandaki o buklemsi şeyler.
the flippy things on each side.
Attığın takla çok şeydi...
Wow! That flippy thing that you did...
Mavi takımımı giyecektim.
I was gonna wear my blue suit with the flippy skirt.
- O takımın içinde çok güzel görünüyorum.
- I look so great in the flippy skirt.
- Gaza bas!
Pedal to the metal, flippy!
Bol şans Jimmy!
Oh! Flippy : jimmy!
Saçınla oynayarak dikkatimi dağıtıp konuyu değiştirmeye çalışma.
Don't go changing the subject, doing your little hair-flippy thing trying to distract me.
- Pembe ve siyah mı?
- With a flippy skirt.
Asabileştirici maddeler kullanamazsın örneğin kafein, nikotin, alkol, kokain Slippy-Flippy, Beyaz Jöle, esrar Büyük Patlamalar ya da Uçan Willard'lar.
You may not use rage-enhancing substances such as caffeine, nicotine, alcohol, crack cocaine Slippy-Flippies, Jelly Stingers, Trick Sticks Bing Bangs or Flying Willards.
Slippy Flippy ve mastürbasyon olmadan mı?
Jeez, without Slippy-Flippies or angry masturbating?
- Selam Flippy.
Hey, Flippy.
Hey Flippy, buraya gel dostum.
Hey, Flippy, come here, man.
Erkekler için tayt yapmaya ne zaman başlayacaklar Flippy?
Yo, when they start making those tights for men, Flippy?
Hey Flippy, bir dakika buraya gel.
Hey, Flippy, come here for a minute.
Şapıdık terliklerini saklıyacağım.
I keep your, uh, flippy-flop!
Terliklerinizi saklıyacağım.
Señor flippy-flop.
Terliklerimi saklıyacakmış, ne kadar güzel değil mi?
You hear that? She called me "flippy-flop." How cute is that?
Penguen dondurma yiyor ve kıpırdak kanatlarını çırpıp dondurmayı her yere bulaştırıyormuş.
Penguin's eating ice cream, he's flapping it all over with his little penguin flippy fins.
- O çift taraflı şey, neydi o?
- That flippy thing, what was that?
Parmak arası terliklerimi getirdiğim iyi oldu.
Hope you brought your flippy-floppys.
Yunus Flippy!
- FLIPPY THE DOLPHIN!
Adım Flippy mi?
MY NAME IS FLIPPY.
O hâlâ su parkında ve yeni adı Flippy.
He is still in an aqua park and thinks his name is Flippy.
Evet, doğru! Flippy!
[laughs] Oh, yeah, that's right, Flippy.
Sonra görüşürüz.
Catch you on the flippy-floppy. "
Taklacı çocuk!
Flippy-boy.
- Perçemleri mi varmış?
They have the whole flippy thing going on?
Gel buraya Flippy!
Here, Flippy!
Hareketli şey.
Oh! Flippy thing.
Ben Kral Flippy Nips. Plüton'un hükümdarı.
I'm king Flippy Nips, ruler of Pluto.
Görünüşe göre büyük bir tane yakaladık Flippy.
Looks like we caught a big one, flippy.
# Bizler gevşek kardeşleriz Gevşek, mevşek, gevşek kardeşler #
d We are the floppy twins! The flippy, flappy, floppy twins! d
# - Ben gevşek Milly. - Ben de mevşek Willy. #
- d I'm floppy Milly d - d I'm flippy Willy d
Şu sandalye kayması ve şişeyle seni korkuttum değil mi?
I scared you, right, with the whole chair flippy and the bottle thing?
Yaptığın o çatlak şeylerden biraz yap dostum.
Do some of that flippy stuff you do, man.
Parmak arası terlik!
Flippy-floppy.