Flopsy Çeviri İngilizce
38 parallel translation
Ama Flopsy, Mopsy ve Cottontail ahududu reçelli dondurma yediler. "
"But Flopsy, Mopsy, and Cotton-Tail, they had ice cream and raspberry jam." They say it's late. How late?
İşte Flopsy.
Here's Flopsy. Here's Mopsy.
Flopsy de sevindi.
And Flopsy's glad, too.
Değil mi, Flopsy?
Aren't you, Flopsy?
Zavallı Flopsy öldü, bana asla anne diyemeden. Yakında hepiniz öleceksiniz.
There, poor Flopsy's dead and never called me "mother" - and soon you will all be dead.
İşte zavallı Flopsy.
Here's dear old Flopsy.
S.ktiğimin gevşek şeyi.
Flopsy fucking thing!
Ben dışarıda Flopsy'yle oynuyor olacağım.
I'm gonna go outside and play with Flopsie now.
- Bippy, Dippy, Mopsy, Flopsy, Steve, Joe...
- Bippy, Dippy, Mopsy, Flopsy, Steve, Joe...
Su flopsy masalını da çok duydum.
I've heard enough, Flopsy.
Flopsy de kim anne?
Who's Flopsy?
Flopsy, Brett, hayvan haklarını koruyan... Onların arabaların altında kalmasını önleyen ve insanlara karşı köpekleri provoke etmeyen... .
A flopsy, Brett, is a con man who does things like pretending to get hit by cars or intentionally provoking dogs pretending to get bitten.
Peki, Flopsy, Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.
Well, Flopsy, it's been really nice knowing you.
Hadi gel Flopsy.
Come on, Flopsy.
Hadi ama, Flopsy.
Come on, Flopsy.
Sanırım... The Tale of the Flopsy Bunnies'i okuyacağım.
I think I'll read The Tale of the Flopsy Bunnies.
" The Tale of the Flopsy Bunnies...
" The Tale of the Flopsy Bunnies...
Ah tatlım. Kimseye söylemeyeceğim.
Oh, Flopsy, I'm not gonna tell anybody.
Evcil hayvanım Flopsy'yi kaybetmişim.
It seems I've lost my pet Flopsy.
Babacık Flopsy'den bir öpücük istiyor.
Daddy wants a kiss from Flopsy!
Gel buraya Flopsy.
Come here, Flopsy!
Flopsy, dur! Flopsy!
Flopsy, wait!
Flopsy!
Flopsy!
Bir varmış bir yokmuş, Flopsy, Mopsy...
Once upon a time, there were four little rabbits.
Pamuk-kuyruk ve Peter adlarında dört tane tavşan varmış.
Their names were... Flopsy, Mopsy... Cotton-tail and Peter.
Ama Flopsy, Mopsy ve Pamuk-kuyruk akşam yemeğinde süt içmişler, ekmek ve çilek yemişler.
But Flopsy, Mopsy and Cotton-tail had bread and milk and blackberries for supper.
Sam'i buraya getirmek istesem de, yapamam, çünkü o ince bebek boynu kask takılabilecek kadar kuvvetli değil.
And if I ever wanna bring Sam here, I can't, because his stupid flopsy baby neck isn't strong enough to wear a helmet.
Sanırım biz onu Flopsy olarak tanıyoruz.
I think we'll know him as Flopsy.
Flopsy de kafede!
Flopsy's in the cafe!
Flopsy'i, Mopsy'i, Pamuk Kuyruğu ve de Peter'ı.
Flopsy and Mopsy and Cotton Tail and Peter.
Flopsy ve Mopsy nerede peki?
Where's Flopsy and Mopsy?
Aynasızlar kralı değil mi bu?
Hey, if it isn't flopsy the copsie.
Seviyordum. Ama artık Flopsy Mopsy gibi sarılmalık şeylerden uzak kalmalıyım...
I just want to move away from Flopsy, Mopsy, huggable- -
Kızları içeri al, Flopsy.
Okay, get them in here, Flopsie.
Tüylü gibi.
Like Flopsy.
- Tüylü adına birtavşanın mı var? .
- You have a rabbit called Flopsy?
Flopsy?
Flopsy?