Flossie Çeviri İngilizce

- Bir içki versene, Flossie.

- Pour me a drink, Flossie. - Another?

Flossie, bize içki koy.

Flossie, pour us a drink.

Merhaba, Flossie, canım.

Well, hello, Flossie, dear.

- Flossie Gaddis dün gece ölmüş.

Flossie Gaddis died last night.

Mesela, geçtiğimiz günlerde bana Flossie'yi düşündürdü.

For example, the last couple of days now... she's had me thinking about Flossie.

Siz beylere Flossie'den hiç bahsetmedim, değil mi?

I never told you gentlemen about Flossie, did I?

Flossie'ye bir gece Miami'de Eddie'nin Mekânı'nda rastladım.

I ran into Flossie one night in Eddie's Place in Miami.

Flossie'yle o gün öğleden sonra tanışmıştım ama çoktan sıkı dost olmuştuk bile.

I had only met Flossie that afternoon... but we were already very good friends.

Flossie tabancamı çantasına koydurdu.

So Flossie had me slip the gun into her purse.

Flossie, bakışlara, zekâya ve her tür donanıma sahipti.

Flossie had looks, brains and all the accessories.

O görüş, arabamı paramı ve Flossie'mi son görüşümdü beyler.

And that, gentlemen... was the last I ever saw of my car, my cash... or my Flossie.

Acaba Flossie şimdi kimi dolandırıyordur?

I wonder who Flossie's fleecing now.

- Flossie.

- Flossie.

Bak Flossie burda kim varmış? İyi günler bay Archer.

Deeply in thoughts about her I heard someone call my name.

Arkadaşım Flossie'yi tanıştırayım.

- Yes, of course. - I told you that he recognized me.

Adımı nasıl bilebilirdi?

May I introduce my friend Flossie.

Sonra Flossie'yi gözümde canlandırdım.

The first thought was not to attend, but rather cowardly disappear.

Flossie sizi bekliyor.

Glad you came.

O ailesi olmayan yetim bir kız. İsviçrede'ki bir yatılı okuldan geldi.

However, I want you to be get well acquainted to Flossie.

Şaşkına dönmüştüm. Flossie orda sizi bekliyor.

It was impossible to misunderstand what Eva said.

Flossie çok genç. Farklı yollarınız mutlaka vardır.

You're an experienced man Mr. Archer, right?

Tekrar hoşgeldiniz.

Flossie is very young.

Flossie bunu hissedince sertçe aletime bastırdıi.

My dick was heavy and full of blood, and got up quickly.

Flossie'nin hangi harekete hangi tepkiyi vereceğini anlamaya çalıştım.

I licked it softly, but firmly.

Uzan şu kanepeye.

But, Flossie...

Bırakman gerek.

Flossie, Flossie, stop!

Haklısın sevgili Flossie.

You're right, dear Flossie.

- Sevgili Flossie, sen daha çocuksun.

- Dear Flossie, you're just a child.

- Lütfen Flossie!

Get it!

Dinle işte.

- Please, Flossie!

Onun yerine beni sik.

I wanted to enter my beloved Flossie.

Flossie senin ilginden hoşlanınca daha da şaşırdım.

Even more surprised when Flossie pointed out you like one she was interested in.

Flossie'ye gelirsek, tek başına bir kadın olarak şansını deneseydi üzülebilirdi.

When it comes to Flossie, it's pity if only women get the chance.

Flossie'nin deneyimli bir erkekle olmasını istedim.

I wanted Flossie that would experience a man.

Flossie'nin ağzından bu sözleri hiç duymamıştım.

I had never heard Flossie use such language.

Bu, sana bahsettiğim Flossie King.

This is Flossie King, the one I was telling you about.

Piyanoyu çalabilirsem Flossie's Boogie diye bir şey söyleyebilirim.

If I can play your piano, I can sing a thing called, Flossie's Boogie.

Dırlanmaktan başka işin gücün yok.

You won't get so much as flossie the nag.

Sevgili Flossie...

Darling Flossie...

Eminim ikimiz de Flossie'nin, ailenin küçük sırlarının yayılmasından dolayı utanmasını istemeyiz.

Certainly we want both to avoid some embarrassment to the Flossie with the spread of some secrets of family...

Beni hatırlamadınız mı? Bana gülümsemiş gibi gelmiştiniz.

But little Flossie, look who's standing here?

Ancak sizin Flossie ile tanışmanızı istedim.

Unfortunately I can't stay home.

Ama Flossie...

- No, now it's your turn.

Flossie, Flossie dur!

And my desire became hotter and hotter.

Olmaz Flossie.

No, Flossie.

Ertesi gün yine Flossie ile buluşmaya giderken endişeliydim.

I was obsessed with meeting Flossie again the next day. Still, I had suspicions that I was the victim of a plot.

Sen misin Flossie?

Where's Jack?

Dur, bekle.

Flossie told that you are a great petting partner.

Flossie senin harika bir seks partneri olduğunu söyledi.

I love to be touched and kissed and sucked between my legs.

Flossi hayal kırıklığına uğramış gibiydi, Onu sikerken... bir yandan da, siktiğim kişinin Flossie olduğunu hayal ediyordum.

Disappointed of being refused Flossie, I took her, but I kept thinking : "If it only was Flossie I loved now."

Benim minik Flossie'm.

Dear little Flossie.