Freez Çeviri İngilizce
18 parallel translation
Dünyayı Lezzet Dondurmaları ve Wimpy Burgerlerle kaplayacağım.
I'll cover the world in Tastee-Freez and Wimpy Burgers.
Hava buz gibi...
It's freez...
sonra Tastee-Freez'e gittim ve kocaman bi cheeseburger aldım... ve onu çöpe kusarken tahmin et yanımdan kim geçti.
So I go down to the Tastee-Freez and I buy this enormous cheeseburger... and I'm snarfing it down out back by the Dumpster and guess who drives by.
Dondurmacının arka tarafına park ettiğimiz külüstürde sevişmiştik.
It was on a crate behind the Tastee Freez.
Dondurmacının arka tarafında buluşalım.
I'll meet you behind the Tastee Freez.
Bütün ülkede deniz suyunun donduğu tek yer.
The only place in the whole country sea water could freez e.
Deniz suyunun donmadığını anlamış.
Sea water doesn't freez e.
Tastee Freeze rotasındaki beef hariç bunu hiç başlatmamlıydın.
You should have never had it to begin with, except for the beef with the Tastee Freez route.
Arkasından bizim mahalleden bazı eski dostlarımız çıkageldi sonra bu salakları yakaladılar ve, o denyolardan birine tornavidayı saplayıverdiler.
Then some of the older dawgs from our hood come out, grab those fools, took one behind the tastee freez... They stabbed him up with a screwdriver.
Bak işte, beyazlar birbirlerini arkadan yakalayıp birbirlerine, ölümüne tornavida saplamazlar.
See, Generally white people, they don't drag a dude behind the tastee freez and stab him to death with a screwdriver.
Doğrusu "Freez-be".
It's "Freeze-be."
Moline'e dönünce Tastee-Freez'de garsonluk mu yapsam yoksa çiftlikte inek mi sağsam?
When I go back to moline, do I work at the tastee freez or milk cows on the farm? Tastee freeze.
Tastee Freez kapandı. Benimle böyle konuşamazsın.
The Tastee Freez is shut.
Aslında daha az önce düşünüyordum. Gecenin bir yarısı nasıl arabayla gezdiğimizi Tastee-Freez yediğimi ve annemin bayılmasını beklediğimizi düşünüyordum.
My main memory, actually, I was just thinking, was how... was driving around in the middle of the night, eating Tastee-Freez, and waiting for my mom to pass out.
Bense kendi işime bakıyor Tastee Freez'in önünde acılı sosislimi yalıyordum.
And there I was, minding my own business, sucking on chili dogs outside the Tastee Freez.
Geçen hafta Tastee-Freez'in orada kirli çantasıyla takılan bir adam görmüştüm, evet.
Just last week, I saw a guy with a dirty backpack hanging outside the Tastee-Freez, yeah.
Tastee Freez ve Dairy Queen'imiz var.
We got a tastee freez and a dairy queen.
- Kıpırdama.
- Freez