Freshmen Çeviri İngilizce
377 parallel translation
Farkettim ki yeni birinci sınıflarımız her zaman olduğu gibi arkaya doğru oturacak kadar mahçup ve utangaçlar.
I notice our new freshmen, shy and timid as usual have seated themselves toward the rear.
Yeni birinci sınıflarınız için sizi tebrik etmek istiyorduk.
We wanna congratulate you on your new freshmen.
- Hepsi birinci sınıftan.
- All freshmen.
Bana pek birinci sınıf öğrencisi gibi görünmediler.
They don't look much like freshmen to me.
Birinci sınıfın tüm kimlik kayıtları.
Complete credentials on the freshmen class.
Ve şarkıcılara tabii. Tony Bennett, Barbra Streisand Nat "King" Cole, The Four Freshmen.
Tony Bennett, Barbra Streisand, Nat King Cole, the Four Freshmen.
Boon, suratın pepperonili pizza gibiydi, değil mi?
Think back to when you were freshmen.
Birincisi, Delta Evi, üyelik başvurularının yapıldığı hafta... brinci sınıf öğrencilerine alkollü içki ikram ederek... üyelik kurallarını bilerek ihlal etmiştir. Hem de bu işi... belirlenen alkol saatlerinin dışında yapmıştır.
First, that the Delta house did knowingly violate... the rules governing pledge recruitment... by serving alcohol to freshmen during pledge week... and after established drinking hours.
Birinci sınıftaydık.
We were freshmen.
Cambridge'deki ilk günüm birinci sınıfların akşam yemeğiyle bitti.
My first day at Cambridge was rounded off by the freshmen's dinner. A sumptuous affair.
- Bu çaylaklar orada güzelce oturuyorlar!
- These freshmen are sittin'pretty in there!
Birinci sınıftayken aşık olduğum kız.
The girl I was in love with when we were freshmen.
Biliyorum normalde son sınıflar birinci sınıflarla takılmaz. Yani seni okul civarında gördüğümde selam verirsem sen de her zamanki gibi beni görmezden gelirsen, önemli değil.
I know that seniors don't normally hang out with freshmen, so if I see you around school, and I say hi and you ignore me as usual, it's OK.
Eğer Üniversite de başarılı olmak istiyorsan, yeni başlayanlar ile çıkmayacaksın.
If you want to make it at this college, you don't date the freshmen.
Hoşgeldiniz, taze çaylaklar.
Welcome, incoming freshmen.
Çaylak yok!
No freshmen!
Ama öncelikle şunu söylemek isterim ki sizlerin masum gençlerden yarınların liderlerine dönüşmenizi izlemekten büyük keyif aldım.
But first, I would like to say that it has been a delight to see you change from innocent freshmen to the leaders of tomorrow.
Dört Freshmen.
The Four Freshmen.
Duke'da çömez öğrencilerin ineklemek zorunda olduğunu duydum.
I understand freshmen really have to hit the books at Duke.
Yeni kongre üyeleri için Harvard seminerine katılamadıysanız sizin için bir seri belgeyi bir araya getirdim.
Since you didn't make it to the Harvard seminar for freshmen congressmen, I took the liberty of putting together a set of their papers for you.
Yağ gibi kızarıyor sizi domuzcuklar, yağ gibi!
Now fry like bacon, you little freshmen piggies!
Geçen yıl 10 çaylağı, O'Bannion'un arabayla üzerinden geçtiği pizaları yemeğe zorladılar.
Last year, they caught 10 freshmen at once. O'Bannion backed over some pizzas and made'em eat it. - It's bullshit!
Birinci sınıflara ders veriyor mu bilmiyorum.
I don't know if he teaches freshmen.
Bu sizin ilk yılınızdaki koçların ve benim gibi bu oyunu... biraz oynamış ve - ve genç insanları başarılı olma yolunda... yardımcı olmak isteyenlerin yapacağı türden bir iş.
This is the job of most of your freshmen coaches... and guys like me who - who played a little bit of the game... who love trying to help young people on the road to success.
Arthur birinci yıl takımının ilk 5 oyun kurucusu oldu.
Arthur wins the starting point-guard position on the freshmen team.
Bu sınıf İngilizce'den kalan birinci sınıf, ikinci sınıf ve... üçüncü sınıf öğrencileri için açıldı.
This class is for freshmen, sophomores and juniors... who have failed English.
- Oh, how are the freshmen biddies?
- Oh, how are the freshmen biddies?
- Malak çaylaklar herkese selam veriyor.
- Stupid freshmen say hi to everybody.
Doğrusu, o bizim onun roman yazdığını düşünmemizi severdi... ama hepimiz biliyoruz ki dışarıda Jane'i hatırlamak için... çömezlerle hovardalık yapıyor.
Well, he'd like us to think that he's writing a novel... but we all know he just goes out and gallivants with freshmen women trying to relive Jane.
Okul takımı yedekleri yemeğe götürür.
Varsity got to treat the freshmen to dinner.
Geleceğin şampiyonlarına hoşgeldiniz demek istiyorum, Eden Hall çaylaklarına.
I'd like to welcome the future state champs, the Eden Hall freshmen.
Banksie'yi bize verdiğiniz için size minnettarız çocuklar. Şimdi kimse kımıldamasın.
We're just glad you loaned us Banksie so that we'd have a chance to beat you guys... in the annual Freshmen-Varsity Showdown.
Ben de başta öyle sandım ama sonra başka çaylaklardan da aynı yakınmaları duydum.
That's what I thought at first but then I heard some of the other freshmen complaining about the same thing.
Tamam. Öyleyse yap. Bu sene gerçekten çok çalış ve bunu başar.
He asked me to bring you to this party tomorrow night for all the new freshmen.
Tünaydın, sağlıklı erkekler, sağlıklı kadınlar ve sağlıklı insanlar.
Good afternoon, freshmen, freshwomen and, uh, people of freshness.
N'aber?
Freshmen.
Ve de 1.sınıflar yarım tane içecek.
Yeah, and the freshmen will only drink a half.
- "Birinci sınıftlara açık." Hoşuna gidebilir.
- "Open to freshmen." You might like that.
Birinci sınıflar!
Freshmen!
Birinci sınıftan kızlara alkollü jöle ikramımız var.
Free Jell-O shots for freshmen women.
Psikolojiyle ilgilenen pek fazla birinci sınıf öğrencisiyle tanışmıyorum.
I don't meet many freshmen that know much about psychology.
Birinci sınıfları odalarına alanlarla ilgili korku hikayeleri duymuştum.
I was surprised, cos you hear horror stories about freshmen housing.
Birinci sınıflar.
Freshmen.
Birinci sınıflar...
Freshmen!
Her yıl son sınıflar çaylakların saçlarına tüy dökücü köpük ve sprey sıkar.
EACH YEAR, THE SENIORS BRING IN HAIR REMOVAL FOAM AND SPRAY IT ON FRESHMEN'S HEADS.
Daha lisede ilk yılımız.
WE'RE ONLY FRESHMEN IN HIGH SCHOOL.
Ben ve diğer 16 yeni üye.
Me and 16 other freshmen.
Üniversiteli gençler.
College freshmen.
Gelmek isterdim ama birinci sınıflara takılmalısın.
I'd like to, but you should go rage with the freshmen.
- Bu yenilenme yılıydı.
All these guys were freshmen.
- Hiç.
We're taking photographs of next year's freshmen.