Frodo Çeviri İngilizce
434 parallel translation
Büyük ihtimalle Frodo sistemindenler.
They're probably from the Frodo system.
Frodo gördüğüm kadarıyla amcan Bilbo pek değişmemiş.
Well, heh, heh, Frodo, I can see your Uncle Bilbo hasn't changed much.
Yüzüğü anlaştığımız gibi Frodo'ya bıraktın mı?
Have you left the Ring for Frodo, as we agreed?
Onu Frodo'ya ver ben Frodo'ya göz kulak olurum.
Give it to Frodo, and I will look after him.
Selamlar Frodo.
Greetings, Frodo.
Sen hiç değişmemişsin Frodo.
You look the same as ever, Frodo.
- Ver onu bana Frodo!
- Give it to me, Frodo.
Biliyor Frodo.
He knows, Frodo.
Ve şimdi Frodo karar sana kalmış.
And now, Frodo... the decision lies with you.
Sevgili Frodo... korkarım ki haklısın.
My dear Frodo... I am afraid you are right.
Bay Frodo beyim canımı yakmasına izin verme!
Mr. Frodo, sir, don't let him hurt me, sir!
Doğrusu elfleri görmeye can atıyorum Bay Frodo.
Why, I would dearly love to see Elves, Mr. Frodo.
Dikkatli ol Frodo.
Be careful, Frodo.
Gandalf olmadan gitmek içime sinmiyor Bay Frodo.
I don't feel right going off without Gandalf, Mr. Frodo.
Biri geliyor Bay Frodo.
There's someone coming up ahead, Mr. Frodo.
Biz de seninle geliyoruz Frodo.
- We're going with you, Frodo.
- Zaten çok şey biliyorlar Bay Frodo.
- They already knew so much, Mr. Frodo.
Sam bize Yüzükten söz etmedi Frodo.
Sam didn't tell us about the Ring, Frodo.
Ama kötü bir niyetimiz yoktu Bay Frodo.
- But we meant no wrong to you, Mr. Frodo.
Ama seni belayla yüz yüze bırakıp... tek laf etmeden gideceğimize güvenme sakın.
But you cannot trust us to let you face trouble alone... and go off without a word. We're your friends, Frodo.
Bu gece Bree'de duracak mıyız Bay Frodo?
Will we be stopping at Bree tonight, Mr. Frodo?
Şu ana dek çok dikkatsiz davrandın Bay Frodo Baggins.
You've been very careless so far, Mr. Frodo Baggins.
İzninle Bay Frodo ben olsam hayır derdim.
- With your leave, Mr. Frodo, I'd say no.
Şey hayır yani...
- Well, no, I meant... - Frodo.
Frodo onları gördüm!
Frodo, I've seen them! I've seen them, Frodo.
Ona güvenebileceğimizden hala emin değilim Bay Frodo.
I still don't know if we can trust him, Mr. Frodo.
Yüzük Frodo!
The Ring, Frodo!
- Onların dünyalarının soğuğu bu Frodo.
- It is the cold of their world, Frodo.
Bay Frodo çok daha uzun zamandır yolda.
Well, Mr. Frodo has been on the road a lot longer than that.
Artık dinlenmenin Bay Frodo'nuza bir yararı olmaz.
Sam... no resting can help your Mr. Frodo now.
Azıcık bile zaman kaybedecek olsak Frodo'yu Yüzüğü ve... Orta Dünya'yı kaybederiz.
If we lose even a little time, we lose, Frodo, the Ring... and Middle-earth.
Onları sadece geçici bir süre için yendik Frodo.
We have beaten them, just for a while, Frodo.
Keşke bu doğru olsaydı Frodo.
- I wish that were the truth, Frodo.
Yüzüklerin Savaşı başladı Frodo.
The War of the Ring has begun, Frodo.
Böylece Frodo nihayet... Tek Yüzüğü Sauron'un elinden kesip alan... İsildur'un soyundan gelen Arathorn'un oğlu Aragorn'un gerçek mirasını öğrenmiş oldu.
So Frodo learned at last... the true heritage of Aragorn, the son of Arathorn... descendent of Isildur, who cut the One Ring from Sauron's hand.
Yüzüğü çıkar Frodo.
Bring out the Ring, Frodo.
Bence bu görev sana düşüyor Frodo.
I think that this task is appointed for you, Frodo.
İyi iş açtık başımıza Bay Frodo.
A nice pickle we've landed ourselves in, Mr. Frodo.
Gandalf, Sam ve Frodo'yla gidecek.
With Sam and Frodo, Gandalf will go.
Neden göle bakıp duruyorsun Frodo?
Why do you keep looking at the lake, Frodo?
Geliyorum Bay Frodo! Geliyorum!
I'm coming, Mr. Frodo, I'm coming!
Her ne idiyse hepimizden önce Frodo'yu yakaladı.
Whatever it was, it grabbed Frodo first, out of all of us.
Şimdi sıra sende Frodo.
Now it is your turn, Frodo.
Shire'lı Frodo Baggins değil mi?
Frodo Baggins of the Shire?
Şimdi Frodo'yu bırakıp eve gitmek istiyor musun?
Do you wish to leave Frodo now, and go home?
Sen bizim için kıyametin ayak seslerisin Frodo.
You are the footstep of doom to us, Frodo.
Ben Bay Frodo'yla gidiyorum.
- I'm going with Mr. Frodo.
Planı olsaydı bile yaşasaydı bile... yine de yük senin omuzlarında olacaktı Frodo.
Even if he had... If he had lived... I think the burden would still have fallen on you, Frodo.
Senin için korkuyordum Frodo.
- I was afraid for you, Frodo.
Frodo!
Frodo!
Merhaba Frodo evladım.
Hello, Frodo, my lad.