Fräulein Çeviri İngilizce
514 parallel translation
Fräulein Frieda?
Fräulein Frieda?
Sağolun Fräulein Cleo.
Thank you, Fräulein Cleo.
- Memnuniyetle Fräulein.
- With pleasure, Fräulein.
- Tabii Fräulein.
- Yes, Fräulein.
- İyi geceler Fräulein.
- Good night, Fräulein.
- Günaydın, Herr, fräulein.
- Good morning, mein Herr. Good morning, fräulein.
Görüyorsunuz, fräulein?
You see, fräulein?
Pekala, bayan.
Very well, Fraulein.
Bayan.
Fraulein.
Ben Bayan Elsa'yım, okul öğretmeni.
I'm Fraulein Elsa, the schoolmistress.
Peder ve Bayan Elsa bizi görmeye gelmişler.
The pastor and Fraulein Elsa have come to see us.
Size iyi yolculuklar bayan.
Pleasant journey to you, Fraulein.
Evet, bayana "Nasılsınız Bayan Rottenmeier?" ve Klara'ya " Nasılsınız Bayan Klara?
I'm to say to the lady... "How do you do, Fraulein Rottenmeier?" And to Klara, " How do you do, Fraulein Klara?
Onların burada olma zamanı Frolayn.
It's time for them to be here, Fraulein.
Ah, küçük bayan, keşke gözlerinin içinden... dünyanını gerisini görebilseydim.
Ah, little fraulein, if only the rest of the world... could see through your eyes.
Buradalar Frolayn.
They are here, Fraulein.
Nasılsınız Bayan Rottenmeier?
How do you do, Fraulein Rottenmeier?
Hayır Frolayn.
No, Fraulein.
Nasılsınız Bayan Klara?
How do you do, Fraulein Klara?
Bayan değil.
Not fraulein.
O zaman Bayan Rottenmeier bana bakmaya geldi.
That's when Fraulein Rottenmeier came to take care of me.
Benim iyileşmemi istiyorsunuz, değil mi Frolayn?
You do want me to get well, don't you, Fraulein?
Frolayn da büyükbabana mesaj gönderebilir.
And Fraulein can send word to your grandfather.
Giyinseniz iyi olur küçük bayan.
You'd better get dressed, little fraulein.
Bir dakika içinde Frolayn'la ders yapacağız.
We're going to have our lessons with Fraulein in a minute.
Frolayn, belki de asla tekrar yürüyemeyeceğimi söylüyor.
Fraulein says perhaps I'll never walk again.
- Bunu sakın Frolayn'a söyleme!
- Don't ever tell Fraulein! - I won't.
Karda oturuyor. Frolayn bundan hoşlanmayacaktır.
Oh, Fraulein wouldn't like it.
Bayan Rottenmeier ondan hoşlanacaktır.
Fraulein Rottenmeier would like you. Come on.
Lütfen Frolayn, bu onun kadar benim de hatamdı.
Please, Fraulein, it was my fault as much as hers.
- Frolayn, yapmayın.
- Oh, Fraulein, don't.
Haydi, küçük bayan.
Come on, little fraulein.
Teşekkürler Bayan Rottenmeier.
Oh, thank you, Fraulein Rottenmeier.
Bunu daha sonra tartışırız Frolayn.
We will discuss this later, Fraulein.
Yani, Frolayn'ın bana dediği...
That is, Fraulein told me -
Ama Frolayn, onun seni gücünün ötesinde heyecanlandırdığını düşünüyor.
But Fraulein seems to think she excites you beyond your strength.
Frolayn'ın, ondan neden hoşlanmadığını anlamıyorum.
I don't see why Fraulein doesn't like her.
Efendim, bu Bayan Heidi.
This, sir, is Fraulein Heidi.
Tamam Frolayn.
Yes, Fraulein.
Size ve Bayan Klara'ya iyi Noeller efendim.
Our Christmas greetings to you, sir, and Fraulein Klara.
Noel için Frolayn.
For your Christmas, Fraulein.
Bebeğimi tutun Frolayn.
You hold my doll, Fraulein.
Bayan Rottenmeier!
Fraulein Rottenmeier,!
Düşüncelerinizi açıkça ifade ettiniz Bayan Bomasch.
You have expressed yourself very clearly, Fraulein Bomasch.
Siz Bayan Bomasch.
And you, Fraulein Bomasch.
Bayan Bomasch'ı Prag'dan tanıyorum.
I knew Fraulein Bomasch in Prague.
Bayan Bomasch'ı tanıyan biri olarak Binbaşı gibi becerikli birinin bile onu etkileyeceği konusunda şüphelerim var.
Knowing Fraulein Bomasch, sir, I doubt whether even his qualities... will make any impression on her.
- Bayan Bomasch?
- Fraulein Bomasch?
Bay ve Bayan Bomasch'ı Münih'e götürmeye geldim.
I'm here to escort Herr Bomasch and Fraulein Bomasch to Munich.
Emir gelmeden önce Bayan Bomasch konusunda ilerleme kaydetmiştim.
I was progressing extremely well with Fraulein Bomasch when this happened.
Yokluğum Bayan Bomasch'ın babasına yaklaşması için bir fırsat olabilir.
My absence may provide the opportunity for Fraulein Bomasch to approach her father.