Fuckup Çeviri İngilizce
120 parallel translation
Buna çüş demek yetmez, on kere oha.
That's no "oops." That's a fuckup times 10.
Gelecek sefer işini bitireceğiz.
Next time, there'll be no fuckup.
- Evet doğal s. Çık.
[Sid] yeah a natural fuckup.
Oh, Sid, cidden sıçmışsın adamım.
Oh, Sid, this is a serious fuckup, man.
- Çünkü manyağım.
because I'm a fuckup, all right?
Savaş zamanı bir kahraman, barış zamanı bir işe yaramaz.
wartime hero, peacetime fuckup.
Eğer böyle bir fuckup konum.
You're such a fuckup.
- Bana bir fuckup deme.
- Don't call me a fuckup.
O bana bir fuckup denir?
She called me a fuckup?
Ben Amca Jay, ama bir fuckup musun?
I'm a fuckup, but Uncle Jay?
Benim gibi boktan birinin sanki hep iyi bir evlat olmuşcasına değiştiğini görünce... daha da fazla etkilenecekler.
It will impress them more when such a fuckup like me turns good... than if I had been a good son all along.
Tam bir fiyasko!
What a fuckup.
Ne şerefsiz ama!
What a fuckup!
Bu Leo da dahil buraya gelen diğer bütün salakları için böyle.
That goes for Leo and every other fuckup who ever waltzed through here.
- İşte şimdi beni haklı çıkardın. Bana başbelası dedin.
- Now you're calling me a fuckup.
- Bana başbelası diyen sendin.
- You called me a fuckup.
- Onun bir baş belası olduğunu duydum.
- I heard he's kind of a fuckup.
- Baş belası mı?
- Fuckup?
- Herkez biliyor ki kardeşin bir başbelasından başka birşey değil.
Everybody knows your brother is a fuckup.
- Başbelası!
- A fuckup.
Bu benim hatam, benim sorumluluğum, benim bok yemem!
It's my fuckup!
- Senin hakkında işte böyle düşünüyorum seni başbelası...
This is what I think of you, you fuckup...
Geçen gün yeni bir piyano almaya çıktık bana bakıp dedi ki : "Bob salak olsan da yine de benim kardeşimsin."
I mean, we went out to look for a new piano the other day, and... he looks at me, and he says, "Bob..." just because you're a fuckup doesn't mean you're not my brother. "
Chick, sen bir geri zekalısın, sana neden para veriyorum ki?
You're a five-aIarm fuckup. What am I paying you for?
O eskiden de bir serseriydi ve hala da bir serseri.
Let's say that he's streetwise, you know. We'll give him that. He's still a fuckup.
Sen biraz eğlenmiş oldun ama ben tam ortasında yaşıyorum.
I'm a total fuckup. You're on this little holiday in fuckupland, but I live here permanently!
Hayır, hayır, demek istediğim, işi bok edeceğimi bile bile, karısını geri getirme görevini, neden bana verdi?
Well, sometimes it's a cathartic. .. No, no. I'm saying that if he knows I'm a fuckup, why does he leave me in charge of getting his wife back?
mahvedeceğim seni.
You fuckup!
Beceriksizin teki misin? Yoksa hırsız mı?
Are you a fuckup or a thief?
Ben, bulabildiği en tembel serseriyi ele geçiren bir iblisle mücadeleye yeminli, büyücü bir din görevlisiyim.
I'm a Druidic priestess sworn to fight a certain evil force that possesses the laziest fuckup it can find.
Bir küçük sürtük yüzünden rozetimi aldılar.
Take my shield... for one little fuckup.
Bir küçük sürtük yüzünden!
One little fuckup!
Babam serserinin tekiydi.
My old man was a fuckup.
O'nun ordudaki en büyük baş belası olduğunu söylüyor
Says he's the biggest fuckup in the Army.
Büyük eski Tigerland'den korkuyorsun değil mi, s * kik er?
You afraid of big old Tigerland, Private Fuckup?
Sizin yapmanız gereken, rutin koruma... işinden ibaret değildi. Adamlar sizi atlattı.
And what I observe is one frantic fuckup on what should've been a routine exec protect.
Baban tam bir bela.
Daddy's a fuckup.
Gabriel hayatı boyunca bir işe yaramadı.
Gabriel has been a fuckup his whole life.
Senin gibi bir sersemin diğerlerinden az alması gerekir... yani orada kim bilir kaç para var.
A fuckup like you has got to get less than everybody else so now I don't know what to think.
Eğer beni kovsaydın, belki de bunları yaşamayacaktın!
Maybe if you'd put me up, I wouldn't be such a fuckup!
Lütfen, senin gibi bir züppeyle ilgilenmeyecek herhalde?
Oh, please, you didn't think she'd be interested in a fuckup like you?
Draper, Johnson ve manyak Charlie Mymbs da burada.
We also got Draper, Johnson and fuckup Charlie Mymbs.
Biraz beceriksiz olduğunu duymuştum.
You know, I heard you were a bit of a fuckup.
Ama samimi olarak söylüyorum, bu kadarını beklemiyordum.
But I gotta tell you, I'm frankly amazed at how much of a fuckup you actually are.
Şunu bil ki... bu işte en ufak bir hata yapanın... kendi ellerimle tulumunu çıkartırım.
I want you to know... that I will personally excoriate anyone responsible... for the tiniest fuckup in this action.
Bu odada bulunanların dışında... sizi bu boktan durumla ilişkilendirebilecek tek bir kişi var.
Aside from those of us in this room... there's only one person, really, that can link you to this fuckup.
Şeyimin şampiyonu, ancak.
Champion fuckup, maybe.
Berbat durumdayım, bombok ettim.
I'm a mess, I'm a fuckup!
Seni lanet olası acemi çaylak.
Asshole rookie fuckup.
Gerçekten işe yaramaz biriyim.
I'm a fuckup.
Tamam ben bir fiyaskoyum
I mean I'm a fuckup.