Fugitive Çeviri İngilizce
1,953 parallel translation
Yani şimdi hepimiz kaçaklar kulübündeyiz.
So now we're all card-carrying members of the fugitive club.
Evet, anlaşılan o ki galaya gidemiyorum ve bebeğimin babası bir kaçak ve ne olduğu belirsiz kimyasalların olduğu bir odada sıkıştık.
Okay, so I'm not going to the premiere, the father of my baby is a fugitive, and we're stuck in a closet with some questionable fumes.
1995'ten bu yana kaçak.
Fugitive since 1995.
Eğer sizler de o Zeon kaçaklarından birisiyseniz hemen poli...
If you're some kind of Zeon fugitive, I'm calling the pol- -
Irak savaşı kaçak kartları.
Iraq war fugitive cards.
Daniel, ünlü bir kaçağı yakaladı buraya getirdi ve siz de olayı eğlenceli bir hale getirmeye karar verip canlı hedef olarak mı kullandınız?
Daniel catches himself a famous fugitive, He brings him down here, You guys decide to have a whole lot of fun,
- Kaçağı bulmak için bütün görüntüler yeniden incelenecek.
- I want all surveillance retasked... -... to find a fugitive.
- Hangi kaçak efendim?
- What fugitive, sir? Me.
Kaçak dört kişiyi öldürmekten ağır müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
"The fugitive was serving life without parole " after murdering four people.
Tamam, ben de sana diyorum ki, biraz erken çıkacak. Ya kaçak ya da bir ölü olarak.
And I'm telling you he's leaving early - - as a fugitive or as a corpse.
Yerel, eyalet ve devlet yetkilileri bir kaçağı yakalamak için tüm imkânlarını seferber eder.
Local, state, and federal authorities come after a fugitive with everything they've got.
Kaçmak için sahte inme geçiren bir kaçağımız var.
Meaning we have a fugitive who faked a seizure to escape.
Sırf istedi diye kaçak bir mahkuma 10 milyon dolar vermiyorsun.
You're not giving $ 10 million to an escaped fugitive just because he asks for it.
Ben bir kanun kaçağıyım.
I'm a fugitive from justice.
Geçen sene Kanada haberlerindeki meşhur kanun kaçağı Karen Nelson olduğunu düşünüyor.
He thinks it's Karen Nelson, a fugitive who was all over the Canadian news last year.
Kaçağımız bu.
This is our fugitive...
Tamam, kaçağımız hem Red Sox hem de Larry Bird hayranı.
Okay, so our fugitive likes the Red Sox and Larry Bird.
Yakalamam gereken bir kaçak var.
I've got a fugitive to track down.
Hiç daha önce bir kaçağın aranıyor posterine benzemeye çalıştığını gördün mü?
Look, have you ever seen a fugitive trying to look more like his wanted poster?
Kaçağımız ve Sal Porter birlikte gönüllülermiş.
Turns out, our fugitive and Sal Porter were volunteers together.
Bana aranan kaçağın eski mahkumlara danışmanlık yaptığını mı söylüyorsun?
You're telling me that a wanted fugitive has been counseling ex-cons?
Kocan Tucker Dawes aradığım kaçak, Jack Druggan ile birlikte seyahat ediyor.
Hey. Just... Your husband Tucker Dawes- - right now he's traveling with a fugitive that I'm looking for- - Jack Druggan.
Üzerine yarı otomatik silahla ateş eden bir kaçağın üzerine koştun.
You charged a fugitive firing an assault rifle at you.
Kaçak, az önce Odessa'da bir eyalet polisinin oğlunu öldürdü.
Fugitive just killed a state trooper's kid in odessa.
Cinayetten aranan bir kaçağı evinde barındırıyorsun tatlım.
You're harboring a fugitive That's wanted for homicide, honey.
Annie, Sam'a ateş eden psikopata, adam M-4'ünü doldururken üstüne atladı.
Annie charged that psychopathic fugitive... the one that shot Sam... right when he was reloading his M-4.
Sorunlu bir babadan ilk kaçışları olmazdı.
Wouldn't be the first fugitive with daddy issues.
Bu bizim sırada kaçaklarımızdan değil.
This guy isn't our average fugitive.
Kaçak hanım arkadaşıyla biraz konuşmak istedim. ama onun yerine Bayan Annie'yle biraz vakit geçireyim dedim.
Well, I wanted to chat with the fugitive's lady friend, but if I get a little face time with Miss Annie Frost instead...
Bütün kaçakların modelli arabalarla kaçmasını isterdim
Wish every fugitive brought a model on the run.
Bu bizim sırada kaçaklarımızdan değil.... İyi eğitimli, İyi bağlantısı olan.
He's not our average fugitive... he's overeducated, he's well-connected.
Marco seni bir kaç hafta önce eli silahlı bir adama saldırırken gördü.
Marco saw you charge a crazed fugitive firing a machine gun a few weeks ago.
Bir daha benimle suçlumun arasına bu şekilde girersen, getirdiğin suçluların yerine seni içeri tıkarım.
You get between me and a fugitive like that again, it's gonna be you staring at four walls instead of this guy.
İzcileri geçip, suçluları geri getirmede - uzman birilerine ne dersin?
How about skip tracers or maybe fugitive recovery specialists?
Chance, kaçak bir suikastçiyle birlikte.
Chance on ground with fugitive assassin.
Bir kaçaklaydı.
With a fugitive...
Artık kendisi kaçak değil.
Who is no longer a fugitive. - Oh.
Kate bir kaçak oldu.
Kate became a fugitive.
Kate hala kaçaktı ama masum olduğunu iddia ediyordu.
thanks. Kate is still a fugitive but claims she is innocent
Kaçak olarak yaşamak istemiyorum.
I refuse to live like a fugitive.
Dün gece Televole'de Lennox'la Ryder'ın babasının kaçak olmasıyla ilgili utanç verici bir bölüm yayınladılar gene.
Last night "20 / 20" ran that embarrassing piece again about Lennox and ryder's father being a fugitive.
Bir kaçağa yardım ve yataklık etmeni saymıyorum bile.
[Calleigh] Not to mention aiding and abetting a fugitive.
Selam. Kaçağın ismi Walton Dawkins.
Fugitive's name is Walton Dawkins.
Her neyse, silahlı ve tehlikeli bir kaçağı tekrar sokaklara salmaya değecek bir şeymiş.
Whatever it is, it was worth putting an armed and dangerous fugitive back on the streets.
"Bu adam, aranan bir kaçak."
" This is a wanted fugitive.
O herifin arabasını çaldım ve muhtemelen polis beni arıyordur.
I stole homeboy's car and now I'm probably a wanted fucking fugitive.
Suça yataklık edemem.
I can't be harboring a fugitive.
O, Küp'ten kaçmış bir mahkum.
He's a fugitive from the Cube.
Bir kaçak var
A fugitive running
Belki kaçak olduğum, sen de polis olduğun ve beni yakalarsan asılacağım içindir.
Maybe because I'm a fugitive, you're a police officer and I'll be hanged if you bring me in.
Ben bir kaçağım.
[helicopter rotors beating] I'm a fugitive.