English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Gained

Gained Çeviri İngilizce

1,749 parallel translation
Bazen insanlar yanılabiliyor.
Wisdom was never so painfully gained.
Süper bir güç kazandım : Dudak okuma.
I gained a superpower, lip-reading.
- Çok kilo almıştır.
- She's gained a lot of weight.
Kossei'ye bağlılık yemini ettik,... güvenini kazandık sonra da onu bir tuzağa doğru ittik.
We pledged allegiance to Kossei, gained his trust, then drew him into a trap.
Sadece iki kilo aldım.
I only gained 4 pounds.
Aynı sebep makyajımın bir sirk palyaçosuna benzemesi, ve göğüslerimin 3 kupa büyüklüğünde olması için de geçerli
Same reason my makeup's headed for circus clown, and my boobs have gained three cup sizes.
Şimdi yüzün renk kazanmış.
Now you gained your color back.
Biraz kilo aldım.
- I gained some weight.
Her daim sinirliği olduğun için aldığın 15-20 kilodan sonra bir sabah uyanır ve kayın baban için gereksiz ve yerine her an başka birinin geçebileceği bir mevkide çalıştığını fark edersin.
Then, after you've gained 20 or 30 pounds because you're so fucking uptight all the time, you wake up and discover that you're working for your father-in-law in a position with a gratuitous title, and you're totally replaceable.
Ori gücünü daha aşağıdaki tabakalardan aldı.
The Ori gained their power from the lower planes.
Bu gücünü daha ne kadar koruyacağını sanıyorsun, sonsuza kadar mı?
How long do you think power gained this way, will last?
Çok kilo aldığını söylüyor.
She thinks that you have gained a lot of weight.
Kalbim huzurla doldu.
I have gained peace.
Ben de inananlardan oldum.
I too have gained faith.
Ama o günahlarının bağışlandığını ve huzura kavuştuğunu söylüyor.
And yet he says he's been absolved, and has gained peace.
Seni ve koca k * ç * nı son gördüğümden beridir çok kilo almışsın.
You've gained weight since the last time I saw the fucking ass.
Birkaç saniye içinde babam beni kınayacak ve kedimin 5 kilo almış olması konusu kapanacak.
In a few seconds my dad will reprimand me and never again will I mention that Jean-Luc has gained ten pounds.
Şimdi, bir anlık aptallık için, Maria evliliğinden kazandığı her şeyi fırlatıp attı.
For one moment's stupidity, Maria has thrown away everything she gained by her marriage.
Bazı mahkumlar kontrol panellerinden birine girmiş görünüyor.
It seems some inmates have gained access to one of the control panels.
Sonsuza dek tarihte yazılı olacak bir zafer kazandık.
We have gained a victory that will live on in history forever.
Ayrıldığımızdan beri bir sürü kilo aldım.
I gained like a hundred pounds since we broke up.
200 kilo olacak kadar büyüdü sonra da park alanında patladı.
She gained like 400 pounds and then blew up in the parking lot.
- "Her işin piri, hiçbir şeyin ustasıdır." - "Acı yoksa, kazanım da yoktur."
- Jack of all trades, master of none. - Nothing ventured, nothing gained.
Demek istediğim, kilo aldın ama...
I mean, you gained weight...
Bir oğlan kaybetmesine rağmen bir kız kazandı.
While he may have lost a son, he gained a daughter.
Annemin ölümünden en çok faydalanan kim oldu?
Who gained most from Mother's death?
Ama harika bir gelin kazandım ve en büyük oğlum eve geldi.
But I gained a wonderful daughter-in-law and my oldest son is home.
- Bay Meade, bir oğlan kaybetmesine rağmen bir kız kazandığını bilmiyor.
- What Mr. Meade doesn't know is that while he may have lost a son, he gained a daughter.
Eğer yarım kilo daha almışsam, beni çıkaracaklar.
They'll sign me off if I've gained a half kilo.
Ayrıca bombacıların yerel yetkililerin güvenini kazandığına dair raporlar alıyoruz.
We have also received reports that the bombers gained the trust of local officials, which allowed the terrorists...
Tecrübem ve edindiğim çevreyle de doğru bir fikirle patlama yapacağımı biliyorum.
With the experience I have and the contacts I've gained, I really feel with the right idea, boom, I could be right back on top.
Tatlım, o altı ayda 34 kilo aldı.
Honey, she gained 75 pounds in 6 months.
Üç haftada dört kilo aldım.
I mean, I gained, like, 8 pounds in the last three weeks.
.. zenginin senden kazandiğını
.. what the rich seem to have gained from you.
Kazanacak çok fazla para demek.
Mucho dinero to be gained.
Ayrıca bombacıların yerel yetkililerin güvenini kazandığına dair raporlar alıyoruz. Güvenli bölgelere girebilmek için.
We have also received reports that the bombers gained the trust of local officials which allowed the terrorists access to secure locations.
Hücrenin derinlerine girmeyi başardın, güvenlerini kazandın.
You made it deep inside the cell, you gained their trust.
- Şimdiden 20 kilo mu aldın?
- 40 pounds? You've already gained 40 pounds?
- Kapa çeneni. Sanki 50 kilo aldım diyorum.
- Shut up it's not like I gained 100 pounds.
Kilo mu aldın sen?
Have you gained weight?
Birçok değerli bilgi, çizgi roman okuyarak öğrenilebilir.
A lot of valuable information can be gained by reading comic books.
Çok sevdiğimiz bir dostumuzu kaybettik ama yeni arkadaşlar kazandık.
We lost a beloved friend, But we gained new allies.
Onun güvenini kazandı.
He gained her trust.
Sahip olduğum bilgiyi yalan söyleyerek elde ettim.
My knowledge was gained through deceit.
Yaşamayacağı söylenmesine karşın 1 ay sonra bilinci yerine geldi.
He gained consciousness a month later despite claims he won't survive
Ben bir yandaş kazanmışken Lori erkek arkadaşını kaybetti.
And while I had gained an ally, Lori had lost a boyfriend.
Bir anda zengin olan fakir bir asker için çok da neşeli gözükmüyorsun.
For a dirt-poor soldier who's suddenly gained some prospects, you don't seem very cheerful.
Peki, rehabilitasyonda biraz kilo aldım, ve de Trudy'nin evinde.
Okay, so I had gained some weight in rehab and at Trudy's.
Rubbie gerçek bir şeyi riske attı. Kazandığı şey Olive'in dediği gibi hapishaneye bir ziyaretti.
Rubbie risked something real, and what he gained, as Olive predicted, was a visit to the hoosegow.
Ama hiç umurumda değil.
but now we've gained his full support.
Ve bununla ün kazandım.
And I gained a reputation for it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]