Garthe Çeviri İngilizce
52 parallel translation
Garthe?
Garthe?
Sonrasında bildiğim tek şey, şu gizemli adam oldu. Hani şu sana benzettiğim kişi vardı ya, Garthe. Bir an olsun peşimi bırakmıyordu.
The next thing I know, this mysterious man, the one you look so much like, Garthe, he wouldn't leave me alone.
Garthe bunu yapamayacağını belli etti.
Garthe made it clear that he didn't.
Ron, Garthe'tan kuşkulandı.
Ron gets suspicious of Garthe.
Michael, onun başına birşey geldi, ve bu işin arkasında kesin Garthe var, bunu biliyorum.
Michael, something's happened to him and Garthe's behind it, I know it.
Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
Wilton's only son, has somehow been resurrected from 3 consecutive life sentences in Africa.
Wilton Knight, Garthe'ın görüntüsünü yüzüme verip ne yaptı böyle?
What did Wilton Knight do, restructure my face in Garthe's image?
Şey, Garthe'ın bir daha kimse tarafından görülmeyeceğinden o da emindi, tıpkı hepimizin olduğu gibi.
Well, he was certain, as we all were, that Garthe would never be seen by anybody again.
Garthe ve Elizabeth'in formülün peşinde olduklarına inanıyorum.
And I'm convinced that Garthe and Elizabeth are after the formula.
Garthe'ın mı?
Garthe?
Kızıl Kayalık'tan ve Garthe Knight'tan.
Red Bluff and Garthe Knight.
Garthe ve Elizabeth formülü eline geçirmiş, Michael.
Garthe and Elizabeth have the formula, Michael.
Garthe'ın Afrika'da geçirdiği süre içerisinde yaptıklarını bir araştırdım.
Well, I've checked into the time Garthe spent in Africa.
Garthe'ın siyasi bir hayvan olması, her nasılsa beni pek etkilemedi.
Somehow Garthe doesn't impress me as a political animal.
Garthe ve Tsombe'nin iş ortağı olduklarını düşünüyoruz.
We think Garthe and Tsombe have become business partners.
Garthe'ın güvensiz elmas madenleriyle kontratı, Tsombe'nin de bir emriyle, uğruna dünyanın öbür ucuna gidebileceği, binlerce müridi vardı.
Garthe had the trunk full of leases on unsafe diamond mines, and Tsombe had thousands of followers who'd walk off the edge of the world at his command.
Farzedelim ki orası çok gizli silahların bulunduğu bir yapı. Sence Garthe ne yapmaya çalışıyor?
Assuming it is some kind of top-secret weapons system, what do you think Garthe's trying to accomplish?
Elizabeth, bu çılgınlığa bir son vermenizi istiyorum. Sen ve Garthe her ne planladıysanız.
Elizabeth, I want you to stop this insanity that you and Garthe are planning.
Garthe, ben buraya seni ve anneni sağ duyulu olmaya çağırmak için geldim.
Garthe, I came here to reason with you and your mother.
Ama sanırım Garthe'ın şu üç ayrı müebbet hapis cezasından nasıl yırttığını biliyorum.
But I think I know how Garthe beat those 3 consecutive life sentences.
Garthe için yapmayacağı şey yoktur.
I wonder if there's anything she wouldn't do for Garthe.
Garthe için mi yoksa, kendisi için mi?
For Garthe or for herself?
Garthe'ın teklifini kabul etmeye karar verdim.
I decided to take Garthe up on his offer.
Garthe ona öğle vakti bir gösteri yapmayı planlıyor.
Garthe has a demonstration planned for him at noon.
İlk önce Garthe'ın gösterisinin ne olduğunu görmek istiyorum.
I want to see what Garthe's demonstration is first.
Bakalım Garthe'ın aklında ne var?
Let's see what Garthe's got in mind.
Garthe ne düşünüyorsa onu yapma niyetindeyim ahbap.
That's what I want Garthe to think, pal.
Meğer Garthe bana çaktırmadan, Michael'a bilgi vermemi sağlıyormuş.
Me back with Garthe, and-and passing the information on to Michael.
Korkarım, Garthe muhtemelen, en çok senden şüpheleniyordur.
I'm afraid it's more than likely Garthe is suspicious of you.
Elbette öyle, sevgili Garthe.
Of course it is, my dear Garthe.
Garthe Knight tarafından imzalanmış bir beyanname olmadan, kurduğu planın ayrıntılarına hiç kimse inanmayacak.
Without a signed affidavit from Garthe Knight detailing his plan, nobody will believe it.
Garthe ve Elizabeth niçin böyle bir işe giriştiler ki?
Why would Garthe and Elizabeth take the trouble?
Garthe, beni orada öldürebilirdi.
Garthe could have killed me out there.
Bu Goliath gösterisinin amacı, Garhe'ın bana gücünü göstermek istedi.
That show with Goliath, with Garthe flexing his muscles for my benefit.
Garthe, benim karşımda kaybetmeye hiçbir şekilde tahammül edemez.
Garthe couldn't stand losing to me.
Garthe'ın egosu geri kalanı halledecektir.
Garthe's ego will do the rest.
Merhaba, Garthe.
Hello, Garthe.
Garthe!
Garthe!
Garthe'ın çatı katı boş.
Garthe's penthouse is empty.
Tsombe, Garthe'ı daha fazla beklemeyi reddetti.
Tsombe refused to wait for Garthe any longer.
Garthe burada olacak.
Garthe will be here.
Garthe, bu işten öyle çabuk sıyrılamayacağını biliyorsun!
Garthe, you know you can't get away with this!
Garthe söyledi.
Garthe told me.
Ben Garthe Knight'ım, unuttun mu?
I'm Garthe Knight, remember?
Garthe, bize katılman ne hoş.
Garthe, how nice of you to join us.
Garthe bu.
It's Garthe.
Garthe, sen aklını kaçırmışsın.
Garthe, you're out of your mind.
Garthe'ı bulmamız gerek, ahbap.
Got to find Garthe, pal.
İçimden bir ses, kimsenin uzunca bir zaman Garthe Knight'ı ortalarda görmeyeceğini söylüyor.
I have a feeling that no one's going to be seeing very much of Garthe Knight for some considerable time to come.
Şöyle özetleyeyim.
Well, it boils down, unfortunately, to the fact that Garthe Knight,