Gasps Çeviri İngilizce
3,651 parallel translation
İşte yahninin en güzel kısmı!
[gasps] that's the best part of the stew!
Ben gözümü retraced...
I retraced my... ( gasps loudly )
Should değil...
Shouldn't you... ( gasps )
Neydi o?
What is it? [gasps]
Mukus!
[gasps] Mucus!
Bütün o silahlar ve tehlike yüzünden.
[gasps] because of all the guns and danger.
Ambulans yolda.
[Gasps] There's an ambulance on the way.
Benimle dalga mı geçiyorsun?
[Gasps] You've got to be kidding me.
Hayır!
[Gasps] No!
Bonnie.
[Gasps] Bonnie.
Aah!
- [Gasps] - Aah!
Buradaymış.
[Gasps] There she is.
Sevimli.
[Gasps] He's adorable.
Küçük dönme dolap oyuncağı mı o?
( Gasps ) Is that a little doll - Ferris wheel? - Ah!
Öldürdün beni.
- ( Mimics gunshot ) - Ooh! You got me. ( Gasps )
Öpüştüğümüze değecek.
[gasps] it'll give our kissing
Hem de en sevdiğin...
( gasps ) And it's your favorite one,
Ayrıca... Bu da ne?
[Gasps] and, oh, what's this?
Judi Dench!
[Gasps] Judi Dench!
Bütün bunları beni ele geçirmek için yaptı.
[Gasps] She just did all this to get to me.
- Aferin.
- [Coughs, gasps]
- Evet! - Evet mi?
[gasps] yes!
En iyi halimizle görünebilmemizi sağlayan fırsatlarla dolu bir yer.
A land filled with opportunity, not the least of which is to look our best. [gasps]
Harika bir fikrim var!
[gasps] I... Have a great idea!
Arkadaşa ihtiyacın olur diye düşündüm.
- [Gasps] I thought you might want some company.
Ben yaptım.
- I did. - [Gasps]
Benim yüce Tanrım.
Oh, my eff-ing God. [Gasps]
Bu-u-u Demir Taht.
[Gasps] It's the Iron Throne.
- Öyle mi?
- ( Gasps ) You did?
Ooh, spa günü.
( Gasps ) Ooh, spa day.
Teğmen Mills?
Oh. ( gasps ) Oh.
Güvende değilsiniz.
( gasps )
Ve üstüne bir de Fransız mı?
[gasps] Ah! And he's French too?
Aman Tanrım Max!
[gasps] Oh, my God, Max!
- "Tomar para."
[gasps] "bags of ziti?"
- Kes şunu!
- Hey! Stop it! ( Gasps )
Teşekkürler anne.
[Gasps] Oh. Thanks, mom.
Şimdi söyleme. Aklında tut.
[Gasps] Don't tell me yet.
Ebeveynler haklıymış!
( gasps ) Parents are right!
Kahvaltı ekmeğim mükemmel kızarmış.
( gasps ) My breakfast bread just got perfectly browned!
Ne, benim inandığımdan bile daha yüksek bir güç var.
( gasps ) Why, that's a higher power than even I believe in.
Evimdeyim.
( gasps ) I'm home.
Başka bir Hubbard Anne açıyorlar?
( gasps ) They're opening another Mother Hubbard?
O kadar çok çalışıyorsun ki kilo vermişsin!
( gasps ) You're working so hard you've lost weight!
Buldum!
[Gasps] Hey!
Ağlıyor musun, Santiago?
[gasps ] [ exhales] Are you crying, santiago?
Merhaba.
[gasps] Hey.
Ne oldu? Biraz müsrifçe oldugunun farkindayim ama ekstra lüks siniftayiz su an.
[gasps ] [ chuckling] why, I know it's a little extravagant,
Güzel, efendim,
[Gasps]
Danny?
( Gasps ) Danny?
İblisler.
( gasps )