English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Gaza

Gaza Çeviri İngilizce

2,680 parallel translation
Bas gaza
♪ Hit it ♪
İlk önce biraz gaza bas ve sonra hafifçe ayağını debriyajdan kaldır.
Why don't you put it in first, Give it some gas, and ease off on the clutch.
Ben gaza basarken, o frenlemesini bilirdi.
I was the gas, and she was the brake.
Bastı bile gaza, nasıl vereyim silahı?
He's already leaving, how am I supposed to give him the gun now?
Yanıcı gaza doğru çekmek...
Trick me into igniting inflammable gas...
Bas gaza büyükanne.
- HIT IT, GRAMS!
Makinist, bas gaza!
Mechanic, drive forward!
"Oda ısısında gaza döner."
Turns to gas at room temperature. "
Heylia da sonunda gaza gelmiştir belki.
Heylia might have finally grown some balls.
Ayrıca tamamen o an gaza gelip yaptık kriz anıydı falan. Şu an başka bir klişe laf düşünemedim ama ya ölürse?
And I know it's all in the heat of the moment, in the face of a crisis, I can't think of another cliche right now, but what if she dies?
- Gaza getirme şunu.
Don't encourage him.
Neden gaza bu sekilde basip duruyorsun?
Why are you braking at speed breakers like that?
Kafein ve şeker, midesinin içinde bulunan lapa kıvamındaki fast food sıvısını zehirli bir gaza çeviriyordu.
The caffeine and sugar turns the soupy fast food liquid in his stomach into a toxic gas.
Gaza basıyorum.
I am driving.
Bas gaza!
Go! Man, just go!
Krieger, bas gaza! Gidelim!
Krieger, go!
Basalım gaza!
Let's hit it!
Zirveye ulaşmak için bas gaza.
To think a summit still peaks my interest!
Bas gaza.
Go. Go, drive.
Çok gaza geldim Liz.
I'm so fired up, Liz.
Birden gaza geldim.
I got carried away.
- O zaman bas gaza.
- Then drive.
Bassana gaza!
Just drive!
Bas gaza.
That's it.
Ayağını gaza koy ve sonra havalan.
Put the foot down and then lift off.
Çünkü söylemem gerekir ki, pitlerde geçmişe baktığınızda, pist düz değil bir eğri şeklinde ve ekiptekilerden dolayı kalkışa cesaret edemezdiniz çünkü motorun değişimlerini duyabilirler, bu yüzden gaza sonuna kadar basmalısınız.
Because I have to say, as you go past the pits, the track is not straight, it's a curve, and you daren't lift off, because the crews, they can hear the engine note change, so you have to keep your foot hard down.
Hadi, hadi bas gaza.
Go! Go go go go go!
Bas gaza!
Step on it.
Park freni kapalı, ayak frende başlayacağım... debriyaja basılı, viteste, debriyajdan ayağımı çekip debriyajı kavradığını hissedip... freni bırakıp, gaza yükleneceğim ve inşallah geri kaymam.
I'm gonna start off parking brake off, foot on the brake, clutch in, in gear, release the clutch, feel the clutch bite, get off the brake, onto the gas, and hopefully I don't roll back.
Bence işin anahtarı gaza basmamaktır.
I think the key is, like, to have no throttle whatsoever.
Gaza bas!
Hit the gas!
Büyük bir kamyonun önüne çıkarsan, gaza bas!
If you pull out in front of a big rig, hit the [Bleep] Gas!
Bas gaza şimdi.
Hammer down now.
Hadi, bas gaza, Carmen.
Come on, foot down, Carmen.
Herkesi gaza getiren, coşturan kız olmaktan uzaklaşıyorsun ve bu, seni arkada bırakıyor. Beni coşturamadın meselâ.
You just sort of wrote it off as opposed to being the girl that everybody would root for.
- Milleti fena gaza getirecek!
It's gon'inspire the shit out of people.
İnsanlar doğal gaza ihtiyaç duyar. Bu nedenle Tritak'te fiyat dalgalanmaları aşırıya kaçmamalıydı ; ancak Baylor Zimm'in ön ayak olduğu alım çılgınlığında % 600 prim yaptı. - İçeriden öğrenenlerin ticareti mi?
People need natural gas, so for the most part, Tritak should keep a steady price, but it shot up 600 % recently because of a buy frenzy initiated at Baylor Zimm.
Kanlı savaştan sağ çıkarak, insanları gaza getiriyor.
Bloody battle's healthy- - fires people up.
Ayağını gaza koy ve sola sürekli dön ve böyle bir şey işte.
You just keep your foot down, keep turning left, and that's kind of it, really.
- Evet, yol boyunca gaza bas.
Yeah, all the way down.
Gaza bas, gaza bas, gaza bas, gaza bas.
More gas, more gas, more gas, more gas.
Dönemeçten çıkıyorum ve şimdi düzlükteyim... İşte gidiyorum, gaza yüklen.
I'm going to roll out of this corner... onto the straight now, here I go, getting on the gas!
Saldırgan Stig, gaza pek saldırmıyor, değil mi?
Attack Stig doesn't attack the throttle, does he?
Sunumlarda son dakika değişiklerinden daha... gaza getirici birşey olamaz
There's nothing like some last-minute changes to really energize a presentation.
Nyayo Market'in yakınında Gaza adında bir semt var.
Near Nyayo Market there's a neighbourhood called Gaza.
Gaza'da çok para getiren ana işler var.
In Gaza the main moneymaker is spare parts.
Gaza'nın sahipleri var.
Gaza has owners.
Gaza bizim.
Gaza is ours.
Gaza'da kanunları biz yaparız!
In Gaza I make the laws!
Bas gaza.
Go!
Bas gaza.
Let's go.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]